3 Eylül 2014 Çarşamba

KUTSAL KİTABIN ÖN BİLGİLERİ


ÖNSÖZ

Bu çalışmada Kuran’daki Surelerin adıyla ve içeriğiyle ilgili kısa açıklamalar yapılmıştır.
Sure isimlerinin anlamları için “http://www.allah.web.tr/kuran-i-kerim-sure-isimlerinin-turkce-anlamlari.html” web sitesinden yararlanılmıştır.
Ayrıca namazda okunan duaların hangi Surelerde geçtiği gösterilmiştir.
Faydalı olması dileğiyle… (2014)


ALAK SURESİ
Asılıp Tutunan Suresi olarak anılır. İnsanın kan pıhtısından yaratıldığı ifade edildiğinden bu adı almıştır. Kuran’ın ilk inen suresidir. 19 ayettir.
“Oku” emri bu surede verilmiştir. Yüce Allah, Peygamber’e insanların uymaları için emir ve öğütler vahyetmiştir. Hepsi Yüce Kitapta bir araya getirilmiştir. İnsanlar, Allah’ın yazılı olan bu emirlerini anlayacakları dilden okumalı ve tatbik etmelidirler.
Okumalı, çünkü insanoğlu her an suç işleyebilecek azgınlıkta bir yapıdadır.
Okumalı, çünkü Allah’ın emrinin ne olduğunu sadece Kuran’da görecektir.
Ebu Cehil de Kuran’ı okumadığı için perçeminden tutulup cehennem ateşine atılmıştır.

KALEM SURESİ
İlk ayette geçtiği için Kalem Suresi adını almıştır. 52 ayettir.
Surede; yemin edip duran, aşağılık,  daima kusur arayıp kınayan, söz götürüp getiren,  iyiliğe ve yardıma engel olan, saldırgan, günahkâr,  kaba saba,  mal ve çocuk sahibi olmuş diye yolunu şaşırmış olanlara itaat edilmemesi istenmiştir.
Kuran ayetleri için “Önceki nesillerin masalları" diyenlerin cezalandırılacağı belirtilmiştir.
Yoksula yardım etmeleri gerekiyorken, onlar uyanmadan hasat için gidenlerin bahçelerinin tümüyle yanıp kül olması ders niteliğinde açıklanmıştır.

MÜZZEMMİL SURESİ
Bürünen Suresi olarak anılır. 20 ayettir.
Allah, peygamberin gecenin büyük bir bölümünü Kuran okuyarak ya da ibadet ederek geçirmesini istemiştir.
Ama insanların içinde hastalar bulunacaktır. Bir kısmı rızık aramak için yol tepecektir. Bir kısmı da savaşacaktır. Onların Kuran’dan kolayına geleni okumaları yeterli olacaktır.

MÜDDESİR SURESİ
Gizlenen Suresi olarak anılır. 56 ayettir.
Allah’ın; yarattığı insana servet ve oğullar verdiği, buna rağmen aynı insanın Kuran ayetlerine karşı inatçı kesildiği belirtilmiştir.
Müddesir Suresine göre; namazı-duayı yerine getirmeyenler, yoksulu doyurmayanlar, boş lakırdılara dalanlar, kıyamet gününü inkâr edenler yakıcı ateşe sürükleneceklerdir.

FATİHA SURESİ
Açılış Suresi olarak anılır. Kuran’ın başlangıç suresi olduğu için bu adı almıştır. Yedi ayettir.
“Elhamdulillâhi rabbil'alemin…” diye başlayan namaz suresidir. Yalnız Allah’a ibadet edileceğini, sadece Allahtan yardım isteneceğini belirtmiştir.
Fatiha Suresi ile bir de insanın Allahtan, kendisini doğru yola iletmesi talep edilmiştir.

TEBBET SURESİ
Bükülmüş İp Suresi olarak anılır. Son ayetteki Mesed kelimesi bu anlama gelmektedir. Beş ayettir.
“Tebbet yedâ ebî leheb…” diye başlayan namaz suresidir.
Amcası Ebu Leheb’in, Peygamberin Müslümanlığa davet amaçlı yaptığı bir toplantıda eşiyle birlikte karşı çıkışını anlatmıştır.

TEKVİR SURESİ
Dolama Suresi olarak anılır. İlk ayetinde güneşin büzülmesi anlatıldığı için bu adı almıştır. 29 ayettir.
Tekvir Suresine göre Kuran, Cebrail'in getirdiği sözdür.  Cebrail; güçlü ve güvenilen bir elçidir. Muhammed, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür. 

 ÂLÂ SURESİ
Yüce Suresi olarak anılır. Allah’ın yüce adıyla başladığı için bu adı almıştır. 19 ayettir.
Allah, her şeyi yaratandır. Topraktan yeşil otu çıkarandır.
Âlâ Suresine göre Allah'a saygısı olanlar öğüt alacaktır.  Kötü kimse ise öğütten kaçınacak ve cehenneme girecektir. Cehennemde ne ölüp kurtulacaklar, ne de rahat bir hayat yaşayacaklardır.  
Allah’ın adını anıp namaz kılanlar ve zekât verenler mutluluğa ereceklerdir. Bu nedenle dünya hayatı yerine daha iyi ve daha kalıcı olan ahiret hayatı tercih edilmelidir.

LEYL SURESİ
Gece Suresi olarak anılır. İlk ayet, geceye yemin ile başladığı için bu adı almıştır. 21 ayettir.
Leyl Suresine göre yoksula yardım edenler ve güzeli doğrulayanlar kolay yolda başarılı kılınırlar.
Cimrilik edenler ve güzeli yalanlayanlar ise gidilmesi güç yolda bırakılırlar.

FECR SURESİ
Tan Vakti Suresi olarak anılır. Tan yerinin ağarmasına yemin edilerek başladığı için bu adı almıştır. 30 ayettir.
Fecr Suresine göre Allah, her an kullarının yaptıklarını gözetlemektedir.
İnsanlar, Allah nimet verdiğinde "Rabbim bana ikramda bulundu" derler. Rızkı kesildiğinde ise "Rabbim beni perişan etti" diye yakınırlar.
Bu nedenle Allahtan ikram beklenirken yetime ikram göz ardı edilmemelidir. İnsanlar, yoksulu doyurmak için birbirini teşvik etmelidir.
Haram helal demeden miras yiyenler ve malı aşırı biçimde sevenler kıyamet koptuğunda cehennemle karşı karşıya gelirler. O zaman “Keşke ben bu ahiret hayatım için sağlığımda iyi işler yapsaydım" demenin bir faydası olmayacaktır.
Sureye göre yüksek binaları olan İrem şehrindeki Âd kavmi, vadilerde kayaları oyarak evler yapan Semud kavmi ve ordular sahibi Firavun; ülkelerinde azgınlaşıp kötülük yaptıkları için yok edilmişlerdir.

DUHA SURESİ
Kuşluk Vakti Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 11 ayettir.
Duha Suresinde Allah, Peygamberi; bir yetim iken bulup barındırdığını, doğru yola yönelttiğini, fakirken zengin ettiğini belirtmiştir. Bu nedenle Peygamber; öksüzü üzmemeli, el açıp isteyeni azarlamamalıdır.

İNŞİRAH SURESİ
Ferahlık Suresi olarak anılır. Yüce Peygamberin göğsünün ferahlatılıp sevinç, huzur ve güvene kavuşturulması ifade edildiği için bu adı almıştır. Sekiz ayettir.
İnşirah Suresinde Allah; Peygamber kulunun göğsünü ferahlattığını, ona ilim, iyi ahlaklılık ve huzur verdiğini belirtmiştir. Boş kaldığında ise yeni bir işe koyulmasını istemiştir.

ASR SURESİ
Zaman Suresi olarak anılır. İlk ayeti zaman ile başladığı için bu adı almıştır. Üç ayettir.
Asr Suresine göre akıp giden zaman içinde insan ömrü azalmaktadır.
Bu nedenle insanlar güzel işler yapmalı, haktan hukuktan ayrılmamalıdırlar. Haksızlıklar karşısında sabırlı olmayı bilmelidirler.

ADİYAT SURESİ
Nefes Nefese Koşmak Suresi olarak anılır. 11 ayettir.
Adiyat Suresinde insanın nankör oluşundan söz edilir. Malı çok sevdiği ifade edilir.

KEVSER SURESİ
Bolca Güzellik Suresi olarak anılır. Üç ayettir.
“İnnâ a'taynâkelkevser...” diye başlayan namaz suresidir. Allah’ın, peygambere bolca nimetler verdiğini, peygamberin de Allah için namaz kılıp kurban kestiğini anlatmıştır.

TEKASÜR SURESİ
Çoğalma Yarışı Suresi olarak anılır. İnsanların mal ve servette çoğalma yarışlarının kendilerini felakete sürüklemesinden söz edildiği için bu adı almıştır. Sekiz ayettir.
Tekasür Suresinde; mal, mülk ve servet yarışının insanları oyalayıp kendinden geçiren bir hata olduğu belirtilmiştir.

MAUN SURESİ
Yardımlaşma Suresi olarak anılır. Yardımlaşmaya engel olan kişilerin nitelikleri anlatıldığı için bu adı almıştır. Yedi ayettir.
Aynı zamanda “Era'eytellezî…” diye başlayan namaz suresidir.
Sosyal devletin ve sosyal kuruluşların olmadığı dönemde varlıklı olanların yoksullara yardım etmesi gerektiği anlatılmıştır. 
Maun Suresine göre yoksulları doyurmayanların, zekât vermeyenlerin, yetimleri öteleyenlerin namazları geçerli değildir. Yaptıkları ibadet gösterişten ibarettir.

KÂFİRUN SURESİ
İnkârcılar Suresi olarak anılır. Kâfirlere hitap ile başladığından bu adı almıştır. Altı ayettir.
“Kul yâ eyyuhel kâfirûn” diye başlayan namaz suresidir.
Kâfirun Suresine göre Allah, Peygambere; inkârcıları yani kâfirleri uyarma görevi vermiştir.
Buna göre kâfirlerin ibadet ettiklerine Peygamber ibadet etmeyecektir. Peygamberin ibadet ettiklerine de kâfirler ibadet etmeyebilecektir. Herkesin dini kendisine ait olacaktır.

FİL SURESİ
Fillerden bahsedildiği için Fil Suresi adını almıştır. Beş ayettir.
“Elem tera…” diye başlayan namaz suresidir.
Fil Suresinde Allah’ın, Kâbe'yi yıkmaya gelen fil sahiplerini yok ettiği anlatılır. Allah’ın sürü sürü gönderdiği kuşlar, fil sahiplerinin üstüne çamurdan yapılmış tuğlalar fırlatmışlardır.

FELAK SURESİ
Açılma Suresi olarak anılır. Beş ayettir.
“Kul e'ûzu birabbilfelak” diye başlayan namaz suresidir.
Felak Suresinde; gecenin şerrinden, düğümlere büyü yapan üfürükçü kadınların şerrinden, kıskanç insanların şerrinden Allah’a sığınılacağı anlatılmıştır.

NAS SURESİ
İnsanlar Suresi olarak anılır. Altı ayettir.
“Kul e'ûzu birabbinnâsi…” diye başlayan namaz suresidir.
Cinlerden olsun, insanlardan olsun, insanların kalplerine kötü düşünceler fısıldayan bütün vesvesecilerin şerrine karşı Allah'a sığınılmalıdır.

İHLÂS SURESİ
Özgüleme Suresi olarak anılır. Dini her türlü şirkten temizlemek ifade edildiği için bu adı almıştır. Dört ayettir.
“Kul hüvellâhü ehad…” diye başlayan namaz suresidir.
Allah’ın bir olduğunu, dengi ve benzeri olmadığını anlatmıştır.

NECM SURESİ
Yıldız Suresi olarak anılır. 62 ayettir.
Necm suresine göre Kuran’ı Muhammed’e Cebrail öğretmiştir. İki yay uzunluğu kadar Muhammed’e yaklaşmış ve Allah’ın vahyini bildirmiştir.
Lat, Uzza ve Menat gibi putlar, önceki nesillerin isteği ve öngörüsüne göre tanrı diye isimlendirilen keyfi isimlerdir.
Allah, onların tanrı oldukları hakkında hiçbir delil indirmemiştir. O putlara tapanlar, yalnızca zanna ve kendi arzularına uymuş olurlar. Oysa zan ile gerçeğe ulaşılmaz.
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah; kötülük yapanları cezalandıracak, güzellik yapanları da daha güzeliyle ödüllendirecektir. 
Allah; zalim oldukları için Nuh kavmini, Lût kavmini yıkıma uğratmıştır. Şehirlerini yerin dibine geçirmiştir.

ABESE SURESİ
Surat Astı Suresi olarak anılır. 42 ayettir.
Abese Suresine göre Peygamber, yanına gelen kör adama yüzünü ekşitirken zengine fazlasıyla ilgi göstermiştir.
Bu tutumun yanlış olduğu, doğru öğütlerin Kuran’ın tertemiz sayfalarında bulunduğu ifade edilmiştir.
Allah, insanı bir spermden yaratmıştır. Ona biçim vermiştir. Dünyaya gelmesi ve yaşaması için hayatı kolaylaştırmıştır. Ama insan yine de nankördür.
Sonra insanın canını almış ve kabre koydurmuştur. Dilediği bir vakitte de yeniden diriltmiştir. Buna rağmen insan, Allah’ın emrettiği şeyleri yapmamıştır.
Allah yağmurlar yağdırarak insanlar için topraktan ekin, meyve, sebze gibi bolca nimetler çıkmasını sağlamıştır. Ama aynı insan, kıyamet günü geldiğinde en yakınına bile yardımdan kaçınmıştır.

KADİR SURESİ
Kudret Suresi olarak anılır. Kadir gecesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. Beş ayettir.
Kuran’ın, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde indirildiğini anlatmıştır.

ŞEMS SURESİ
Güneş Suresi olarak anılır. 15 ayettir.
Şems Suresine göre kendisini kötülüklerden arındıranlar kurtuluşa ermişlerdir.
Ayrıca Semud kavminin yok edilişi bu Surede anlatılmıştır. Buna göre kavme elçi olarak gönderilen Salih, "Allah'ın devesine ve onun su içme hakkına dokunmayın" demesine rağmen kavmin insanları deveyi kesmişlerdir. Bunun üzerine de Allah tarafından yok edilmişlerdir.

BURUC SURESİ
Burçlar Suresi olarak anılır. 22 ayettir.
Buruc Suresine göre inanan insanlara, kamçılarla hendek gibi iz bırakacak şekilde işkence yapanlar cehennem ateşiyle cezalandırılmışlardır.

TİN SURESİ

İncir Suresi olarak anılır. İncir ve zeytinle başladığı için bu adı almıştır. Sekiz ayettir.
Sureye göre insan en güzel biçimde yaratılmıştır. Fakat dini yalanladığı için aşağılık duruma getirilmiştir.

KUREYŞ SURESİ
Kureyşlilerin seyahat geleneğinden bahsedildiği için Kureyş Toplumu Suresi olarak anılır. Dört ayettir.
“Li'î lâfi Kurayş…” diye başlayan namaz suresidir.
Kureyşlilerin, yaz ve kış yolculuklarını güvenli bir ortamda yapmalarını sağladığı için Allah’a ibadet etmelerinin istendiği anlatılmıştır.

KAARİA SURESİ
Şiddetli Ses Suresi olarak anılır. 11 ayettir.
Kıyametle birlikte insanların yayılmış pervaneler gibi olacağı, dağların atılmış yüne döneceği anlatılmıştır. Kötülerin cehenneme gideceği, iyilerin hoşnutluk verici bir yaşam içinde olacağı belirtilmiştir.

KIYAMET SURESİ
Diriliş Suresi olarak anılır. 40 ayettir.
Bu Sureye göre kıyamet; şimşeğin çaktığı, ayın tutulduğu,  güneşle ayın bir araya getirildiği gün gelecektir. O gün insan, Allah’ın huzuruna çıkacaktır.
İnsanların dünya hayatını sevdiği, ahireti önemsemediği anlatılmıştır.
Ne zaman ki can, köprücük kemiğine dayandığında, "Kim var okuyup üfleyecek" denildiği, ölüm korkusundan ayakların birbirine dolaştığı hatırlatılmıştır.

HÜMEZE SURESİ
Dedikoducu Suresi olarak anılır. Dedikoduculuk ve arkadan çekiştirme kınandığı için bu adı almıştır. Dokuz ayettir.
Arkadan çekiştirenlerle birlikte kaş göz işareti yapıp alay edenlerin sevimsizliği anlatılmıştır.

MÜRSELAT SURESİ
Gönderilenler Suresi olarak anılır. 50 ayettir.
Allah yeryüzünü hem ölüler, hem de diriler için bir toplanma yeri yapmıştır.
O gün gerçekleri yalan sayan inkârcılar konuşamayacaklardır bile…
Erdemli insanlar ise gölgeler altında, pınar başındadırlar.  Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler arasındadırlar. 

KAF SURESİ
Adını ilk ayetteki harften aldığı için Kaf Suresi olarak anılmıştır. 45 ayettir.
Allah; gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yaratmıştır.
Hiçbir çatlak olmadan gökyüzünü donatmıştır.
Yeryüzünü sarsılmaz dağlarla döşemiştir. Gökten indirdiği yağmurla ölü bir ülkeye can vermiştir. Yeryüzünde gönül açan her türden bitkiler yetiştirmiştir. İnsanın yeniden dirilişinin de böyle olduğunu belirtmiştir. 
Sureye göre Allah, insana şah damarından daha yakındır.
Allah, suç davranışı içinde olan önceki nesilleri bir bir yok etmiştir. Bunda aklı olanlar için bir ibret vardır.  Peygambere, insanların üstüne bir zorba olmadığını vurgulamıştır. Allah’ın tehdidinden korkanlara Kuran'la öğüt vermesini istemiştir.

BELED SURESİ
Mekke kentiyle başladığı için Şehir Suresi adını almıştır. 20 ayettir.
Kitabı sağından verilen uğurlu kişiler; inanıp birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye edenlerdir. Allah insanlara doğruyu ve eğriyi göstermiştir. Buna göre insan; açlık gününde bir yetimi ya da fakiri doyurmalıdır. Köleyi azat etmelidir.

TARIK SURESİ
Vuruşlu Suresi olarak anılır. 17 ayettir.
Surede her insanın üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunduğu belirtilmiştir.
Kuran’ın, hak ile batılı yani gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edici bir söz olduğu anlatılmıştır.

KAMER SURESİ
Ay Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetinde yer alan kamer kelimesinden almıştır. 55 ayettir.
Kuran ayetlerinin gelmesine "Sürüp giden bir büyüdür bu" deseler de bu ayetlerle insanlara ibret verici olayları anlatan haberler gelmiştir. 
Kamer Suresine göre geçmişte Nuh kavmi de kendisine gönderilen mucizeleri yalanlamıştır.
Bunun üzerine Allah yerin göğün sularını birleştirmiş, Nuh'u gemiye bindirmiştir. İnanmayanlar ise boğulup yok olmuşlardır.
Lût'un kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanlamıştır. Kavmin insanları Lût'un misafirlerine karşı kötülük yapmayı planlamışlardır.
Allah, taş yağdıran bir kasırga göndererek Lût'un ailesi dışındakileri yok etmiştir.
Kamer Suresi bu şekilde öğüt almak için Kuran'ın kolaylaştırıldığını ifade etmiştir. İnsanların geçmişte başına getirilen felaketlerden ibret almasını istemiştir.

SAD SURESİ
Sad harfi ile başladığı için Sad Suresi adını almıştır. 88 ayettir.
İnkârcı bir grubun “Yalnız Muhammed'e mi indirildi” diyerek Kuran hakkında şüphe içine düştükleri anlatılmıştır. Önceki nesillerin, kendilerine uyarıcı olarak gönderilen peygamberleri inkâr ettikleri için Allah’ın cezasını hak ettikleri belirtilmiştir.
Davud Peygambere bilgelik ve gerçeği gerçek olmayandan ayırma yeteneği verilmiştir. Mülk ve yönetimi güçlendirilmiştir. Davud, koyunları olan iki kardeş davacının arasında çıkan tartışmada adaletle hüküm vermiştir.
Allah Davud'a Süleyman'ı armağan etmiştir. Süleyman atları seven bir kuldur.
Rüzgârlar Süleyman’ın emrine verilmiştir. Hepsi bina ustası ve dalgıç olan şeytanlar da onun emrindedir.
Allah, Muhammed Peygamberden; Davud ve Süleyman’la birlikte Eyyub, İbrahim, İshak, Yakup, İsmail, Elyesa ve Zülkifl'iyi de anmasını istemiştir. Hepsi seçkin insanlardır.
Allah, meleklere çamurdan bir insan yaratacağını ve içine ruhundan üfleyeceğini söylemiştir. Melekler, Allah’ın yarattığı insana secde ederken İblis etmemiştir. Gerekçesi ise insanın çamurdan, kendisinin ateşten yaratılmasıdır.
İblis, Allah’ın halis kullarını inkârcılık yönünde kandıracağını bildirirken Allah cehennemi İblis’le ve İblis’e uyanlarla dolduracağını açıklamıştır.
Allah Sad Suresinde, Muhammed Peygamberden bir kez daha elçilik görevine karşılık ücret istemediğini açıklamasını istemiştir. Yani peygamber, dinsel hizmetleri ücretsiz yapmıştır.
Allah’ın isteği üzerine uydurma şeylerle peygamberlik taslayanlardan olmadığını açıklamıştır.

ARAF SURESİ
Orta Yer Suresi olarak anılır. 46’ncı ayette cennet ve cehennemin arasında burçlar üzerindeki insanlardan bahsedildiği için bu adı almıştır. 206 ayettir.
Araf Suresinde şeytanın Adem’i nasıl kandırdığı anlatılır.
Allah; Adem’in ve eşinin birer melek veya birer ebedi varlık olmasını istemektedir.
Şeytan ve yandaşları ise inanmayanlara dost edilmişlerdir.
Allah yasakladığı halde Âdem ve eşi ağaca yaklaşır. Şeytan onları aldatmıştır. Meyvesinden tattıklarında ağaçtan düşerler ve edep yerleri kendilerine görünür. Yaprakla edep yerlerini örterler.
Allah, Âdemoğulları için edep yerlerini örtecek ve süsleyecek elbiseler hazırlandığını bildirmiştir. Erdemlice giyinip kuşanmanın daha iyi olduğunu anlatmıştır.
Allah ayrıca mescitlere giderken güzel elbiseler giyilmesini istemiştir.
Araf Suresine göre her milletin bir sonu vardır. Ayetleri anlatacak peygamberler geldiğinde onlara karşı gelmeyen milletler için bir korku yoktur. O milletler üzülmeyeceklerdir.
Ama ayetleri yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler, deve iğne deliğine girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir. Onlar için cehennemde bir yatak ve üstlerinde de yine ateşten örtüler vardır.
İnanıp iyi işler yapanlar ise cennet ehlidirler. Orada sonsuza kadar kalacaktırlar. Kalplerindeki kinden, tasadan arındırılmıştırlar.
Araf, cennetliklerle cehennemliklerin arasındaki en yakın yerdir. Bu noktada cehennemlikler, cennetliklerden su ve yiyecek isterler, fakat karşılık göremezler.
Allah, Araf Suresinde insanları bir kez daha uyarmıştır. Mesaj açık ve nettir: “Yeryüzü barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın!”
Nitekim geçmiş dönemlerin birinde Allah Medyen kavmine Şuayb peygamberi göndermiştir. Ölçüyü, tartıyı tam yapmalarını, insanların eşyasını değerinden düşürüp eksiltmemelerini istemiştir. Kavmin insanları uymadıkları için yok edilmişlerdir.
Bir başka dönemde İsrailoğullarına kötülük yapan Firavun için ayetleriyle birlikte Musa peygamber gönderilmiştir.
Firavun Musa’ya inanmamıştır. Bunun üzerine Musa’nın yere attığı asası yılan olmuş, cebinden çıkardığı elleri bembeyaz görünmüştür.
Musa’nın asası, Firavun’un büyücülerinin hilelerini ortadan kaldırmıştır. Böylece yenilen Firavun’un kavmi Musa’nın yanında yer almış ve Musa ile birlikte denizi geçmişlerdir. Ancak hâlâ ayetlere inanmayan Firavun ve yanındakiler onları takip ettikleri sırada denizin üzerlerine kapanmasıyla boğulup yok edilmişlerdir.
Araf Suresinde cinlerin cehennem için yaratıldığı belirtilmiştir. Aynı şekilde insanlardan bir kısmı bu cinlerle eşdeğerde görülmüştür. Ve şöyle bir tanım yapılmıştır: Cinlerin ve bazı insanların kalpleri vardır, onunla gerçeği anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler. Kulakları vardır, onlarla işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar.
Araf Suresinde hiçbir şey yaratmayan putların Allah'a ortak koşulduğu bildirilmiştir. Oysa o putların yürüyecekleri ayakları mı, tutacakları elleri mi, görecekleri gözleri mi, işitecekleri kulakları mı var? Kendisi yaratılan şey, nasıl Allah'a ortak koşulabilir?

CİN SURESİ
Cinlerden bir grubun Kuran’ı dinleyerek doğru yola girmeleri anlatıldığı için Cin Suresi adı verilmiştir. 28 ayettir.
Sureye göre bazı insanların, bazı cinlere sığınmalarıyla cinlerin şımarıklığı ve azgınlığı artmıştır.
Sure, eskiden cinlerin, gökyüzünün uygun yerlerinde oturup geçmişin ve geleceğin haberlerini dinlediklerini anlatmıştır. Ama ayetler geldikten sonra dinlemeye kalkışanların cehennemle cezalandırılacakları açıklanmıştır.
Cin Suresine göre Allah, özellikle kıyamet gününün ne zaman gerçekleşeceği konusunu kimseyle paylaşmamıştır. Vahiyleri, seçtiği peygambere iletmiştir. Üstelik peygamberinin önünden ve arkasından gözetleyiciler yürütmüştür. Peygambere ilettiği mesajların ilgililerine ulaştığından emin olmak istemiştir.

YASİN SURESİ
İlk ayette Ya ve Sin harfleri geçtiği için Yasin Suresi olarak anılır. 83 ayettir.
Yakınlarını kaybedenlerin sıkça okuttukları bir Suredir.
Yasin Suresinde Allah’ın üstün ve esirgeyen olduğu tekrarlanmıştır.
Kuran’ın bilgeliklerle dolu olduğu vurgulanmıştır.
Peygamberin tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarması için gönderildiği belirtilmiştir. Muhammed'e şiir öğretilmediği, ona vahyedilenin sadece bir öğüt ve apaçık bir Kuran olduğu hatırlatılmıştır.
Yasin Suresinin sıkça ölülerin ardından okunduğu bilinirken “Diri olanları uyarsın” şeklindeki öğüdü ilgi çekicidir.
Yasin Suresine göre Kuran’a inanmayanların boyunlarına halkalar geçirilmiştir.
Kuran’a uyanların ise ödüllendirileceği belirtilmiştir.
Surede ismi belirtilmeyen fakat Antakya olduğu öne sürülen şehre üç peygamberin, Allah’ın emirlerini iletmek için geldiği, şehir halkının elçilik yapmak üzere gelen bu kişileri uğursuz saydığı anlatılmıştır.
Şehrin öbür ucundan koşarak gelen birinin "Sizden ücret istemeyenlere uyun"  diye uyarmasına rağmen uymamaları üzerine korkunç titreşimli sesle yok edilmişlerdir.
Aynı kişi putların bir yararı olmayacağını, Allahtan başka tanrı edinilmemesi gerektiğini belirtmiştir. İşte bu şekilde kendilerine gelen her peygamberle alay eden nice nesiller yok edilmişlerdir.
Yasin Suresi, ölü toprağın suyla birleşmesini ve meyveler vermesini, ölülerin diriltileceğine işaret olarak göstermiştir. Zira bütün ölenler kıyamet günü Allah’ın huzuruna getirileceklerdir. Mezarlarından diriltilip Allah’a doğru dalgalar halinde gideceklerdir.
Gece ve gündüz, ay ve güneş hepsinin bir yörüngede yüzdüğü anlatılmıştır.
Yasin Suresinde insanların gemi ile taşınması anlatılmıştır. Ama Nuh’un gemisindekiler hariç, istenirse suda boğulabilecekleri hatırlatılmıştır.
Yasin Suresinde cennet halkı da tanımlanmıştır. İnsanlar ve eşleri, gölgelerde, koltuklara yaslanmışlardır.  Önlerinde her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir. Sevinç ve mutluluk içinde eğlenirler. 
Öte yandan Allah'tan başka tanrılar edinerek onlara ibadet edenler, şeytana tapanlar inkârları nedeniyle cehenneme gideceklerdir.
Yasin Suresinde etinden ve sütünden faydalanılan ve binek olarak da kullanılan hayvanlardan söz edilmiştir.
İnsanların spermden yaratıldığı yeniden hatırlatılmıştır.
Allah’ın, gökleri ve yeri yarattığı, bir şeyin olmasını istediği zaman ona, sadece "Ol" demesinin yeterli olduğu bu Surede dile getirilmiştir. Ayrıca herkesin bir gün öleceği ve tekrar Allah’a gideceği belirtilmiştir.

FURKAN SURESİ
Ayırıcı Suresi olarak anılır. Adını ilk ayette geçen hakkı batıldan ayıran manasındaki furkan kelimesinden almıştır. 77 ayettir.
Göklerin ve yerin mülkünün ve yönetiminin Allah’a ait olduğu, her şeyi Allah’ın yarattığı, yarattıklarına ölçü, biçim ve düzen verdiği, ayrıca biri tatlı, diğeri tuzlu olan iki denizi birbiri üstüne saldığı anlatılmıştır.
İnkârcıların, Allah'ı bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olanları tanrı edindikleri, Kuran’ın, yalandan başka bir şey olmadığı, onu Muhammed’in uydurduğu, Kuran’ın önceki nesillere ait masallardan ibaret olduğu, Peygamberin ise kendileri gibi yemek yediği, çarşılarda dolaştığı ifade edilmiştir.
Şeytanın Kuran’dan saptırdığı kişilerin kıyamet gününde “Keşke, peygamberle birlikte aynı yolu tutsaydım"  diye pişmanlık duyduğu belirtilmiştir.
Furkan Suresine göre israf edilmemelidir. Ama cimrilik de yapılmamalıdır.
Yalan yere şahitlikten kaçınılmalıdır.
Allah’ın uyarıları hatırlatıldığında onlara karşı sağır ve kör davranılmamalıdır.
Allahtan başka tanrıya dua edilmemelidir.
Allah'ın saygıya layık kıldığı cana haksız yere kıyılmamalıdır.
Zinadan uzak durulmalıdır.

FATIR SURESİ
Yaratan Suresi olarak anılır. 45 ayettir.
Allah’ın gökleri ve yeri yoktan var ettiğini, insanları önce topraktan, sonra spermden yarattığını, çiftler halinde ürettiğini, onlara rızık verdiğini, isterse de yok edip yerine yeni bir halk getireceğini anlatmıştır.
Taşınmak için gemilerin, taze balık eti yemek ve inci, sedef gibi süs eşyası çıkarmak için denizin verildiği ifade edilmiştir.
Allah gökten indirdiği yağmurla nasıl değişik renkte meyveler çıkarmışsa insanlardan ve hayvanlardan da yine böyle türlü renkte olanlar vardır. Aynı şekilde dağlarda da, toprak katmanının rengine göre beyaz, kırmızı ve kapkara yollar yaratılmıştır.
Allah’ın Kitabını okuyarak Allah’ın verdiği mesajların neler olduğunu algılayanlar Allah’a derin saygı duyarlar.
Çünkü Kuran kendinden önceki semavi kitapları doğrulayıcı olarak gelmiştir.
Önceki nesiller, kuvvet bakımından şimdikilerden daha güçlü de olsalar yok edilmişlerdir. Bundan ibret almak gerekmektedir.

MERYEM SURESİ
İsa Peygamberin annesinden bahsedildiği için Meryem Suresi adını almıştır. 98 ayettir.
Kuran’dan önceki dönemlerde Zekeriya Peygamberin bir oğul istediği, Allah’ın Yahya adında bir oğul verdiği, Yahya’nın, anasına babasına iyi davrandığı, zorba ve isyankâr olmadığı, Tevrat'a var gücüyle sarılmasının istendiği anlatılmıştır.
Sureye göre Meryem, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiştir. Allah’ın gönderdiği Cebrail, Meryem’e bir oğlu olacağını söylemiştir.
İsa bebek doğduktan sonra Meryem onu kucağında taşıyarak kavmine getirmiştir. Beşikte olmasına rağmen konuşmaktadır. Kavminin insanlarına, Allah’ın kendisini peygamber yaptığını, kitabı da kendisine verdiğini belirtmiştir.
Meryem Suresinde babası puta tapan İbrahim Peygamberden de söz edilmiştir. İbrahim peygamber babasından işitmeyen, görmeyen ve hiçbir yararı olmayan şeylere tapmamasını istemiştir. Babasının vaz geçmemesi üzerine de ondan ayrılmıştır.
Surede ayrıca İshak ve İshak'ın oğlu Yakup ile Musa’nın kardeşi Harun Peygamberden söz edilmiştir.
Yine sözünde duran biri olarak İsmail Peygambere de yer verilmiştir.

TAHA SURESİ
Ta ve Ha harfleriyle başladığı için Taha Suresi adı verilmiştir. 135 ayettir.
Taha Suresinde Allah’ın arş üzerinde egemenlik kurduğu, Kuran’ı öğüt olsun diye indirdiği belirtildikten sonra önceki dönemlerde Musa’nın Allah tarafından nasıl peygamber seçildiği anlatılmıştır.
Musa’nın bebekken annesi tarafından bir sepete konularak nehire bırakıldığı, yıllarca Medyen halkı arasında kaldığı, bir adam öldürdüğü, iyice denemeden geçtikten sonra peygamber seçildiği belirtilmiştir.
İyice azgınlaşan Firavun’a karşı verdiği mücadeleden söz edilmiştir.
Firavun ve onun büyücüleri, Musa’nın asası marifetiyle yenilmiştir. İsrailoğullarını kurtaran Musa, Allah’ın emriyle asasını suya vurmuş, denizde kendileri için kuru bir yol açılmıştır. Firavun ise askerleriyle peşine düştüğünde deniz onların üzerine kapanmış ve boğmuştur.

VAKIA SURESİ
Olay Suresi olarak anılır. 96 ayettir.
Kıyametin kopması olay olarak gösterilir.
Şiddetli sarsıntı olduğunda yerler alt üst olur. Dağlar parçalanıp toz duman haline gelir.
Ahirete giden insanlar arasında üç sınıf oluşur.
Biri mutlu sınıftır.
Diğer biri mutsuz sınıftır.
Üçüncüsü ise Allah’a yakın olan önde gidenlerdir.
Önde giden bu sınıf nimetlerle dolu bahçelerde yan gelip yaslanırlar. İçki dolu kadehlerle gencecik uşaklar etraflarında dolaşır. Meyve, kuş etleri, iri ve siyah gözlü kadınlar sunulur.
Mutlu sınıfta kabartılmış yataklar içindedirler.  Kiraz ve muz ağaçları altında meyveler ve huriler sunulur.
Mutsuz sınıf ise iliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, karınlarını zakkum ağacıyla doyurmak zorunda kalırlar.

ŞUARA SURESİ
Şairler Suresi olarak anılır. 227 ayettir.
Surede Allah’ın üstün olduğu, insanların okuması ve uyması için ayetler gönderdiği, ona inanmayan bazı inkârcılar için Muhammed’in kendini üzdüğü anlatılmıştır.
Ayrıca eskiden yaşamış kavimlerle ilgili bazı bilgilere yer verilmiştir. Buna göre Musa peygamberin, İsrailoğullarını Firavun’un zulmünden kurtardığı, İbrahim peygamberin, putlara tapan babasıyla yollarını ayırdığı dile getirilmiştir. Nuh kavminin Allah’a karşı gelmeleri ve peygamberi yalanlamaları, Âd kavminin başka kavimlere zorba davrandığı, Semud kavminin su içme sırası gelen deveyi kestikleri, Lût kavmi erkeklerinin eşlerini bırakarak başka erkeklere gittiği, Eyke halkının ölçü ve tartıda hile yaptıkları, sonuçta da bu davranışlarından dolayı yok edildikleri ifade edilmiştir..
Son bölümlerde ise Sureye adını veren şairlerin şaşkın şaşkın dolaştıkları, genellikle çapkınların ve yoldan çıkanların bu şairlere uydukları belirtilmiştir.

NEML SURESİ
Karınca Suresi olarak anılır. Adını, Süleyman Peygamberin ordusunu görünce yoldan çekilen karıncalardan almıştır. 93 ayettir.
Neml Suresinde Kuran’ın yol gösterici olduğu, her şeyi bilen Allah tarafından verildiği anlatılmıştır.
Ayrıca Davud'a ve Süleyman'a ilim verildiği, Süleyman için, cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular oluşturulduğu belirtilmiştir. Sebe Melikesi Belkıs ile Süleyman arasındaki ilişkilere yer verilmiştir. Hüdhüd kuşu bu ilişkilere aracılık yapmıştır.
Sebe Melikesi, Süleyman gibi güçlü insanların bir memlekete girdiler mi orayı perişan edeceklerini bilmiştir. Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler, Melike'nin Müslüman olmasına engel olmuşken şimdi Süleyman'la birlikte, âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olduğunu açıklamıştır.

KASAS SURESİ
Tarihi Vakalar Suresi olarak anılır. 88 ayettir.
Bu vakalardan biri Musa’nın bebekken sepet içinde nehre bırakılması ve Firavun’un karısı tarafından büyütülmesidir.
Musa bebek aslında Firavun ailesi için bir düşman olacaktır. Sonra yiğitlik çağına geldiğinde şehirde kavgaya karışır. Bir kişinin ölümüne neden olur. Sonra korkup Medyen'e hareket eder.
Medyen’de hayvanlarını sulamada zorluk çeken iki kadına yardımcı olur. Yaşlı baba Musa'ya sekiz yıl hizmet etmesi şartıyla iki kızından birini nikâhlamak ister. Musa, dediklerine Allah'ın kefil olduğunu belirterek anlaşmayı kabul eder ve sekiz yıl Medyen’de yaşar.
Kasas Suresinde Karun’dan da bahsedilir. Karun zengindir.  Servetinin, kendi bilgi ve becerisi sayesinde kazanıldığını iddia eder. Kavmine azgınlık yapmıştır. İnkârcı biridir. Sonuçta evi barkı yere batırılır.


İSRA SURESİ
Gece Yürüyüşü Suresi olarak anılır. Adını, Allah’ın Muhammed’i gecenin bir vaktinde ayetlerinden bir kısmını göstermek üzere Mekke'deki Mescid-i Haram’dan Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya yürütmesinden almıştır. 111 ayettir.
İsra Suresinde İsrailoğullarının iki kez bozgunculuk yaptıkları, birincisinde evlerine kadar girildiği, ikincisinde Kudüs'teki Mescit'te ele geçirilen her şeylerinin tahrip edildiği anlatılmıştır.
Ayrıca Musa'ya Tevrat Kitabının verildiği, İsrailoğullarına kılavuz yapıldığı, Davud'a da Zebur kitabının verildiği, zira Allah’ın peygamber olmaya kimi layık görürse onu seçtiği, doğru yola gelenlerin kendileri için geleceği, yoldan çıkanların kendilerine zararlarının dokunacağı, hiçbir günahkârın, başkasının günahını yüklenmeyeceği bilgilerine yer verilmiştir.
İsra Suresinde Allah'a ortak koşulması ve bununla birlikte; ana babaya kötü davranılması, akrabaya, yoksula ve yolda kalana hakkının verilmemesi, israf edilmesi, elin sıkı olması ya da büsbütün açık olması, geçim endişesi ile çocukların canına kıyılması, zina yapılması, insanların haksız yere öldürülmesi, yetimin malına kötü niyetle yaklaşılması, verilen sözün yerine getirilmemesi, ölçü ve tartının tam yapılmaması, doğruluğu kesin olarak bilinmeden doğruymuş gibi bir şeyin ardından gidilmesi, kasılıp böbürlenerek yürünmesi yanlış hareketler olarak sayılmıştır. Bilgi sahibi olmak için Arapça vahyedilen bu emirlerin ağır ağır okunması istenmiştir. Sure olarak, ayet olarak okuma parçalarına ayrıldığı için anlaşılması kolaylaştırılmıştır.
İnsanoğlunun denizde boğulma korkusuyla ilgili bir sıkıntı dokunduğu zaman Allah’a yalvardığı, karaya çıkınca Allah'tan yüz çevirdiği, bu yönüyle insanların nankör olduğu bilgisi paylaşılmıştır.
Surede ayrıca Kuran’ın belirlediği vakitlerde namaz kılınması, namazda yüksek sesle dua okunmaması, Peygamberin, kendine ait olmak üzere ayrıca gecenin bir kısmında da Kuran okuyup namaz kılmak üzere uyanması tavsiye edilmiştir.

YUNUS SURESİ
Yunus Peygamberden bahsedildiği için Yunus Suresi adını almıştır. 109 ayettir.
Surede onur ve kudretin Allah’a ait olduğu, insanı yarattığı ve öldükten sonra yeniden hayat verdiği, Allah’a ortak koşulmaması, Allah’ın; güneş'i ısı ve ışık kaynağı; ay’ı, hesabı ve yılların sayısı bilinsin diye evrelere ayırdığı anlatılmıştır.
Her toplumun bir peygamberi olduğu, Kuran’ın, Allah'ın dışında birilerince uydurulmuş olmadığı dile getirilmiştir.



HUD SURESİ
Hud Peygamberin hayatı anlatıldığı için Hud Suresi adını almıştır. 123 ayettir.
Allah'ın her şeye gücü yeten olduğu, Peygamberin, Allah’tan gelen bir uyarıcı olduğu, Kuran’ın, bilgelik sahibi ve her şeyden haberdar Allah tarafından ayetlerinin sağlamlaştırıldığı ve ayrıntılı hale getirildiği anlatılmıştır.
Yeni dine inananların gören ve işiten, yeni dini inkâr edenlerin ise kör ve sağır kimseler gibi olduğu vurgulanmıştır.
Kıyamet gününde Allah’ın dilediği dışındakilerin cehennemde, mutluluğa erdirilenlerin ise cennette kalacağı belirtilmiştir.
Âd kavminin, Allah’ın ayetlerini inkâr ettikleri, peygamberleri Hud’a isyan ettikleri için yok edildikleri hatırlatılmıştır.
Surede Hud peygamberin ağzıyla bir defa daha peygamberliğe karşılık ücret istenmediği vurgulanmıştır.

YUSUF SURESİ
Yusuf Peygamberin hayatı anlatıldığı için Yusuf Suresi adını almıştır. 111 ayettir.
Surede Kuranla birlikte önceki nesillerin haberlerinin en güzel şekilde anlatıldığı vurgulanmış ve Yusuf Peygamberin hayatına yer verilmiştir.
Bir rüya ile başlayan hayat, çok renkli maceraların arkasından mutlu sonla bitmiştir.

HİCR SURESİ
Adını bir yer ismi olan Hicr’den aldığı için Hicr Suresi olarak anılır. 99 ayettir.
Surede doğayı, insanı, cini Allah’ın yarattığı, Kuran’ın Muhammed’e indirildiği anlatılmıştır.
Önceki milletlere de peygamberler gönderildiği, peygamber geldiğinde inkârcıların peygamberle alay ettikleri belirtilmiştir.
Peygambere iletilen emirlerin, insanların kafalarını çatlatırcasına tekrar tekrar duyurulması gerektiği ifade edilmiştir.
Surede ayrıca kıyamet, cin, şirk, cennet, cehennem gibi kavramlardan söz edilmiştir.
Sureye adını veren Hicr halkının aslında dağlarda güvenli evler yonttukları, peygamberlerini yalanladıkları için korkunç titreşimli sesle gelen felaket sonrasında yok edildikleri anlatılmıştır.

ENAM SURESİ
Davar Suresi olarak anılır. Arapların hayvanlara uyguladıkları bazı gelenekler kınandığı için bu adı almıştır. 165 ayettir.
Surede Allah, Peygamber ve Kuranla ilgili açıklamalar yapılmıştır. Buna göre gökleri ve yeri Allah yaratmıştır. Her şeyi en iyi şekilde bilen Allahtır. Sadece Allah’a ibadet etmek gerekir. Güvenilip dayanılacak tek varlık Allahtır. Gözler Allah’ı göremez. Ama Allah, gözleri görür.
Peygamberler, Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Din görevine karşılık bir ücret istemezler.
Kuran ise insanlar için bir öğüttür. Çeşitli başlıklarla verilmiştir ki insanlar ders alsınlar. Üstelik yanlış yola sapan insanlar "Bize de kitap indirilseydi, biz de doğru yolda olurduk" diyemesinler.
Surede ayrıca kıyamet, ahiret, cennet, cehennem, Allah’a ortak koşma, inananlar, inkâr edenler, önceki nesillerin yok ediliş nedenleri gibi konular işlenmiştir.
Surenin adından anlaşılacağı üzere hayvanlardan söz edilmiştir. Yeryüzünde yürüyen hayvanların ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşların, insanlar gibi topluluklar olduğu anlatılmıştır.
Hangi hayvanlardan hangi yönleriyle yararlanılacağı, mecbur kalınmadıkça hangilerinin yenilmeyeceği, hangilerinin binek olarak kullanılacağı, etinden, sütünden, yününden faydalanılacağı açıklanmıştır.
Surede İbrahim peygamberin, putlara tapan babası Azer'i uyarışına da yer verilmiştir.
Gökte iken tanrı edindiği yıldızın, ayın ve güneşin bir süre sonra batmaları ile tek Allah’a yönelişi ifade edilmiştir.
Surede bir kez daha nelerin yanlış olduğu açıklanmış ve şu tavsiyelerde bulunulmuştur:
İsraf etmeyin.
Allaha ortak koşmayın.
Ana babaya iyilik edin.
Fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
Kötülüklerin açığına da gizlisine de yaklaşmayın.
Haksız yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın.
Yetimin malına yaklaşmayın.
Ölçü ve tartıyı tam bir dürüstlükle yerine getirin.
Karar verirken adaleti gözetin.
Verdiğiniz söze sadık kalın.
Allah buna benzer uyarıları verirken “Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin” diyerek öteki yolları, tarikatları yok saydığını göstermiştir.
Enam Suresinin diğer bazı mesajları şöyledir:
Dinlerini parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenlerin işi Allah'a kalmıştır.
Kim Allah huzuruna iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kötülükle gelene ise yaptığından fazla ceza verilmez.
Herkesin kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez.

SAFFAT SURESİ
Saf Tutanlar Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetinden almıştır. 182 ayettir.
Saffat Suresinde Allah’ın bir olduğu, göklerin ve yerin arasındakileri Allah’ın yarattığı anlatılmıştır.
Toplumlara uyarıcı peygamberler gönderildiği, öldükten sonra dirileceği, kıyamet gününün geleceği, insanların yaptıklarına göre cennete veya cehenneme gideceği belirtilmiştir.
İbrahim Peygamberin putperestler tarafından mancınıkla, sonradan balıklı göl olan yerdeki ateş yığınına atıldığı bu surede açıklanmıştır.
Kurban konusu da Saffat Suresinde anlatılmıştır. Rüyasında gördüğü için İbrahim Peygamber, oğlu İsmail’i kurban etmek üzereyken Allah tarafından kurbanlık koç verilmiş, böylece kurban kesimi başlatılmıştır.
Saffat Suresinde Yunus Peygamberin gemiden atılmakla balığın karnında taşınarak çıplak bir araziye atıldığı, gölge yapması için üstüne geniş yapraklı bitki bitirildiği, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderildiği anlatılmıştır.

LOKMAN SURESİ
Surede Allah’ın Hz. Lokman’a verdiği hikmetten söz edildiği için Lokman Suresi adını almıştır. 34 ayettir.
Her şeyi Allah’ın yarattığı, her şeyi bilen ve gören olduğu, gökleri bir direk olmadan yarattığı, yeryüzünü sağlam ve yüksek dağlarla döşediği, orada her çeşit canlıyı yaydığı, öldükten sonra Allah’ın insanları dirilttiği, eğer yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak yardımcı olsa, Allah'ın kelimelerinin tükenmeyeceği, Allah’ın indirdiği ayetlere inanmayanların cehenneme gideceği, inanan ve iyi işler yapanlar için nimeti bol cennetlerin var olduğu anlatılmıştır.
İyi ve doğru insanların namazı kılacağı, zekâtı vereceği, ahirete de gözleriyle görmüşçesine inanacakları belirtilmiştir. İnkârcıların ise açık bir sapıklık içinde bulundukları ifade edilmiştir.
Surede ayrıca Allah’ın Lokman'a bilgelik verdiği, Lokman’ın ise oğluna şu öğütleri verdiği açıklanmıştır:
“Allah'a ortak koşma.”
“Anana babana iyi davran.”
“Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere sabret.”  
“Küçümseyerek insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez." 
"Yürüyüşünde doğal ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin sesidir." 
Lokman oğluna; yaptığı iyiliğin veya kötülüğün, bir hardal tanesi ağırlığında bile olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde ya da yerin derinliklerinde bulunsa bile yine de Allah’ın onu karşısına getireceğini belirtmiştir.

SEBE SURESİ
Surede Yemen’de bir bölge ismi olan Seba kelimesi geçtiği için Sebe Suresi adını almıştır. 54 ayettir.
Sebe suresinde de Allah’ın yaratıcı olduğu, peygamberin uyarıcılık görevini yerine getirdiği, ayetleri hükümsüz bırakmak için uğraşanlara elem verici azap verileceği anlatılmıştır.
İnkârcılar, ahiret, kıyamet, Allah’a ortak koşma gibi kavramlardan söz edilmiştir.
Allah tarafından Davud Peygambere üstünlük verilerek demiri şekillendireceği biçimde yumuşatması sağlanmıştır. Davud’dan geniş zırhlar imal etmesi, dokumasını ölçülü yapması istenmiştir.
Süleyman için ise erimiş bakır kaynağını sel gibi akıtarak kaleler, heykeller, kocaman çanaklar ve yerinden kaldırılamaz kazanlar yapılmıştır.
Surede ayrıca Sebelilerin yurdu ile diğer memleketler arasında, biri diğerinden görünebilen şehirler var edildiği, bu şehirler arasında konaklar yapılarak yürüme imkânları sağlandığı anlatılmıştır. Buna karşılık Sebe halkının nankörlük yapmaları sonucu yok edilişleri ifade edilmiştir.

ZÜMER SURESİ
Yığınlar Suresi olarak anılır. 75 ayettir.
Allah’ın gökleri ve yeri hak ile yarattığı, geceyi gündüzün üzerine örttüğü, gündüzü de gecenin üzerine sardığı, insanı tek bir canlıdan yarattığı, anne karnında üç aşamalı safhadan geçirdiği anlatılmıştır.
Allah’ın; sözün en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap halinde indirdiği, kalplerin, Kuran karşısında yumuşadığı, Kuran’ın, Allah'ın kılavuzu olduğu, okuyup uygulasınlar diye pürüzsüz Arapça ile indirildiği dile getirilmiştir.
Surede kıyamet günü ile ahiretten de söz edilmiş, ayrıca Allah’a ortak koşma ile ilgili ilginç bir örnek verilmiştir. Buna göre birbiriyle çekişen iki ortağa bağlı olan bir köle ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir kölenin durumlarının aynı olmayacağı belirtilmiştir.
Zümer suresinde son olarak inkâr edenlerin bölük bölük cehenneme, Allah’a karşı gelmekten sakınanların ise bölük bölük cennete sevk edilecekleri anlatılmıştır.

MÜMİN SURESİ
Bağışlayan Suresi olarak anılır. Allah’ın günahları bağışlayan sıfatının yer aldığı üçüncü ayetteki “gafir” kelimesinden dolayı bu adı almıştır. 85 ayettir.
Surede Allahtan başka ilah olmadığı, Allah’ın, adaletle hükmettiği, Allahtan başka yalvarılan tanrıların hiçbir hüküm veremedikleri, Allah’ın, dinlenmek için geceyi, etrafı görmek için de gündüzü yarattığı, Kuran’ı Allah’ın indirdiği, inkâr edenlerin ve Allah’a ortak koşanların cehennem halkı oldukları, tövbe edip Allah’ın yoluna uymuş olan inançlı insanların cennete gideceği anlatılmıştır.

FUSSİLET SURESİ
Ayrıntılı Suresi olarak anılır. Kuran’ın ayrıntılı kılındığını ifade etmektedir. 54 ayettir.
Surede Peygamber’e, Allah’ın tek bir ilah olduğunun vahyolunduğu, Kuran’ın eşsiz yücelikte bir kitap olduğu, Allah’a ortak koşanların ve Allah’ı inkâr edenlerin ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün; kulaklarının, gözlerinin ve derilerinin, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahitlik edeceği, iyilikle kötülüğün bir olmayacağı, bu nedenle kötülüğü önlemek gerektiği anlatılmıştır.
Sureye göre gece ve gündüz, güneş ve ay Allah’ın ayetlerindendir. Güneşe de, aya da secde etme yerine onları yaratan Allah'a secde edilmesi gerekmektedir.

ŞURA SURESİ
Danışma Suresi olarak anılır. İnanan Müslümanların işlerini aralarında danışma ile gördükleri anlatıldığı için bu adı almıştır. 53 ayettir.
Surede Allah’ın yaratıcılığı, Kuran’ın bir ışık olarak gönderildiği, ölülerin diriltileceği, peygamberin insanları sürekli olarak İslam dinine çağırması gerektiği anlatılmıştır.
Ayrıca bir kötülüğün cezasının, ona denk bir kötülük olduğu, kötülüğü bağışlayanın ve barışı sağlayanın Allah tarafından ödüllendirileceği ifade edilmiştir.
Yine insanların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri olmadığı belirtilmiştir.

ZUHRUF SURESİ
Gösteriş-Süsler Suresi olarak anılır. Altın gümüş gibi süslerin sadece bu dünya hayatının malı olduğunu ifade eder. 89 ayettir.
Surede gökleri ve yeri Allah’ın yarattığı, insanların anlayıp düşünmesi için Arapça bir Kuran vahyolunduğu, önceki nesillerin, gönderilen peygamberleri alaya almalarının, onların yok olmasına neden olduğu anlatılmıştır.
Zuhruf Suresine göre kız çocukları süs içinde yetiştirilmektedir. Ama mücadeleye gelince beceriksiz olacakları düşünülmüş ve Allah’a havale edilmişlerdir. Biri, kız çocuğunun doğumuyla müjdelendiği zaman, utancından yüzü simsiyah kesilmiştir.
Surede ayrıca önceki nesillerde yaşayan zenginlerin, atalarında gördükleri dini devam ettirmek istedikleri hissedilmiştir. Gönderilen peygamberler, kendilerine daha iyi bir din getireceğini bildirmişlerse de inkâr etmişlerdir. Karşılığında da Allah tarafından yok edilmişlerdir.

DUHAN SURESİ
Duman Suresi olarak anılır. Onuncu ayette geçmektedir. 59 ayettir.
Duhan suresinde Allahtan başka ilah olmadığı, göklerin ve yerin arasındakileri Allah’ın yarattığı, insanları yarattığı gibi öldükten sonra tekrar dirilttiği, Allah’ın, geçmiş nesillerde yaşayan insanların da Allah’ı olduğu, Allah’ın uyarıcı olarak peygamberler gönderdiği, Kuran’ın kutsal bir gecede indirildiği anlatılmıştır.
Bütün bunlardan kuşku duyanların üzerine kuşatıp saran inletici bir dumanın ineceği belirtilmiştir.

CASİYE SURESİ
 Diz Çöküş Suresi olarak anılır. Kıyamet günü insanların diz çöktüğünü ifade eder. 37 ayettir.
Kuran’ın, bilge ve üstün olan Allah tarafından indirildiği, insanların yaratılışında ve Allah'ın yeryüzünde yaydığı canlılarda, inanan toplumlar için ibret verici işaretler bulunduğu, ayetlerle alay edenler için onları bekleyen bir cehennem olduğu, Allah dışında edinilen velilerin hiçbir yarar sağlamayacağı anlatılmıştır.
İslam öncesinde İsrailoğullarına Kitap, hükmetme gücü ve peygamberlik verildiği, Ama İsrailoğullarının, aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştükleri ve bundan dolayı kıyamet günü hesaba çekilecekleri ifade edilmiştir.
Ayetlerin gelmesiyle birlikte Allah’ın, Muhammed Peygamberi din konusunda yeni bir “yol” sahibi yaptığı, kendisinin ve insanların bu yeni yol olan İslam dinine uymaları gerektiği belirtilmiştir.

AHKAF SURESİ
Kum Tepeleri Suresi olarak anılır. Adını, Surede geçen ve bir yer olan Ahkaf’dan almıştır. 35 ayettir.
Her şeyi Allah’ın yarattığı, Kuran’ın Allah tarafından indirildiği, Muhammed’in, peygamberlerin ilki olmadığı anlatılmıştır.
İnkâr edenlerin, cehennemde gördükleri azap karşısında sanki dünyada sadece gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sandıkları belirtilmiştir.

ZARİYAT SURESİ
Tozutup Savuranlar Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 60 ayettir.
Surede koyu bir cehalet içerisinde kalmış aymazların ahirete inanmadıkları için cehenneme gönderileceği, Allah'a isyandan sakınanların, cennetlerde ve pınar başlarında bulunacakları, Peygamberin insanlara öğüt vermeye devam etmesi gerektiği, zira öğüdün insanlara yarar sağladığı anlatılmıştır.
Ayrıca önceki nesillerin yaşamlarından bazı kesitler sunulmuştur.

GASİYE SURESİ
Kuşatan Suresi olarak anılır. Her şeyi örtüp kuşatacak olan kıyamet haberiyle başladığı için bu adı almıştır. 26 ayettir.
Kıyametin gelmesiyle yüzleri asılmış bazı insanların koşulları ağır olan cehenneme gideceği, dünyadaki çabalarından hoşnut olanların ise cennetin güzelliklerinden yararlanacakları anlatılmıştır.

KEHF SURESİ
Mağara Suresi olarak bilinir. Putperest kavimlerinden kaçıp mağaraya gizlenen bir grup gencin hikâyesi anlatıldığı için bu ismi almıştır. 110 ayettir.
Kehf Suresine göre hükümdar, Allah dışında tanrılara tapılmasını dayattığı için gençler üçyüz yıldan fazla mağarada kalmışlardır. Allah bu hikâye ile öldükten sonra diriltme sözünün gerçek olduğunun ve kıyamet gününün geleceğinden şüphe duyulmaması gerektiğinin bilinmesini istemiştir.
Surede biri zengin, diğeri fakir iki insanın hikâyesine de yer verilmiştir. Zengin olan bağına gittiğinde, bağının kuruyacağını sanmadığını, kıyametin kopacağına inanmadığını, Allah'ın huzuruna götürüldüğünde bu dünyadakinden daha iyisini bulabileceğini söyler. Ama görülür ki ürünlerine el konulur. Bunun üzerine Allah; servet ve oğulların, dünya hayatının süsü olduğunu belirtir.
Suredeki bir diğer hikâye de Musa ile ilgilidir. Musa genç yardımcısıyla yola koyulur. Allah tarafından ilim verilmiş bir kişiye rastlarlar. Ama bu kişi yol boyunca içinde insanlar bulunan bir gemiyi delerek su almasına neden olur. Biraz daha gidince bir çocuğu öldürür. Son olarak ise yıkılmak üzere olan bir duvarı onarır. Surede her bir eylemin nedeni ilginç cevaplarla anlatılır.
Kehf suresinde son olarak yüksek bir mevkinin ve hükümranlığın sahibi konumundaki Zülkarneyn’den istenen bir talebin yerine getirilişi anlatılır. Buna göre Yecuc ve Mecuc bozgunculuk yapmaktadırlar. Zülkarneyn ise kavmin insanlarının da yardımıyla iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı seviyeye getirince Yecuc ve Mecuc o seti bir daha aşamazlar.

NAHL SURESİ
Arı Suresi olarak bilinir. Adını balarısının; dağlardan, ağaçlardan ve çardaklardan evler edinmesinden almıştır. 128 ayettir.
Surede tek tanrıya tapma gereği, Allah’ın, Muhammed’den önce de toplumlara peygamberler gönderdiği, Kuran’ın, ayrılığa düşülen konuları açıklaması için indirildiği anlatılmıştır.
Allaha ortak koşma, kıyamet, ahiret yurdu, öldükten sonra dirilme, cennet, cehennem gibi konular işlenmiştir.
İnsanı bir damla sudan yarattığı gibi hayvanları ve bitkileri de Allah’ın yarattığı, hayvanların ve bitkilerin insanlara birçok faydalar sağladığı, Cumartesi gününü, ibadet için tatil günü yapmanın Yahudilere farz kılındığı hususlarına yer verilmiştir.

NUH SURESİ
Nuh’un peygamber olarak gönderilişi ve mücadelesi anlatıldığı için Nuh Suresi adını almıştır. 28 ayettir.
Surede itaat etmeyenlerin Nuh’un gemisi dışında bırakılarak suda boğuldukları anlatılmıştır.

İBRAHİM SURESİ
35’den 41’inci ayete kadar İbrahim Peygamberin yaptığı dua anıldığından İbrahim Suresi adı verilmiştir. 52 ayettir.
Surede Kuran’ın; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara gönderilmiş bir bildiri olduğu açıklanmıştır.
Önceki dönemlerde yaşamış olan Musa, Nuh, Âd ve Semud kavimlerinin yaptıkları hatalar, yeni nesillere ibret olması bakımından tekrarlanmıştır.
Allah, insanların düşünüp ibret alması için örnekler vermiştir. Bu manada güzel sözün; kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzediği ifade edilmiştir. Dolayısıyla güzel söz, meyve veren ağaca benzetilmiştir.
Surede kıyamet; alışverişin ve dostluğun olmadığı gün olarak tanımlanmıştır. İnananların bu gerçeği göz önünde bulundurarak namaz kılmaları ve yoksullara yardım etmeleri öğütlenmiştir.

ENBİYA SURESİ
Peygamberler Suresi olarak anılır. Ağırlıklı olarak peygamberlerden söz edildiği için bu adı almıştır. 112 ayettir.
Surede başta Muhammed olmak üzere Musa, Harun, İbrahim, Lût, İbrahim, İshak, Yakup, Nuh, Davud, Süleyman, Eyyub, İsmail, İdris, Zülkifl, Yunus, Zekeriya gibi Peygamberler zikredilmiştir. İsa peygamber ise adı belirtilmeden Meryem’in oğlu olarak anılmıştır. Peygamberlerin ilginç yaşam öykülerine yer verilmiştir.
Surede peygamberlerin ölümsüz olmadıkları, yemek yemeyen cesetler olarak yaratılmadıkları ifade edilmiştir.
Muhammed’den önce de kendilerine vahiy verilenlerden başkasının peygamber olarak gönderilmediği, önceki peygamberlerle de alay edildiği, ancak alay konusu ettikleri azabın kendilerini kuşattığı, her canlının ölümü tadacağı, kıyamet azabının, inkâr edenlere ansızın geleceği, kıyamet günü için adalet terazilerinin kurulacağı, hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyeceği, hardal tanesi kadar bile iyilik yapanların iyiliklerinin hesaba katılacağı anlatılmıştır.
Surede Allah’ın, yeryüzüne iyilik ve barış seven kullarının mirasçı olacağı, bu hususun Tevrat'ta ve Zebur'da da yazıldığı, Kuran'da da yeterli öğütlerin bulunduğu, dolayısıyla “barış seven kullar”dan beklenen tarzda hareket etmeleri gerektiği belirtilmiştir.
Sure, bu mesajın gerçekleşmesi adına Allah’ın, Muhammed Peygamberi bütün dünyaya bir merhamet, bir sevgi olması için gönderdiğini belirterek son bulmuştur.

MÜMİNUN SURESİ
İnananlar Suresi olarak anılır. İnananların başarıya ulaşacaklarından bahsedildiği için bu adı almıştır. 118 ayettir.
İnananların; namazlarına devam ettikleri, zekâtı verdikleri, boş ve yararsız şeylerle vakit geçirmedikleri, iffetlerini korudukları, kendilerine emanet edilen şeylere dikkat ettikleri, sonuçta cennetin mirasçısı olup sonsuza kadar cennette kalacakları anlatılmıştır.
Surede insanın yaratılışı detaylandırılmıştır. Allah’ın insanı süzülmüş bir çamurdan yarattığı ifade edilmiştir. Anne karnında sağlam bir bekleme yerinde bir damlacık halinde iken embriyoya çevrilmiştir. Embriyo bir çiğnemlik ete, bir çiğnemlik et de kemiklere döndürülmüştür. Kemiklere et giydirilmiştir.  Sonra da ilk halinden çok farklı bir yaratık olmuştur.
Sureye göre toplumlar ecelini öne alamazlar ve de erteleyemezler. Allah tarafından hepsine uyarıcı peygamberler gönderilmiştir. Ama onlar peygamberleri yalanladıkları için yok edilmişlerdir. Surenin sonlarında “İnanmayan kavmin canı cehenneme” denilerek mevcut toplumların Kuran emirlerine uymaları gerektiğinin altı çizilmiştir.

SECDE SURESİ
15’inci ayette geçtiği için Secde Suresi olarak anılmıştır. 30 ayettir.
Surede Kuran’ın genel nitelikleri sayıldıktan başka Allah’ın, her işi gökten yere doğru çekip çevirdiği, sonunda hepsinin, bin yıl süren bir gün içinde tekrar Allah’a yükselip çıktığı anlatılmıştır.

TUR SURESİ
İlk ayetinde yer aldığı için Tur Dağı Suresi olarak anılmıştır. 49 ayettir.
Kitapları, peygamberleri, ahireti yalanlayanların kıyamet günü cehennem ateşine atılacakları, kötülüklerden korunanların ise cennetlerde Allah’ın kendilerine verdikleriyle sefa sürecekleri anlatılmıştır.

MÜLK SURESİ
Yönetim Suresi olarak anılır. 30 ayettir.
Surede cehennem mahkûmlarının dünyada iken kendilerine uyarıcı peygamber gönderildiğini itiraf ettikleri anlatılmıştır.
"Şayet kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi cehennemde olmazdık" dedikleri belirtilmiştir.

HAKKA SURESİ
Gerçekleşen Suresi olarak anılır. 52 ayettir.
Surede Kuran ve Peygamber hakkında genel bilgiler anlatılmıştır. Ayrıca ölümle birlikte ortaya çıkacak mutlak gerçeğin 'kıyamet' olduğu belirtilmiştir.

MEARİC SURESİ
Yükseliş Yolları Suresi olarak anılır. Adını üçüncü ayetten almıştır. 44 ayettir.
Kıyamet günü geldiğinde dünyanın alacağı fiziki durum anlatılmıştır. Kıyametle karşılaşan insanların kendi dertlerine düşmeleri ve diğer insanların tavırları dile getirilmiştir.

NEBE SURESİ
Haber Suresi olarak anılır. Sure, kıyamet günü haberiyle başladığından bu adı almıştır. 40 ayettir.
Surede kıyametle ilgili bilgilerle beraber azgın insanların cehenneme, erdemli insanların ise cennete gidecekleri anlatılmıştır.

NAZİAT SURESİ
 Söküp Çıkaranlar Suresi olarak anılır. 46 ayettir.
Bir iki sarsıntı ile kıyametin kopacağı, birdenbire insanların kendilerini mahşerde buluverecekleri anlatılmıştır.
Bu arada Musa Peygamber öncesinde Firavun’un iyice azarak kendini tanrı ilan ettiği, buna karşılık Allah’ın, Firavun’u suda boğarak cezalandırdığı belirtilmiştir.

İNFİTAR SURESİ
Parçalanma Suresi olarak anılır. İlk ayette kıyamet sürecinde göğün yarılmasından bahsedildiği için bu adı almıştır. 19 ayettir.
Surede Allah, kıyamet günü öncesinde yanlış davranışlar içine girmemesi konusunda insanları bir kez daha uyarmıştır.

İNSİKAK SURESİ
Yarılma Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almaktadır. 25 ayettir.
Surede Kitabı sağından verilenlerin kolay hesaba çekileceği, Kitabı ardından verilenlerin ise alevli ateşe gireceği anlatılmıştır.

RUM SURESİ
Romalılar Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetlerde Persliler ile yapılan savaşta yenilgiye uğrayan Romalılardan almıştır. 60 ayettir.
Kuran’ın genel hükümleri anlatılmakla birlikte Allah’ın ayetlerinden birkaçına özellikle dikkat çekilmiştir. Buna göre insan, topraktan yaratılan bir tür olarak yeryüzünün her tarafına yayılmıştır.
Allah, insanların nefislerinden sakinleşeceği eşler yaratmış ve aralarına sevgi ve acıma koymuştur.
İnsanların dilleri ve renkleri değişik olmuştur.
İnsanlar geceleyin uyumuş, gündüzün rızkını aramıştır.
Sureye göre Allah, korku vermek için şimşeği göstermiş, umut vermek için yağmur indirip ölümünden sonra toprağı diriltmiştir.
Topraktan çağırdığında ise insanlar mezarlarından çıkıp gelmişlerdir.

ANKEBUT SURESİ
 Dişi Örümcek Suresi olarak anılır. 41’inci ayetinde Allah'tan başka veliler edinenlerin işleri örümcek ağına benzetildiğinden bu adı almıştır. 69 ayettir.
Surede Kuran’ın emrettiği genel kurallara uyulmakla birlikte anababaya iyi davranılması öğütlenmiştir. Ancak evladına, bilgisi olmayan bir şeyi körü körüne Allah’a ortak koşması için zorlayan anababalara itaat edilmemesi anlatılmıştır.

MUTAFAFFİN SURESİ
Kandıranlar Suresi olarak anılır. Ölçü ve tartıda hile yapanların kınanmalarından dolayı bu adı almıştır. 36 ayettir.
Ölçü ve tartıyla birlikte Kuran ayetlerine inanmayanların dikkati çekilmiştir.

RAD SURESİ
Gök Gürültüsü Suresi olarak anılır. 13’üncü ayetinde gök gürültüsünün, Allah’ı tespih edip yücelttiği anlatıldığından bu adı almıştır. 43 ayettir.
Kuran’ın genel hükümlerinden söz edilmekle birlikte kendilerine kitap verilen Yahudiler ve Hıristiyanların, Muhammed’e indirilen Kuran'a sevindikleri, fakat Müslümanların aleyhinde birleşen bazı grupların, Kuran'ın bir kısmını inkâr ettikleri anlatılmıştır.

HAC SURESİ
Hac ibadetinden bahsedildiği için Hac Suresi adını almıştır. 78 ayettir.
Allah; İbrahim Peygamberin insanlar için haccı ilan etmesini, yaya veya deve üzerinde insanların Kâbe’ye gelmelerini istemiştir.
Hac ziyaretine gelen Müslümanlar kurban kesip fakiri doyuracaklardır.
Surede kurbanların etlerinin ya da kanlarının Allah’a ulaşmadığı, sadece insanların erdemli davranışlarının Allah’a ulaştığı belirtilmiştir. 

RAHMAN SURESİ
Merhametli Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 78 ayettir.
Allah’ın, insanların mükemmel bir yaşam sürmesi için her şeyi yerine getirdiği anlatılmıştır.
Güneş ve aydan meyvelere kadar…
Gemilerden her türlü lüksün mevcut olduğu cennetlere kadar…
Yeter ki insanlar ölçüyü bozmasınlar, suç işlemesinler.

İNSAN SURESİ
İlk ayette insanın son durumuna gelmezden önceki haline dikkat çekildiğinden İnsan Suresi adını almıştır. 31 ayettir.
İnsanı Allah’ın yarattığı, Allah’ın dilediğinde kendilerini yok edeceği ve yerlerine benzerlerini getireceği, Kuran vasıtasıyla insanlara doğru yolu gösterdiği, şükredici olurlarsa cennetle, nankör olurlarsa cehennemle karşılaşacaklarını anlatmıştır.

ZİLZAL SURESİ
Deprem Suresi olarak anılır. Yerin sarsılması tasvir edildiğinden bu adı almıştır. Sekiz ayettir.
Surede deprem, kıyametle özdeşleştirilmiştir.

BAKARA SURESİ
İnek Suresi olarak anılır. 67’nci ayette Yahudilere, kesilmesi emredilen inekten söz edildiği için bu ismi almıştır. 286 ayettir.
Uzun bir suredir. Birçok konuya açıklık kazandırmıştır.
“Allahulailahe illa huvel hayyul kayyum…” diye başlayan ve Ayet-el Kürsi diye anılan dua, Surenin 255’inci ayetidir. Allah’ın izni olmadan huzurunda aracılık etmenin kimsenin haddine olmadığını belirtmiştir.
Surede Musa Peygamberin, buzağıyı tanrı edindikleri için kavminin insanlarını uyardığı, "Allah size bir inek kesmenizi emrediyor" dediğinde kavminin insanlarının "Bizimle alay mı ediyorsun" diyerek inanmadıkları, mescitleri, içlerinde Allah’ın adı anılıyor diye engelleyen ve onların yıkımı için uğraşan kişilerin zalim olduğu, İbrahim Peygamberin, İsmail'le beraber Kâbe’nin duvarlarını yükselttiği, Kâbe'nin kıble yapıldığı, kendilerine kitap verilmiş olan Yahudi ve Hıristiyanların Müslümanların kıblesine uymayacaklarını bildirdiği, Kâbe’de Safa ile Merve’nin Allah'ın sembollerinden olduğu, hac veya umre niyetiyle Kâbe'yi ziyaret edenlerin, Safa ile Merve arasında dönmesinin uygun olacağı anlatılmıştır.
Surede iyilik tanımlanmıştır. Buna göre insanların Allah'a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanması gerekir.
Bu iyi insanlar; Allah'ın rızasını gözeterek yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar.
Namaz kılar, zekât verir.
Verdiği sözü yerine getirir.
Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder.
Sureye göre faiz karışan malın bereketi yoktur. Tefeciler mezarlarından, şeytan çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkacaklardır.
Borç alma ve borç verme durumlarında nelere dikkat edileceği ayrıntısıyla düzenlenmiştir. Borç verilmesi durumunda bunun mutlaka yazılması istenmiştir. Ayrıca iki erkeğin tanık tutulması zorunlu görülmüştür. Eğer iki erkek yoksa bir erkek ve iki kadın gerektiği belirtilmiştir. Gerekçe olarak bu kadınlardan birinin unutması halinde diğerinin hatırlatması gösterilmiştir.
Surede orucun kimlere farz kılındığı, hangi hallerde oruç tutulamayacağı, Allah yolunda savaşmanın normal olduğu, inananlara karşı savaşanların yakalandığı yerde öldürülmesi gerektiği, zararları yararlarından çok daha büyük olduğu için içki ve kumarın günah olduğu uyarıları yapılmıştır.
Sure; evlenme ve boşanma hususlarına da yer vermiştir. Buna göre Allah'a ortak koşan putperest kadınlarla, onlar inanıncaya kadar evlenilmemelidir.
Sure inanan bir cariyeyi, ortak koşan hür kadından daha makbul addetmiştir. Ayrıca kadınları, evlat yetiştiren tarla gibi kabul etmiştir.
Talut ile Calut’un hikâyesi de Bakara Suresinde yer almıştır.

ENFAL SURESİ
Ganimetler Suresi olarak anılır. Savaş ganimetlerinden söz edildiği için bu adı almıştır. 75 ayettir.
Enfal Suresinde Allah yolunda savaşma gereğinden ve savaşta elde edilen ganimetlerin bölüştürülmesinden söz edilmiştir.
Karşı tarafın barışa yanaşması durumunda inananların da yanaşması istenmiştir.
İnananlarla birlikte Allah yolunda göç edenlerin, savaşanların ve onlara yardım edenlerin birbirleriyle dost oldukları belirtilmiştir.

ALİİMRAN SURESİ
İmran Ailesi Suresi olarak anılır. İmran ailesinden söz edildiği için bu adı almıştır. 200 ayettir.
Surede İmran’ın kızı Meryem’den ve Meryem’in oğlu İsa Mesih’den söz edilmiştir.
Sure, kendilerine kitap verilmiş olan Hıristiyanları ve Yahudileri anlatmıştır. Bazen iyi yönleri ön plana çıkarılırken bazen de uygun görülmeyen davranışları ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Öyle ki Hıristiyanlar ve Yahudilerden savaşta arkalarını dönüp kaçanlar da vardır. Gece secdeye kapananlar da…
Surede Uhud'da ve Bedir'de yapılan savaşlardan söz edilmiş, savaşta aleyhe olabilecek davranışlar hakkında bilgiler verilmiştir.


HAŞR SURESİ
Toplanma Suresi olarak anılır. Adını topraklarından sürülen kavimden almıştır. 24 ayettir.
Surede savaşa ve ganimetlere ilişkin bazı açıklamalar yapılmıştır.

CUMA SURESİ
Toplanma Suresi olarak anılır. Cuma günü çağrı yapıldığında toplu halde namaza gidilmesi emredildiği için bu adı almıştır. 11 ayettir.
Surede ayrıca kendilerine Tevrat verilip de onun buyruklarını tutmayanların durumu, ciltlerce kitap taşıyan eşeğin durumuna benzetilmiştir.

AHZAB SURESİ
Topluluklar Suresi olarak anılır. Adını, Müslüman olanlara karşı savaşmak üzere birleşen Arap kabilelerinden almıştır. 73 ayettir.
Surede bazı ikiyüzlü insanların, savaş için cepheye gelmiş olsalar da tehlike geldiğinde, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözlerinin korkudan dönmüş bir halde Peygambere baktıkları, tehlike geçip de ganimetleri paylaşırken, mala düşkünlük gösterdikleri anlatılmıştır.
İnananlardan erkeklerin ise şehit oluncaya kadar çarpışacakları sözünü verip şehit düşme pahasına çarpıştıkları belirtilmiştir.
Surede Peygamber hanımlarının toplum içinde nasıl davranacaklarına ilişkin bilgiler verilmiştir. İhtiyaç için dışarı çıktıklarında nasıl giyinecekleri açıklanmıştır.
Peygamber evinde nasıl hareket edileceği konusuna değinilmiştir.
Ayrıca boşanma kurallarıyla ilgili ek bilgiler verilmiştir. Başka kadınlarla evlenme konusu düzenlenmiştir.

NİSA SURESİ
Kadınlar Suresi olarak bilinir. Pek çok ayetinde kadınlardan ve kadın haklarından söz edildiği için bu adı almıştır. 176 ayettir.
Surede kaç kadınla evlenileceği, geriye zayıf, korumasız, engelli çocuklar bırakanların cezalandırılacağı, erkeklerin kimlerle evlenemeyeceği, fuhuş yapan kadınlara karşı dört şahit getirilmesi, eşcinsellik yapan erkeklere eziyet edilmesi, yetim hakkının gözetilmesi, miras paylaşımında dikkat edilecek kuralların neler olduğu, kötülükleri yapıp yapıp da ölüm gelip çattığında, "İşte şimdi tövbe ettim" diyenlerin tövbesinin geçerli olmayacağı hususları anlatılmıştır.
İnananların bölükler halinde harekete geçip toplu halde savaşa çıkması, Muhammed’in bizzat kendisinin de Allah yolunda savaşması ve inananları savaşa teşvik etmesi, inanmış birinin başka bir inanmış kişiyi öldürmeye hakkı olmadığı, kasten öldürmesi durumunda cezasının cehennem olacağı, Allah yolunda savaşanlarla evinde oturanların bir olmayacağı, savaşanlara Allah’ın dereceler, bağışlama ve merhamet vereceği, savaş için yolculuğa çıkıldığında inkârcıların saldırması ihtimali varsa namazın kısaltılabileceği, silahların nöbetleşerek korunması gerektiği bilgilerine yer verilmiştir.
Sure; kişinin kendisi, anası babası ya da yakınları olsa da tanıklığın doğru yapılmasını, adaletten sapılmamasını, zengin ya da fakir ayrımı yapılmamasını belirtmiştir.
Surede tefecilik yapanların ve halkın parasını haksızlıkla yiyenlerin cezalandırılacağı, ilimde derinleşmiş olanların ise ödüllendirileceği açıklanmıştır.

MUHAMMED SURESİ
İkinci ayetinde anıldığı için Muhammed Suresi adını almıştır. 38 ayettir.
Surede Allah’ın insanları denemek için birbirleriyle savaşmasını istediği belirtilmiştir.
İnkâr edenlerle karşılaşıldığında boyunlarının vurulması veya esir alınması istenmiştir.
İnkâr ettikleri için kendilerinden önce yaşamış olan nesillerin evlerinin, barklarının başlarına geçirildiği anlatılmıştır.

TALAK SURESİ
Boşanma Suresi olarak anılır. Boşanma işlemi anlatıldığından bu adı almıştır. 12 ayettir.
Boşanma halinde hangi kurallara uyulacağı anlatılmıştır.

BEYYİNE SURESİ
Kanıt Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. Sekiz ayettir.
Kendilerine kitap verilmiş olan Hıristiyanlar ve Yahudilerden inkâr edenler ile Allah'a ortak koşanların, Allah tarafından gönderilen ayetleri ve onları okuyan peygamberi yalanlamaları nedeniyle cehennem ateşiyle cezalandırılacaklarını belirtmiştir.

NUR SURESİ
Işık Suresi olarak anılır. Adını 35’inci ayette yer alan ve Allah’ın nurunu tasvir eden ayetten almıştır. 64 ayettir.
Sureye göre Allah, göklerin ve yerin nurudur.
Nur Suresi; zinanın hangi hallerde suç oluşturduğunu, cezasının neler olduğunu, kadınlara zina iftira edenlerin dünyada da ahirette de lanetlendiklerini, erkeklerin eşcinsellik yapması durumunda eziyet edilerek ceza verilmesi gerektiğini, cinsel suçları önleme adına bekarların evlendirilmesini, kadınların edep yerlerini korumalarını, erkeklere içine girecekmiş gibi bakmamalarını, el, yüz ve ayak gibi görünmesi zorunlu olanların dışında ziynetlerini göstermemelerini, başlarındaki örtü ile göğüs yırtmaçlarını kapatmalarını, yaşlı kadınların hangi hallerde dış giysilerini çıkarabileceklerini, büyüklerin odalarına hangi hallerde girilebileceğini, erkeklerin edep yerlerini göstermemelerini, kadınlara içine düşecekmiş gibi bakmamalarını açıklamıştır.
 Sure; köre, topala, hastaya güçlük olmadığını, onlara yapamayacakları görev yüklenmeyeceğini belirterek sona ermiştir.

MÜNAFIKUN SURESİ
İkiyüzlüler Suresi olarak anılır. Münafıklardan bahsettiği için bu adı almıştır. 11 ayettir.
Münafıklar, içi başka dışı başka ikiyüzlü insanlardır. Fiziki görüntüleri iyi olsa da birbirine dayandırılmış kereste gibidirler.

MÜCADİLE SURESİ
Mücadeleci Kadın Suresi olarak anılır. Adını ilk ayette geçen eylemden almıştır. 22 ayettir.
Sure, kişiler arası gizli konuşmalarda dikkat edilecek kuralları açıklamıştır. Özellikle günah, düşmanlık ve peygambere isyan hususlarında konuşmayı yasaklamıştır.
Peygamber ile yapılacak gizli konuşmalar öncesinde sadaka verilmesini öğütlemiştir.

HUCURAT SURESİ
Odalar Suresi olarak anılır. Adını dördüncü ayetten almıştır. 18 ayettir.
Sure, peygamberle konuşurken nelere dikkat edileceğini belirtmiştir. 
Yoldan çıkmış bir adamın getirdiği habere, doğruluğu araştırılmadan inanılmaması gerektiği vurgulanmıştır.
Surede inananların kardeş olduğu, birbirleriyle savaşmaları halinde aralarını bulup barıştırmak gerektiği anlatılmıştır.
Surede bazı öğütlere de yer verilmiştir. Buna göre insanlar adil olmalıdırlar. Birbirleriyle alay etmemelidirler. Birbirlerinde kusur aramamalıdırlar. Birbirlerini kötü lakaplarla çağırmamalıdırlar. Zandan tümüyle sakınmalıdırlar.
Sureye göre insanlar, bir erkek ve bir kadından yaratılmıştır. Birbirlerini tanımaları için önce milletlere, sonra da kabilelere ayrılmışlardır.
Sure, Allah yanında en üstün olanların; ırk, renk, soy ve servetçe değil, günahlardan en çok korunanlar olduğunu da özellikle vurgulamıştır.

TAHRİM SURESİ
Yasaklama Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 12 ayettir.
Surede eşlerinin, peygambere karşı bir olup arka çıkmamaları öğütlenmiştir.
Nuh'un karısı ile Lût'un karısı, kocalarına ihanet ettikleri için Allah tarafından inkâr edenlere örnek verilmiştir.
Firavun'un karısı ile İmran'ın kızı Meryem de inananlara örnek gösterilmiştir. Çünkü Firavun’un karısı Firavun'un yaptığı kötülüklere göğüs germiş, Meryem de ırzını korumayı bilmiştir.

TEGABÜN SURESİ
Aldanış Suresi olarak anılır. Adını dokuzuncu ayetten almıştır. 18 ayettir.
Kıyamet gününün aldanıştan ibaret olduğu belirtilmiştir.
Sureye göre mallar ve çocuklar bir imtihan aracıdır.
Mallar, Allah uğrunda harcanabilmelidir.
Ayrıca Allah’ın yasaklarından sakınılmalıdır. Allah’a itaat edilmeli ve öğütleri dinlenmelidir.

SAFF SURESİ
Saf Tutmak Suresi olarak anılır. Dördüncü ayette inananların saf tutarak Allah yolunda mücadele etmeleri anlatıldığı için bu adı almıştır. 14 ayettir.
Allah’ın, kendi yolunda kenetlenmiş binalar gibi saf bağlayarak çarpışanları seveceği belirtilmiştir.

FETİH SURESİ
Fethetmek Suresi olarak anılır. Ayetlerinde birkaç defa fetihten söz edildiği için bu ismi almıştır. 29 ayettir.
Surede insanların fetih sonrasında alacakları birçok ganimetlerle ödüllendirildikleri bildirilmiştir.
Kör, topal ve hastaların savaşa katılmak zorunda olmadıkları da bu Surede belirtilmiştir.

MAİDE SURESİ
İki ayette İsa Peygamberin Allah’tan istediği sofradan söz edildiği için Ziyafet ya da Sofra Suresi adını almıştır. 120 ayettir.
Surede hac, hacda avlanma ve kurban konularına yer verilmiştir.
Abdestin nasıl alınacağı açıklanmıştır.
Hırsızlık yapanların ellerinin kesilmesi belirtilmiştir. Tevrat'ta cezaların kısas yöntemi gözetilerek uygulanması istenirken İncil’de ve Kuran’da Allah'ın indirdiği hükümlerle hükmedilmesi istenmiştir.
Maide Suresinde Yahudilerin ve Hıristiyanların gönül dostları edinilmesi istenmemiştir. Zira onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır.
Kişiler arası ilişkileri bozacağı için içki, kumar, tapılmak için dikilen taşlar ve şans oklarının kötü şeyler olduğu belirtilmiştir.
Allah’ın İsa Peygambere verdiği üstün meziyetler de Maide Suresinde açıklanmıştır. Buna göre beşikte bile insanlarla konuşabiliyordu. Çamurdan kuş şeklinde bir şey yaratıyor, içine üflediğinde kuş oluyordu. Anadan doğma körü ve cüzzamlıyı iyileştiriyordu. Ölüleri diriltip mezarlardan çıkarıyordu.

MÜMTEHİNE SURESİ
Sorgulanan Suresi olarak anılır. Mümtehine, sınav veren kadın anlamına gelmektedir. Sure adını onuncu ayette müşriklerden kaçıp inananlara gelen kadınların imtihan edilmesinden alır. 13 ayettir.
Surede inanmış kadınların göç ederek gelmesi durumunda inkârcılara geri gönderilmemesi istenmiştir.

HADİD SURESİ
Demir Suresi olarak anılır. 25’inci ayetinde demirin faydalarından söz edildiği için bu adı almıştır. 29 ayettir.
Dünyada iken birlikte yaşayan insanların ahiretteki yol ayrımında, birbirleriyle yaptıkları muhabbet dile getirilmiştir. İnkârcıların, cennete girmekte olan inananlardan bekledikleri şefaate yer verilmiştir.

TÖVBE SURESİ
104’üncü ayette yer verildiği için Tövbe Suresi olarak anılır. Allah’ın, tövbeleri çokça kabul ettiği ifade edilmiştir. 129 ayettir.
Sure; çöl Araplarının inkârcılıkta ve ikiyüzlülükte daha beter olduklarını vurgularken İslam dinine girme hususunda muhacirlerin bir adım önde olduğunu belirtmiştir.
Surede savaşla ilgili hususlara sıkça yer verilmiştir. Öncelikle inananların, en yakınındaki inkârcılarla savaşması vahyedilmiştir. Savaşmanın yasak olduğu haram aylar çıkınca gözetleme yerlerinde beklenerek Allah'a ortak koşanların yakalanarak hapsedilmesi veya öldürülmesi istenmiştir.
Peygamberi bile yurdundan çıkarmaya kalkışan bir toplulukla savaşmanın gerekliliği vurgulanmıştır. Zira Kureyşlilerin takibi sonunda Peygamber ve Ebubekir bir mağaraya sığınmışlar ve Allah tarafından görünmeyen askerlerle desteklenerek kurtulmuşlardır.
Bu nedenle gerek yaya, gerek atlı olarak savaşa çıkılması ve Allah yolunda cihat edilmesi tavsiye edilmiştir.
Bu arada inananların hepsinin birden savaşa çıkmalarının doğru olmadığı, bir kısmının sefere çıkan topluluk geri döndüğünde korunmaları ve uyarılmaları ümidiyle arkada kalmaları gerektiği vurgulanmıştır.
Sure, cepheye gitmeyerek evinde karısıyla oturanların namazlarının kılınmayacağını, mezarlarının başında dua okunmayacağını hatırlatmıştır.
Surede zayıflara, hastalara, yardım için verecek bir şeyi bulunmayanlara, sefere katılmamalarından dolayı bir günah olmadığı belirtilmiştir.
İnananlara zarar vermek, inkârcılığı pekiştirmek, inananların arasını açmak ve önceden Allah ve peygamberiyle savaşmış olan adama yataklık yapmak için mescit yapanlar ya da yaptıranların iyi niyetli olmadıkları anlatılmıştır. Dolayısıyla bu tür mescitlerde namaz kılınmaması ifade edilmiştir.
Sure; Tevrat'ta ve İncil'de yer alan bir sözü Kuran'da da tekrarlamıştır. Buna göre Allah, inananların canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet vermek üzere satın almıştır. İnananlara düşen görev ise ibadet etmektir. Allah'ı övgüyle anmaktır. Seyahat ederken oruç tutmaktır. Rükû etmektir. Secde etmektir. İyiliğe özendirip kötülükten alıkoymaktır. Allah'ın emirlerini uygulamaktır. Bir daha günah işlememek için tövbe etmektir.

NASR SURESİ
Yardım Suresi olarak anılır. Allah’ın yardımı anlatıldığından bu adı almıştır. Üç ayettir.
Aynı zamanda “İzâ câe nasrullahi…” diye başlayan namaz suresidir.
İnsanların kitleler halinde Allah’ın dinine girmeleriyle zafer gününün geldiğini belirtmiştir. Bu nedenle herkes Allah’ı övgüyle yücelterek anmalıdırlar.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder