Ankara, 95 yıldır Türkiye Cumhuriyeti Devletinin başkentidir.
Bakanlıklar ve devletin üst daireleri Ankara’da olduğu için bürokrasi ve memur kenti
olarak tanınır. “Dört başı mamur” yakıştırmasının yapılması da bu nedenledir.
Lakin Kızılay Meydanında yayaların karşıdan karşıya geçişlerinde “Dört
başı mamur”luğu pek göremeyiz. Yeşil ışığın yandığı kısa sürede karşıya ulaşmak
için hızlı adımlar atılır fakat herkes sağ taraftan yürümediği için zikzaklar
zaman kaybına yol açar. Bu durum ufak çaplı çarpışmalara, dolayısıyla
münakaşalara da neden olur.
Aslında Karayolları Trafik Yönetmeliği yaya geçitlerinden geçerken,
geçidin sağ bölümünden yürüneceği hükmünü getirmiştir. (Madde 94) Ama nedense birçok
insanımız “Sağdan gideyim de problem yaşanmasın” demez.
Peki, bu aşamada devlet bu görevi üstlenip insanları sağdan yürütmeli
midir?
İki durumla karşılaşırız.
Birincisi, devlet işi gücü bırakıp böyle basit işlerle uğraşmaz.
İkincisi, devlet bu kadar basit bir işi bile halledemiyor.
Ancak bizim bu örneklemeden yola çıkarak demek istediğimiz “devlet”
olgusunun önemidir.
Görüldüğü gibi ne kadar eğitimli olunsa da insanlar kendi başlarına bu
itiş kakışı sonlandıramamaktadırlar.
İşte demokrasilerde halk, kendi başına altından kalkamayacağı hususlar
için kendi iradesiyle yani seçimle bir güç oluşmasını sağlar. Bu güç,
devlettir. Devlet ya eğiterek ya da ceza öngörerek yayaların sağdan
yürümelerini sağlar.
Bizim görüşümüz yanlış tarafta yürüyenlerin uyarılması yönündedir. Devletin
yönlendireceği gönüllü bazı sanatçılarımız, teatral bir yaklaşımla bu sorunu
çözebilirler. Gerekirse polis ya da belediye trafik zabıtası yayalara rehberlik
yapabilir.
Sonuç
Devlet adına yapılan her bir hamle bir performanstır. Devlet, halkın
kendisine verdiği toplu halkgücünü bozar bozar halk lehine harcar. Dolayısıyla oluşturduğu
o küçücük performansla yayalar arasındaki itiş kakışı önlemiş olur. İşte devlet
gücü, o küçük küçük “performans”ların toplamıdır. Performans sayısı ne kadar
çok olursa o kadar “güçlü” devlet olunur.
Bu nedenle devlet bu kadar basit işlerle uğraşmaz denilmemelidir.
Bakalım Kızılay’da insanlar yaya geçidinin sağından yürütülebilecekler
mi? (Nedense kendiliklerinden yürümediler. Bu konuyla ilgili bir araştırma
yapılabilir)
Bakalım Kızılay’a “Devlet eli değdi” denilecek mi?