Polis akademisi 1976 yılı mezunları olarak
her yıl gerçekleştirdiğimiz buluşma sayısı 10’a ulaştı.
Akademi mezunları olarak bu buluşmaları
çok önemsiyoruz. Çünkü polis koleji ve polis akademisi fiziksel olarak kapansa
da biz mezunların gönlünde her zaman açık kalacaktır. Büyük Atatürk’ün
emirleriyle açılan yuvalarımızın eğitimden uzak kaldığı her gün biz mezunlar
için bir azaptır.
Yazımın başında belirtmeliyim ki devre
toplantılarımızın sürekliliğindeki ana etken budur.
Polis koleji ve polis akademisi her
birimizi yurdun her bir köşesinden, hatta Kıbrıs’tan bağrına topladı. Yıllarca
eğitti. Hayata hazırladı. Sonra o yuvadan dağılarak yurdun değişik yerlerinde
yıllarca görev yaptık. Artık emeklilik zamanımızdı. O ruh bizi yeniden
buluşturdu. Bugünkü buluşma toplantılarımızın sürekliliği bu ruhun bir
sonucudur. Biz biliyorduk ki taşı delen suyun gücü değil, damlaların
sürekliliğiydi.
İşte bu onuncu buluşmada, Haziran başında Kuşadası’nda
bir araya geldik. Bir tur gemisiyle Ege denizine açıldık. Yaklaşık üçbin adadan
Patmos, Girit, Santorini’ye uğrayarak Pire limanına ulaştık. Üçüncü gün Atina
gezisinden sonra Mikanos adasına uğrayarak tekrar Kuşadası’na döndük. Öğrendik
ki Yunan devleti, armatörlerinden vergi almıyormuş. Bunun için gemicilik
gelişmiş. Sonuçta da ülke gelirinin yüzde 52’sini turizmden elde etmişler. Yani
kaz gelecek yerden tavuğu esirgememişler.
Onuncu buluşmamızda Cevdet Özkaya,
Emrullah Akçaoğlu, Erol Özdemir, Fahri Soysal, Faruk Tonya, Hayrettin Mungan,
İrfan Banaz, Kenan Altan, Lütfiye Özüyılmaz, Mehmet Özbek, Mualla Kütük, Murat
Karcıoğlu, Nurosman Deliloğlu, Orhan Gazi Öztürk, Recep Cin, Şenel Özkaya, Hüseyin
Kibrit, Hasan Bendaşan devrelerimiz hazır bulundular. Yine polis akademisinin
değerli mezunları Abdullah Yiğit, Kenan Birol, Cevat Tak, Abdullah Kök ve
Fahrettin Kahyaoğlu bizleri onurlandırdılar. Sevgili müdürümüz Ayşe Kayıran ve
diğer misafirlerimizle, eş ve çocuklarımızla birlikte ellidokuz kişiydik.
Gezimizi görüntüleyen fotoğraflar facebook
sayfalarında yer almaya başladı. Yüzlerdeki ifadeler memnuniyeti yansıtıyordu.
Tek bir serüven yaşandı. O da Mikanos adasında Mehmet Özbek’le eşi arasındaydı.
Bir süre birbirlerini aradılar. Ancak üstün bir polislik refleksi ve sporculuk
marifetiyle ada ile gemi arasında birkaç tur sonucunda mutlu sona ulaştılar.
Buluşmaları tıpkı Türk filmleri finallerindeki gibi gerçekleşti ve
fotoğraflarla kayda alındı. Facebook sayfalarında bu fotoğraflara da
rastlanabilir.
Polis akademisi 1976 mezunları olarak
Gürcistan, Kıbrıs ve bu defa da Yunanistan olmak üzere sınır aşmaya devam
ediyorduk. Dönüş yolunda genel kurul yine toplandı ve gelecek yıl için Çek
Cumhuriyeti’nin başkenti Prag merkezli bir buluşma kararı aldı.
Döndüğümüzde ülkemiz bizi yeni bir genel seçimin arifesinde bekliyordu. Daha
güzel, daha aydın, daha müreffeh bir Türkiye için Kuşadası’ndan seçim
bölgelerimize doğru yola çıktık. (2015)