ÖNSÖZ
Bu
çalışmada Kuran’daki Surelerin adıyla ve içeriğiyle ilgili kısa açıklamalar
yapılmıştır.
Sure
isimlerinin anlamları için
“http://www.allah.web.tr/kuran-i-kerim-sure-isimlerinin-turkce-anlamlari.html”
web sitesinden yararlanılmıştır.
Ayrıca
namazda okunan duaların hangi Surelerde geçtiği gösterilmiştir.
Faydalı
olması dileğiyle… (2014)
ALAK
SURESİ
Asılıp
Tutunan Suresi olarak anılır. İnsanın kan pıhtısından yaratıldığı ifade
edildiğinden bu adı almıştır. Kuran’ın ilk inen suresidir. 19 ayettir.
“Oku”
emri bu surede verilmiştir. Yüce Allah, Peygamber’e insanların uymaları için
emir ve öğütler vahyetmiştir. Hepsi Yüce Kitapta bir araya getirilmiştir.
İnsanlar, Allah’ın yazılı olan bu emirlerini anlayacakları dilden okumalı ve
tatbik etmelidirler.
Okumalı,
çünkü insanoğlu her an suç işleyebilecek azgınlıkta bir yapıdadır.
Okumalı,
çünkü Allah’ın emrinin ne olduğunu sadece Kuran’da görecektir.
Ebu
Cehil de Kuran’ı okumadığı için perçeminden tutulup cehennem ateşine
atılmıştır.
KALEM
SURESİ
İlk
ayette geçtiği için Kalem Suresi adını almıştır. 52 ayettir.
Surede;
yemin edip duran, aşağılık, daima kusur
arayıp kınayan, söz götürüp getiren,
iyiliğe ve yardıma engel olan, saldırgan, günahkâr, kaba saba,
mal ve çocuk sahibi olmuş diye yolunu şaşırmış olanlara itaat edilmemesi
istenmiştir.
Kuran
ayetleri için “Önceki nesillerin masalları" diyenlerin cezalandırılacağı
belirtilmiştir.
Yoksula
yardım etmeleri gerekiyorken, onlar uyanmadan hasat için gidenlerin
bahçelerinin tümüyle yanıp kül olması ders niteliğinde açıklanmıştır.
MÜZZEMMİL
SURESİ
Bürünen
Suresi olarak anılır. 20 ayettir.
Allah,
peygamberin gecenin büyük bir bölümünü Kuran okuyarak ya da ibadet ederek geçirmesini
istemiştir.
Ama
insanların içinde hastalar bulunacaktır. Bir kısmı rızık aramak için yol
tepecektir. Bir kısmı da savaşacaktır. Onların Kuran’dan kolayına geleni
okumaları yeterli olacaktır.
MÜDDESİR
SURESİ
Gizlenen
Suresi olarak anılır. 56 ayettir.
Allah’ın;
yarattığı insana servet ve oğullar verdiği, buna rağmen aynı insanın Kuran
ayetlerine karşı inatçı kesildiği belirtilmiştir.
Müddesir
Suresine göre; namazı-duayı yerine getirmeyenler, yoksulu doyurmayanlar, boş
lakırdılara dalanlar, kıyamet gününü inkâr edenler yakıcı ateşe
sürükleneceklerdir.
FATİHA
SURESİ
Açılış
Suresi olarak anılır. Kuran’ın başlangıç suresi olduğu için bu adı almıştır.
Yedi ayettir.
“Elhamdulillâhi
rabbil'alemin…” diye başlayan namaz suresidir. Yalnız Allah’a ibadet edileceğini,
sadece Allahtan yardım isteneceğini belirtmiştir.
Fatiha
Suresi ile bir de insanın Allahtan, kendisini doğru yola iletmesi talep
edilmiştir.
TEBBET
SURESİ
Bükülmüş
İp Suresi olarak anılır. Son ayetteki Mesed kelimesi bu anlama gelmektedir. Beş
ayettir.
“Tebbet
yedâ ebî leheb…” diye başlayan namaz suresidir.
Amcası
Ebu Leheb’in, Peygamberin Müslümanlığa davet amaçlı yaptığı bir toplantıda
eşiyle birlikte karşı çıkışını anlatmıştır.
TEKVİR
SURESİ
Dolama
Suresi olarak anılır. İlk ayetinde güneşin büzülmesi anlatıldığı için bu adı
almıştır. 29 ayettir.
Tekvir
Suresine göre Kuran, Cebrail'in getirdiği sözdür. Cebrail; güçlü ve güvenilen bir elçidir.
Muhammed, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür.
Yüce
Suresi olarak anılır. Allah’ın yüce adıyla başladığı için bu adı almıştır. 19
ayettir.
Allah,
her şeyi yaratandır. Topraktan yeşil otu çıkarandır.
Âlâ
Suresine göre Allah'a saygısı olanlar öğüt alacaktır. Kötü kimse ise öğütten kaçınacak ve cehenneme
girecektir. Cehennemde ne ölüp kurtulacaklar, ne de rahat bir hayat
yaşayacaklardır.
Allah’ın
adını anıp namaz kılanlar ve zekât verenler mutluluğa ereceklerdir. Bu nedenle
dünya hayatı yerine daha iyi ve daha kalıcı olan ahiret hayatı tercih
edilmelidir.
LEYL
SURESİ
Gece
Suresi olarak anılır. İlk ayet, geceye yemin ile başladığı için bu adı
almıştır. 21 ayettir.
Leyl
Suresine göre yoksula yardım edenler ve güzeli doğrulayanlar kolay yolda
başarılı kılınırlar.
Cimrilik
edenler ve güzeli yalanlayanlar ise gidilmesi güç yolda bırakılırlar.
FECR
SURESİ
Tan
Vakti Suresi olarak anılır. Tan yerinin ağarmasına yemin edilerek başladığı
için bu adı almıştır. 30 ayettir.
Fecr
Suresine göre Allah, her an kullarının yaptıklarını gözetlemektedir.
İnsanlar,
Allah nimet verdiğinde "Rabbim bana ikramda bulundu" derler. Rızkı
kesildiğinde ise "Rabbim beni perişan etti" diye yakınırlar.
Bu
nedenle Allahtan ikram beklenirken yetime ikram göz ardı edilmemelidir.
İnsanlar, yoksulu doyurmak için birbirini teşvik etmelidir.
Haram
helal demeden miras yiyenler ve malı aşırı biçimde sevenler kıyamet koptuğunda
cehennemle karşı karşıya gelirler. O zaman “Keşke ben bu ahiret hayatım için
sağlığımda iyi işler yapsaydım" demenin bir faydası olmayacaktır.
Sureye
göre yüksek binaları olan İrem şehrindeki Âd kavmi, vadilerde kayaları oyarak
evler yapan Semud kavmi ve ordular sahibi Firavun; ülkelerinde azgınlaşıp
kötülük yaptıkları için yok edilmişlerdir.
DUHA
SURESİ
Kuşluk
Vakti Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 11 ayettir.
Duha
Suresinde Allah, Peygamberi; bir yetim iken bulup barındırdığını, doğru yola
yönelttiğini, fakirken zengin ettiğini belirtmiştir. Bu nedenle Peygamber;
öksüzü üzmemeli, el açıp isteyeni azarlamamalıdır.
İNŞİRAH
SURESİ
Ferahlık
Suresi olarak anılır. Yüce Peygamberin göğsünün ferahlatılıp sevinç, huzur ve
güvene kavuşturulması ifade edildiği için bu adı almıştır. Sekiz ayettir.
İnşirah
Suresinde Allah; Peygamber kulunun göğsünü ferahlattığını, ona ilim, iyi
ahlaklılık ve huzur verdiğini belirtmiştir. Boş kaldığında ise yeni bir işe koyulmasını
istemiştir.
ASR
SURESİ
Zaman
Suresi olarak anılır. İlk ayeti zaman ile başladığı için bu adı almıştır. Üç
ayettir.
Asr
Suresine göre akıp giden zaman içinde insan ömrü azalmaktadır.
Bu
nedenle insanlar güzel işler yapmalı, haktan hukuktan ayrılmamalıdırlar.
Haksızlıklar karşısında sabırlı olmayı bilmelidirler.
ADİYAT
SURESİ
Nefes
Nefese Koşmak Suresi olarak anılır. 11 ayettir.
Adiyat
Suresinde insanın nankör oluşundan söz edilir. Malı çok sevdiği ifade edilir.
KEVSER
SURESİ
Bolca
Güzellik Suresi olarak anılır. Üç ayettir.
“İnnâ
a'taynâkelkevser...” diye başlayan namaz suresidir. Allah’ın, peygambere bolca
nimetler verdiğini, peygamberin de Allah için namaz kılıp kurban kestiğini
anlatmıştır.
TEKASÜR
SURESİ
Çoğalma
Yarışı Suresi olarak anılır. İnsanların mal ve servette çoğalma yarışlarının
kendilerini felakete sürüklemesinden söz edildiği için bu adı almıştır. Sekiz
ayettir.
Tekasür
Suresinde; mal, mülk ve servet yarışının insanları oyalayıp kendinden geçiren
bir hata olduğu belirtilmiştir.
MAUN
SURESİ
Yardımlaşma
Suresi olarak anılır. Yardımlaşmaya engel olan kişilerin nitelikleri
anlatıldığı için bu adı almıştır. Yedi ayettir.
Aynı
zamanda “Era'eytellezî…” diye başlayan namaz suresidir.
Sosyal
devletin ve sosyal kuruluşların olmadığı dönemde varlıklı olanların yoksullara
yardım etmesi gerektiği anlatılmıştır.
Maun
Suresine göre yoksulları doyurmayanların, zekât vermeyenlerin, yetimleri
öteleyenlerin namazları geçerli değildir. Yaptıkları ibadet gösterişten
ibarettir.
KÂFİRUN
SURESİ
İnkârcılar
Suresi olarak anılır. Kâfirlere hitap ile başladığından bu adı almıştır. Altı
ayettir.
“Kul
yâ eyyuhel kâfirûn” diye başlayan namaz suresidir.
Kâfirun
Suresine göre Allah, Peygambere; inkârcıları yani kâfirleri uyarma görevi
vermiştir.
Buna
göre kâfirlerin ibadet ettiklerine Peygamber ibadet etmeyecektir. Peygamberin
ibadet ettiklerine de kâfirler ibadet etmeyebilecektir. Herkesin dini kendisine
ait olacaktır.
FİL
SURESİ
Fillerden
bahsedildiği için Fil Suresi adını almıştır. Beş ayettir.
“Elem
tera…” diye başlayan namaz suresidir.
Fil
Suresinde Allah’ın, Kâbe'yi yıkmaya gelen fil sahiplerini yok ettiği anlatılır.
Allah’ın sürü sürü gönderdiği kuşlar, fil sahiplerinin üstüne çamurdan yapılmış
tuğlalar fırlatmışlardır.
FELAK
SURESİ
Açılma
Suresi olarak anılır. Beş ayettir.
“Kul
e'ûzu birabbilfelak” diye başlayan namaz suresidir.
Felak
Suresinde; gecenin şerrinden, düğümlere büyü yapan üfürükçü kadınların
şerrinden, kıskanç insanların şerrinden Allah’a sığınılacağı anlatılmıştır.
NAS
SURESİ
İnsanlar
Suresi olarak anılır. Altı ayettir.
“Kul
e'ûzu birabbinnâsi…” diye başlayan namaz suresidir.
Cinlerden
olsun, insanlardan olsun, insanların kalplerine kötü düşünceler fısıldayan
bütün vesvesecilerin şerrine karşı Allah'a sığınılmalıdır.
İHLÂS
SURESİ
Özgüleme
Suresi olarak anılır. Dini her türlü şirkten temizlemek ifade edildiği için bu
adı almıştır. Dört ayettir.
“Kul
hüvellâhü ehad…” diye başlayan namaz suresidir.
Allah’ın
bir olduğunu, dengi ve benzeri olmadığını anlatmıştır.
NECM
SURESİ
Yıldız
Suresi olarak anılır. 62 ayettir.
Necm
suresine göre Kuran’ı Muhammed’e Cebrail öğretmiştir. İki yay uzunluğu kadar
Muhammed’e yaklaşmış ve Allah’ın vahyini bildirmiştir.
Lat,
Uzza ve Menat gibi putlar, önceki nesillerin isteği ve öngörüsüne göre tanrı
diye isimlendirilen keyfi isimlerdir.
Allah,
onların tanrı oldukları hakkında hiçbir delil indirmemiştir. O putlara
tapanlar, yalnızca zanna ve kendi arzularına uymuş olurlar. Oysa zan ile
gerçeğe ulaşılmaz.
Göklerde
ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah; kötülük yapanları cezalandıracak,
güzellik yapanları da daha güzeliyle ödüllendirecektir.
Allah;
zalim oldukları için Nuh kavmini, Lût kavmini yıkıma uğratmıştır. Şehirlerini
yerin dibine geçirmiştir.
ABESE
SURESİ
Surat
Astı Suresi olarak anılır. 42 ayettir.
Abese
Suresine göre Peygamber, yanına gelen kör adama yüzünü ekşitirken zengine
fazlasıyla ilgi göstermiştir.
Bu
tutumun yanlış olduğu, doğru öğütlerin Kuran’ın tertemiz sayfalarında bulunduğu
ifade edilmiştir.
Allah,
insanı bir spermden yaratmıştır. Ona biçim vermiştir. Dünyaya gelmesi ve
yaşaması için hayatı kolaylaştırmıştır. Ama insan yine de nankördür.
Sonra
insanın canını almış ve kabre koydurmuştur. Dilediği bir vakitte de yeniden
diriltmiştir. Buna rağmen insan, Allah’ın emrettiği şeyleri yapmamıştır.
Allah
yağmurlar yağdırarak insanlar için topraktan ekin, meyve, sebze gibi bolca
nimetler çıkmasını sağlamıştır. Ama aynı insan, kıyamet günü geldiğinde en
yakınına bile yardımdan kaçınmıştır.
KADİR
SURESİ
Kudret
Suresi olarak anılır. Kadir gecesinden bahsedildiği için bu adı almıştır. Beş
ayettir.
Kuran’ın,
bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde indirildiğini anlatmıştır.
ŞEMS
SURESİ
Güneş
Suresi olarak anılır. 15 ayettir.
Şems
Suresine göre kendisini kötülüklerden arındıranlar kurtuluşa ermişlerdir.
Ayrıca
Semud kavminin yok edilişi bu Surede anlatılmıştır. Buna göre kavme elçi olarak
gönderilen Salih, "Allah'ın devesine ve onun su içme hakkına
dokunmayın" demesine rağmen kavmin insanları deveyi kesmişlerdir. Bunun
üzerine de Allah tarafından yok edilmişlerdir.
BURUC
SURESİ
Burçlar
Suresi olarak anılır. 22 ayettir.
Buruc
Suresine göre inanan insanlara, kamçılarla hendek gibi iz bırakacak şekilde
işkence yapanlar cehennem ateşiyle cezalandırılmışlardır.
TİN
SURESİ
İncir
Suresi olarak anılır. İncir ve zeytinle başladığı için bu adı almıştır. Sekiz
ayettir.
Sureye
göre insan en güzel biçimde yaratılmıştır. Fakat dini yalanladığı için aşağılık
duruma getirilmiştir.
KUREYŞ
SURESİ
Kureyşlilerin
seyahat geleneğinden bahsedildiği için Kureyş Toplumu Suresi olarak anılır.
Dört ayettir.
“Li'î
lâfi Kurayş…” diye başlayan namaz suresidir.
Kureyşlilerin,
yaz ve kış yolculuklarını güvenli bir ortamda yapmalarını sağladığı için
Allah’a ibadet etmelerinin istendiği anlatılmıştır.
KAARİA
SURESİ
Şiddetli
Ses Suresi olarak anılır. 11 ayettir.
Kıyametle
birlikte insanların yayılmış pervaneler gibi olacağı, dağların atılmış yüne
döneceği anlatılmıştır. Kötülerin cehenneme gideceği, iyilerin hoşnutluk verici
bir yaşam içinde olacağı belirtilmiştir.
KIYAMET
SURESİ
Diriliş
Suresi olarak anılır. 40 ayettir.
Bu
Sureye göre kıyamet; şimşeğin çaktığı, ayın tutulduğu, güneşle ayın bir araya getirildiği gün
gelecektir. O gün insan, Allah’ın huzuruna çıkacaktır.
İnsanların
dünya hayatını sevdiği, ahireti önemsemediği anlatılmıştır.
Ne
zaman ki can, köprücük kemiğine dayandığında, "Kim var okuyup
üfleyecek" denildiği, ölüm korkusundan ayakların birbirine dolaştığı
hatırlatılmıştır.
HÜMEZE
SURESİ
Dedikoducu
Suresi olarak anılır. Dedikoduculuk ve arkadan çekiştirme kınandığı için bu adı
almıştır. Dokuz ayettir.
Arkadan
çekiştirenlerle birlikte kaş göz işareti yapıp alay edenlerin sevimsizliği
anlatılmıştır.
MÜRSELAT
SURESİ
Gönderilenler
Suresi olarak anılır. 50 ayettir.
Allah
yeryüzünü hem ölüler, hem de diriler için bir toplanma yeri yapmıştır.
O
gün gerçekleri yalan sayan inkârcılar konuşamayacaklardır bile…
Erdemli
insanlar ise gölgeler altında, pınar başındadırlar. Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler
arasındadırlar.
KAF
SURESİ
Adını
ilk ayetteki harften aldığı için Kaf Suresi olarak anılmıştır. 45 ayettir.
Allah;
gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yaratmıştır.
Hiçbir
çatlak olmadan gökyüzünü donatmıştır.
Yeryüzünü
sarsılmaz dağlarla döşemiştir. Gökten indirdiği yağmurla ölü bir ülkeye can
vermiştir. Yeryüzünde gönül açan her türden bitkiler yetiştirmiştir. İnsanın
yeniden dirilişinin de böyle olduğunu belirtmiştir.
Sureye
göre Allah, insana şah damarından daha yakındır.
Allah,
suç davranışı içinde olan önceki nesilleri bir bir yok etmiştir. Bunda aklı
olanlar için bir ibret vardır.
Peygambere, insanların üstüne bir zorba olmadığını vurgulamıştır.
Allah’ın tehdidinden korkanlara Kuran'la öğüt vermesini istemiştir.
BELED
SURESİ
Mekke
kentiyle başladığı için Şehir Suresi adını almıştır. 20 ayettir.
Kitabı
sağından verilen uğurlu kişiler; inanıp birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye
edenlerdir. Allah insanlara doğruyu ve eğriyi göstermiştir. Buna göre insan;
açlık gününde bir yetimi ya da fakiri doyurmalıdır. Köleyi azat etmelidir.
TARIK
SURESİ
Vuruşlu
Suresi olarak anılır. 17 ayettir.
Surede
her insanın üzerinde bir koruyucu, bir denetleyici bulunduğu belirtilmiştir.
Kuran’ın,
hak ile batılı yani gerçek ile gerçek olmayanı ayırt edici bir söz olduğu
anlatılmıştır.
KAMER
SURESİ
Ay
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetinde yer alan kamer kelimesinden almıştır.
55 ayettir.
Kuran
ayetlerinin gelmesine "Sürüp giden bir büyüdür bu" deseler de bu
ayetlerle insanlara ibret verici olayları anlatan haberler gelmiştir.
Kamer
Suresine göre geçmişte Nuh kavmi de kendisine gönderilen mucizeleri
yalanlamıştır.
Bunun
üzerine Allah yerin göğün sularını birleştirmiş, Nuh'u gemiye bindirmiştir.
İnanmayanlar ise boğulup yok olmuşlardır.
Lût'un
kavmi de uyarıcı peygamberleri yalanlamıştır. Kavmin insanları Lût'un misafirlerine
karşı kötülük yapmayı planlamışlardır.
Allah,
taş yağdıran bir kasırga göndererek Lût'un ailesi dışındakileri yok etmiştir.
Kamer
Suresi bu şekilde öğüt almak için Kuran'ın kolaylaştırıldığını ifade etmiştir.
İnsanların geçmişte başına getirilen felaketlerden ibret almasını istemiştir.
SAD
SURESİ
Sad
harfi ile başladığı için Sad Suresi adını almıştır. 88 ayettir.
İnkârcı
bir grubun “Yalnız Muhammed'e mi indirildi” diyerek Kuran hakkında şüphe içine
düştükleri anlatılmıştır. Önceki nesillerin, kendilerine uyarıcı olarak
gönderilen peygamberleri inkâr ettikleri için Allah’ın cezasını hak ettikleri
belirtilmiştir.
Davud
Peygambere bilgelik ve gerçeği gerçek olmayandan ayırma yeteneği verilmiştir.
Mülk ve yönetimi güçlendirilmiştir. Davud, koyunları olan iki kardeş davacının
arasında çıkan tartışmada adaletle hüküm vermiştir.
Allah
Davud'a Süleyman'ı armağan etmiştir. Süleyman atları seven bir kuldur.
Rüzgârlar
Süleyman’ın emrine verilmiştir. Hepsi bina ustası ve dalgıç olan şeytanlar da
onun emrindedir.
Allah,
Muhammed Peygamberden; Davud ve Süleyman’la birlikte Eyyub, İbrahim, İshak,
Yakup, İsmail, Elyesa ve Zülkifl'iyi de anmasını istemiştir. Hepsi seçkin
insanlardır.
Allah,
meleklere çamurdan bir insan yaratacağını ve içine ruhundan üfleyeceğini söylemiştir.
Melekler, Allah’ın yarattığı insana secde ederken İblis etmemiştir. Gerekçesi
ise insanın çamurdan, kendisinin ateşten yaratılmasıdır.
İblis,
Allah’ın halis kullarını inkârcılık yönünde kandıracağını bildirirken Allah
cehennemi İblis’le ve İblis’e uyanlarla dolduracağını açıklamıştır.
Allah
Sad Suresinde, Muhammed Peygamberden bir kez daha elçilik görevine karşılık
ücret istemediğini açıklamasını istemiştir. Yani peygamber, dinsel hizmetleri
ücretsiz yapmıştır.
Allah’ın
isteği üzerine uydurma şeylerle peygamberlik taslayanlardan olmadığını
açıklamıştır.
ARAF
SURESİ
Orta
Yer Suresi olarak anılır. 46’ncı ayette cennet ve cehennemin arasında burçlar
üzerindeki insanlardan bahsedildiği için bu adı almıştır. 206 ayettir.
Araf
Suresinde şeytanın Adem’i nasıl kandırdığı anlatılır.
Allah;
Adem’in ve eşinin birer melek veya birer ebedi varlık olmasını istemektedir.
Şeytan
ve yandaşları ise inanmayanlara dost edilmişlerdir.
Allah
yasakladığı halde Âdem ve eşi ağaca yaklaşır. Şeytan onları aldatmıştır. Meyvesinden
tattıklarında ağaçtan düşerler ve edep yerleri kendilerine görünür. Yaprakla
edep yerlerini örterler.
Allah,
Âdemoğulları için edep yerlerini örtecek ve süsleyecek elbiseler hazırlandığını
bildirmiştir. Erdemlice giyinip kuşanmanın daha iyi olduğunu anlatmıştır.
Allah
ayrıca mescitlere giderken güzel elbiseler giyilmesini istemiştir.
Araf
Suresine göre her milletin bir sonu vardır. Ayetleri anlatacak peygamberler
geldiğinde onlara karşı gelmeyen milletler için bir korku yoktur. O milletler
üzülmeyeceklerdir.
Ama
ayetleri yalanlayıp da onlara karşı kibirlenmek isteyenler, deve iğne deliğine
girinceye kadar cennete giremeyeceklerdir. Onlar için cehennemde bir yatak ve
üstlerinde de yine ateşten örtüler vardır.
İnanıp
iyi işler yapanlar ise cennet ehlidirler. Orada sonsuza kadar kalacaktırlar.
Kalplerindeki kinden, tasadan arındırılmıştırlar.
Araf,
cennetliklerle cehennemliklerin arasındaki en yakın yerdir. Bu noktada
cehennemlikler, cennetliklerden su ve yiyecek isterler, fakat karşılık
göremezler.
Allah,
Araf Suresinde insanları bir kez daha uyarmıştır. Mesaj açık ve nettir:
“Yeryüzü barışa kavuştuktan sonra bozgun çıkarmayın!”
Nitekim
geçmiş dönemlerin birinde Allah Medyen kavmine Şuayb peygamberi göndermiştir.
Ölçüyü, tartıyı tam yapmalarını, insanların eşyasını değerinden düşürüp
eksiltmemelerini istemiştir. Kavmin insanları uymadıkları için yok
edilmişlerdir.
Bir
başka dönemde İsrailoğullarına kötülük yapan Firavun için ayetleriyle birlikte
Musa peygamber gönderilmiştir.
Firavun
Musa’ya inanmamıştır. Bunun üzerine Musa’nın yere attığı asası yılan olmuş,
cebinden çıkardığı elleri bembeyaz görünmüştür.
Musa’nın
asası, Firavun’un büyücülerinin hilelerini ortadan kaldırmıştır. Böylece
yenilen Firavun’un kavmi Musa’nın yanında yer almış ve Musa ile birlikte denizi
geçmişlerdir. Ancak hâlâ ayetlere inanmayan Firavun ve yanındakiler onları
takip ettikleri sırada denizin üzerlerine kapanmasıyla boğulup yok
edilmişlerdir.
Araf
Suresinde cinlerin cehennem için yaratıldığı belirtilmiştir. Aynı şekilde
insanlardan bir kısmı bu cinlerle eşdeğerde görülmüştür. Ve şöyle bir tanım
yapılmıştır: Cinlerin ve bazı insanların kalpleri vardır, onunla gerçeği
anlamazlar. Gözleri vardır, onlarla görmezler. Kulakları vardır, onlarla
işitmezler. İşte onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar.
Araf
Suresinde hiçbir şey yaratmayan putların Allah'a ortak koşulduğu
bildirilmiştir. Oysa o putların yürüyecekleri ayakları mı, tutacakları elleri
mi, görecekleri gözleri mi, işitecekleri kulakları mı var? Kendisi yaratılan şey,
nasıl Allah'a ortak koşulabilir?
CİN
SURESİ
Cinlerden
bir grubun Kuran’ı dinleyerek doğru yola girmeleri anlatıldığı için Cin Suresi
adı verilmiştir. 28 ayettir.
Sureye
göre bazı insanların, bazı cinlere sığınmalarıyla cinlerin şımarıklığı ve
azgınlığı artmıştır.
Sure,
eskiden cinlerin, gökyüzünün uygun yerlerinde oturup geçmişin ve geleceğin
haberlerini dinlediklerini anlatmıştır. Ama ayetler geldikten sonra dinlemeye
kalkışanların cehennemle cezalandırılacakları açıklanmıştır.
Cin
Suresine göre Allah, özellikle kıyamet gününün ne zaman gerçekleşeceği konusunu
kimseyle paylaşmamıştır. Vahiyleri, seçtiği peygambere iletmiştir. Üstelik
peygamberinin önünden ve arkasından gözetleyiciler yürütmüştür. Peygambere
ilettiği mesajların ilgililerine ulaştığından emin olmak istemiştir.
YASİN
SURESİ
İlk
ayette Ya ve Sin harfleri geçtiği için Yasin Suresi olarak anılır. 83 ayettir.
Yakınlarını
kaybedenlerin sıkça okuttukları bir Suredir.
Yasin
Suresinde Allah’ın üstün ve esirgeyen olduğu tekrarlanmıştır.
Kuran’ın
bilgeliklerle dolu olduğu vurgulanmıştır.
Peygamberin
tümüyle habersiz kalmış bir toplumu uyarması için gönderildiği belirtilmiştir.
Muhammed'e şiir öğretilmediği, ona vahyedilenin sadece bir öğüt ve apaçık bir
Kuran olduğu hatırlatılmıştır.
Yasin
Suresinin sıkça ölülerin ardından okunduğu bilinirken “Diri olanları uyarsın”
şeklindeki öğüdü ilgi çekicidir.
Yasin
Suresine göre Kuran’a inanmayanların boyunlarına halkalar geçirilmiştir.
Kuran’a
uyanların ise ödüllendirileceği belirtilmiştir.
Surede
ismi belirtilmeyen fakat Antakya olduğu öne sürülen şehre üç peygamberin,
Allah’ın emirlerini iletmek için geldiği, şehir halkının elçilik yapmak üzere
gelen bu kişileri uğursuz saydığı anlatılmıştır.
Şehrin
öbür ucundan koşarak gelen birinin "Sizden ücret istemeyenlere
uyun" diye uyarmasına rağmen
uymamaları üzerine korkunç titreşimli sesle yok edilmişlerdir.
Aynı
kişi putların bir yararı olmayacağını, Allahtan başka tanrı edinilmemesi
gerektiğini belirtmiştir. İşte bu şekilde kendilerine gelen her peygamberle
alay eden nice nesiller yok edilmişlerdir.
Yasin
Suresi, ölü toprağın suyla birleşmesini ve meyveler vermesini, ölülerin
diriltileceğine işaret olarak göstermiştir. Zira bütün ölenler kıyamet günü
Allah’ın huzuruna getirileceklerdir. Mezarlarından diriltilip Allah’a doğru
dalgalar halinde gideceklerdir.
Gece
ve gündüz, ay ve güneş hepsinin bir yörüngede yüzdüğü anlatılmıştır.
Yasin
Suresinde insanların gemi ile taşınması anlatılmıştır. Ama Nuh’un
gemisindekiler hariç, istenirse suda boğulabilecekleri hatırlatılmıştır.
Yasin
Suresinde cennet halkı da tanımlanmıştır. İnsanlar ve eşleri, gölgelerde,
koltuklara yaslanmışlardır. Önlerinde
her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir. Sevinç ve mutluluk
içinde eğlenirler.
Öte
yandan Allah'tan başka tanrılar edinerek onlara ibadet edenler, şeytana
tapanlar inkârları nedeniyle cehenneme gideceklerdir.
Yasin
Suresinde etinden ve sütünden faydalanılan ve binek olarak da kullanılan
hayvanlardan söz edilmiştir.
İnsanların
spermden yaratıldığı yeniden hatırlatılmıştır.
Allah’ın,
gökleri ve yeri yarattığı, bir şeyin olmasını istediği zaman ona, sadece
"Ol" demesinin yeterli olduğu bu Surede dile getirilmiştir. Ayrıca
herkesin bir gün öleceği ve tekrar Allah’a gideceği belirtilmiştir.
FURKAN
SURESİ
Ayırıcı
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayette geçen hakkı batıldan ayıran manasındaki
furkan kelimesinden almıştır. 77 ayettir.
Göklerin
ve yerin mülkünün ve yönetiminin Allah’a ait olduğu, her şeyi Allah’ın
yarattığı, yarattıklarına ölçü, biçim ve düzen verdiği, ayrıca biri tatlı,
diğeri tuzlu olan iki denizi birbiri üstüne saldığı anlatılmıştır.
İnkârcıların,
Allah'ı bırakıp, hiçbir şey yaratamayan, bilakis kendileri yaratılmış olanları
tanrı edindikleri, Kuran’ın, yalandan başka bir şey olmadığı, onu Muhammed’in
uydurduğu, Kuran’ın önceki nesillere ait masallardan ibaret olduğu, Peygamberin
ise kendileri gibi yemek yediği, çarşılarda dolaştığı ifade edilmiştir.
Şeytanın
Kuran’dan saptırdığı kişilerin kıyamet gününde “Keşke, peygamberle birlikte
aynı yolu tutsaydım" diye pişmanlık
duyduğu belirtilmiştir.
Furkan
Suresine göre israf edilmemelidir. Ama cimrilik de yapılmamalıdır.
Yalan
yere şahitlikten kaçınılmalıdır.
Allah’ın
uyarıları hatırlatıldığında onlara karşı sağır ve kör davranılmamalıdır.
Allahtan
başka tanrıya dua edilmemelidir.
Allah'ın
saygıya layık kıldığı cana haksız yere kıyılmamalıdır.
Zinadan
uzak durulmalıdır.
FATIR
SURESİ
Yaratan
Suresi olarak anılır. 45 ayettir.
Allah’ın
gökleri ve yeri yoktan var ettiğini, insanları önce topraktan, sonra spermden
yarattığını, çiftler halinde ürettiğini, onlara rızık verdiğini, isterse de yok
edip yerine yeni bir halk getireceğini anlatmıştır.
Taşınmak
için gemilerin, taze balık eti yemek ve inci, sedef gibi süs eşyası çıkarmak
için denizin verildiği ifade edilmiştir.
Allah
gökten indirdiği yağmurla nasıl değişik renkte meyveler çıkarmışsa insanlardan
ve hayvanlardan da yine böyle türlü renkte olanlar vardır. Aynı şekilde
dağlarda da, toprak katmanının rengine göre beyaz, kırmızı ve kapkara yollar
yaratılmıştır.
Allah’ın
Kitabını okuyarak Allah’ın verdiği mesajların neler olduğunu algılayanlar
Allah’a derin saygı duyarlar.
Çünkü
Kuran kendinden önceki semavi kitapları doğrulayıcı olarak gelmiştir.
Önceki
nesiller, kuvvet bakımından şimdikilerden daha güçlü de olsalar yok
edilmişlerdir. Bundan ibret almak gerekmektedir.
MERYEM
SURESİ
İsa
Peygamberin annesinden bahsedildiği için Meryem Suresi adını almıştır. 98
ayettir.
Kuran’dan
önceki dönemlerde Zekeriya Peygamberin bir oğul istediği, Allah’ın Yahya adında
bir oğul verdiği, Yahya’nın, anasına babasına iyi davrandığı, zorba ve isyankâr
olmadığı, Tevrat'a var gücüyle sarılmasının istendiği anlatılmıştır.
Sureye
göre Meryem, ailesinden ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmiştir. Allah’ın
gönderdiği Cebrail, Meryem’e bir oğlu olacağını söylemiştir.
İsa
bebek doğduktan sonra Meryem onu kucağında taşıyarak kavmine getirmiştir.
Beşikte olmasına rağmen konuşmaktadır. Kavminin insanlarına, Allah’ın kendisini
peygamber yaptığını, kitabı da kendisine verdiğini belirtmiştir.
Meryem
Suresinde babası puta tapan İbrahim Peygamberden de söz edilmiştir. İbrahim
peygamber babasından işitmeyen, görmeyen ve hiçbir yararı olmayan şeylere
tapmamasını istemiştir. Babasının vaz geçmemesi üzerine de ondan ayrılmıştır.
Surede
ayrıca İshak ve İshak'ın oğlu Yakup ile Musa’nın kardeşi Harun Peygamberden söz
edilmiştir.
Yine
sözünde duran biri olarak İsmail Peygambere de yer verilmiştir.
TAHA
SURESİ
Ta
ve Ha harfleriyle başladığı için Taha Suresi adı verilmiştir. 135 ayettir.
Taha
Suresinde Allah’ın arş üzerinde egemenlik kurduğu, Kuran’ı öğüt olsun diye
indirdiği belirtildikten sonra önceki dönemlerde Musa’nın Allah tarafından
nasıl peygamber seçildiği anlatılmıştır.
Musa’nın
bebekken annesi tarafından bir sepete konularak nehire bırakıldığı, yıllarca
Medyen halkı arasında kaldığı, bir adam öldürdüğü, iyice denemeden geçtikten
sonra peygamber seçildiği belirtilmiştir.
İyice
azgınlaşan Firavun’a karşı verdiği mücadeleden söz edilmiştir.
Firavun
ve onun büyücüleri, Musa’nın asası marifetiyle yenilmiştir. İsrailoğullarını
kurtaran Musa, Allah’ın emriyle asasını suya vurmuş, denizde kendileri için
kuru bir yol açılmıştır. Firavun ise askerleriyle peşine düştüğünde deniz
onların üzerine kapanmış ve boğmuştur.
VAKIA
SURESİ
Olay
Suresi olarak anılır. 96 ayettir.
Kıyametin
kopması olay olarak gösterilir.
Şiddetli
sarsıntı olduğunda yerler alt üst olur. Dağlar parçalanıp toz duman haline
gelir.
Ahirete
giden insanlar arasında üç sınıf oluşur.
Biri
mutlu sınıftır.
Diğer
biri mutsuz sınıftır.
Üçüncüsü
ise Allah’a yakın olan önde gidenlerdir.
Önde
giden bu sınıf nimetlerle dolu bahçelerde yan gelip yaslanırlar. İçki dolu
kadehlerle gencecik uşaklar etraflarında dolaşır. Meyve, kuş etleri, iri ve
siyah gözlü kadınlar sunulur.
Mutlu
sınıfta kabartılmış yataklar içindedirler.
Kiraz ve muz ağaçları altında meyveler ve huriler sunulur.
Mutsuz
sınıf ise iliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde, karınlarını zakkum
ağacıyla doyurmak zorunda kalırlar.
ŞUARA
SURESİ
Şairler
Suresi olarak anılır. 227 ayettir.
Surede
Allah’ın üstün olduğu, insanların okuması ve uyması için ayetler gönderdiği,
ona inanmayan bazı inkârcılar için Muhammed’in kendini üzdüğü anlatılmıştır.
Ayrıca
eskiden yaşamış kavimlerle ilgili bazı bilgilere yer verilmiştir. Buna göre
Musa peygamberin, İsrailoğullarını Firavun’un zulmünden kurtardığı, İbrahim
peygamberin, putlara tapan babasıyla yollarını ayırdığı dile getirilmiştir. Nuh
kavminin Allah’a karşı gelmeleri ve peygamberi yalanlamaları, Âd kavminin başka
kavimlere zorba davrandığı, Semud kavminin su içme sırası gelen deveyi
kestikleri, Lût kavmi erkeklerinin eşlerini bırakarak başka erkeklere gittiği,
Eyke halkının ölçü ve tartıda hile yaptıkları, sonuçta da bu davranışlarından
dolayı yok edildikleri ifade edilmiştir..
Son
bölümlerde ise Sureye adını veren şairlerin şaşkın şaşkın dolaştıkları,
genellikle çapkınların ve yoldan çıkanların bu şairlere uydukları
belirtilmiştir.
NEML
SURESİ
Karınca
Suresi olarak anılır. Adını, Süleyman Peygamberin ordusunu görünce yoldan
çekilen karıncalardan almıştır. 93 ayettir.
Neml
Suresinde Kuran’ın yol gösterici olduğu, her şeyi bilen Allah tarafından
verildiği anlatılmıştır.
Ayrıca
Davud'a ve Süleyman'a ilim verildiği, Süleyman için, cinlerden, insanlardan ve
kuşlardan ordular oluşturulduğu belirtilmiştir. Sebe Melikesi Belkıs ile
Süleyman arasındaki ilişkilere yer verilmiştir. Hüdhüd kuşu bu ilişkilere
aracılık yapmıştır.
Sebe
Melikesi, Süleyman gibi güçlü insanların bir memlekete girdiler mi orayı
perişan edeceklerini bilmiştir. Daha önce Allah'tan başka taptığı şeyler,
Melike'nin Müslüman olmasına engel olmuşken şimdi Süleyman'la birlikte,
âlemlerin Rabbi olan Allah'a teslim olduğunu açıklamıştır.
KASAS
SURESİ
Tarihi
Vakalar Suresi olarak anılır. 88 ayettir.
Bu
vakalardan biri Musa’nın bebekken sepet içinde nehre bırakılması ve Firavun’un
karısı tarafından büyütülmesidir.
Musa
bebek aslında Firavun ailesi için bir düşman olacaktır. Sonra yiğitlik çağına
geldiğinde şehirde kavgaya karışır. Bir kişinin ölümüne neden olur. Sonra
korkup Medyen'e hareket eder.
Medyen’de
hayvanlarını sulamada zorluk çeken iki kadına yardımcı olur. Yaşlı baba Musa'ya
sekiz yıl hizmet etmesi şartıyla iki kızından birini nikâhlamak ister. Musa,
dediklerine Allah'ın kefil olduğunu belirterek anlaşmayı kabul eder ve sekiz
yıl Medyen’de yaşar.
Kasas
Suresinde Karun’dan da bahsedilir. Karun zengindir. Servetinin, kendi bilgi ve becerisi sayesinde
kazanıldığını iddia eder. Kavmine azgınlık yapmıştır. İnkârcı biridir. Sonuçta
evi barkı yere batırılır.
İSRA
SURESİ
Gece
Yürüyüşü Suresi olarak anılır. Adını, Allah’ın Muhammed’i gecenin bir vaktinde
ayetlerinden bir kısmını göstermek üzere Mekke'deki Mescid-i Haram’dan
Kudüs'teki Mescid-i Aksa’ya yürütmesinden almıştır. 111 ayettir.
İsra
Suresinde İsrailoğullarının iki kez bozgunculuk yaptıkları, birincisinde
evlerine kadar girildiği, ikincisinde Kudüs'teki Mescit'te ele geçirilen her
şeylerinin tahrip edildiği anlatılmıştır.
Ayrıca
Musa'ya Tevrat Kitabının verildiği, İsrailoğullarına kılavuz yapıldığı, Davud'a
da Zebur kitabının verildiği, zira Allah’ın peygamber olmaya kimi layık görürse
onu seçtiği, doğru yola gelenlerin kendileri için geleceği, yoldan çıkanların
kendilerine zararlarının dokunacağı, hiçbir günahkârın, başkasının günahını
yüklenmeyeceği bilgilerine yer verilmiştir.
İsra
Suresinde Allah'a ortak koşulması ve bununla birlikte; ana babaya kötü
davranılması, akrabaya, yoksula ve yolda kalana hakkının verilmemesi, israf
edilmesi, elin sıkı olması ya da büsbütün açık olması, geçim endişesi ile
çocukların canına kıyılması, zina yapılması, insanların haksız yere
öldürülmesi, yetimin malına kötü niyetle yaklaşılması, verilen sözün yerine
getirilmemesi, ölçü ve tartının tam yapılmaması, doğruluğu kesin olarak
bilinmeden doğruymuş gibi bir şeyin ardından gidilmesi, kasılıp böbürlenerek
yürünmesi yanlış hareketler olarak sayılmıştır. Bilgi sahibi olmak için Arapça
vahyedilen bu emirlerin ağır ağır okunması istenmiştir. Sure olarak, ayet
olarak okuma parçalarına ayrıldığı için anlaşılması kolaylaştırılmıştır.
İnsanoğlunun
denizde boğulma korkusuyla ilgili bir sıkıntı dokunduğu zaman Allah’a
yalvardığı, karaya çıkınca Allah'tan yüz çevirdiği, bu yönüyle insanların
nankör olduğu bilgisi paylaşılmıştır.
Surede
ayrıca Kuran’ın belirlediği vakitlerde namaz kılınması, namazda yüksek sesle
dua okunmaması, Peygamberin, kendine ait olmak üzere ayrıca gecenin bir
kısmında da Kuran okuyup namaz kılmak üzere uyanması tavsiye edilmiştir.
YUNUS
SURESİ
Yunus
Peygamberden bahsedildiği için Yunus Suresi adını almıştır. 109 ayettir.
Surede
onur ve kudretin Allah’a ait olduğu, insanı yarattığı ve öldükten sonra yeniden
hayat verdiği, Allah’a ortak koşulmaması, Allah’ın; güneş'i ısı ve ışık
kaynağı; ay’ı, hesabı ve yılların sayısı bilinsin diye evrelere ayırdığı
anlatılmıştır.
Her
toplumun bir peygamberi olduğu, Kuran’ın, Allah'ın dışında birilerince
uydurulmuş olmadığı dile getirilmiştir.
HUD
SURESİ
Hud
Peygamberin hayatı anlatıldığı için Hud Suresi adını almıştır. 123 ayettir.
Allah'ın
her şeye gücü yeten olduğu, Peygamberin, Allah’tan gelen bir uyarıcı olduğu,
Kuran’ın, bilgelik sahibi ve her şeyden haberdar Allah tarafından ayetlerinin
sağlamlaştırıldığı ve ayrıntılı hale getirildiği anlatılmıştır.
Yeni
dine inananların gören ve işiten, yeni dini inkâr edenlerin ise kör ve sağır
kimseler gibi olduğu vurgulanmıştır.
Kıyamet
gününde Allah’ın dilediği dışındakilerin cehennemde, mutluluğa erdirilenlerin
ise cennette kalacağı belirtilmiştir.
Âd
kavminin, Allah’ın ayetlerini inkâr ettikleri, peygamberleri Hud’a isyan
ettikleri için yok edildikleri hatırlatılmıştır.
Surede
Hud peygamberin ağzıyla bir defa daha peygamberliğe karşılık ücret istenmediği
vurgulanmıştır.
YUSUF
SURESİ
Yusuf
Peygamberin hayatı anlatıldığı için Yusuf Suresi adını almıştır. 111 ayettir.
Surede
Kuranla birlikte önceki nesillerin haberlerinin en güzel şekilde anlatıldığı
vurgulanmış ve Yusuf Peygamberin hayatına yer verilmiştir.
Bir
rüya ile başlayan hayat, çok renkli maceraların arkasından mutlu sonla
bitmiştir.
HİCR
SURESİ
Adını
bir yer ismi olan Hicr’den aldığı için Hicr Suresi olarak anılır. 99 ayettir.
Surede
doğayı, insanı, cini Allah’ın yarattığı, Kuran’ın Muhammed’e indirildiği
anlatılmıştır.
Önceki
milletlere de peygamberler gönderildiği, peygamber geldiğinde inkârcıların
peygamberle alay ettikleri belirtilmiştir.
Peygambere
iletilen emirlerin, insanların kafalarını çatlatırcasına tekrar tekrar
duyurulması gerektiği ifade edilmiştir.
Surede
ayrıca kıyamet, cin, şirk, cennet, cehennem gibi kavramlardan söz edilmiştir.
Sureye
adını veren Hicr halkının aslında dağlarda güvenli evler yonttukları,
peygamberlerini yalanladıkları için korkunç titreşimli sesle gelen felaket
sonrasında yok edildikleri anlatılmıştır.
ENAM
SURESİ
Davar
Suresi olarak anılır. Arapların hayvanlara uyguladıkları bazı gelenekler
kınandığı için bu adı almıştır. 165 ayettir.
Surede
Allah, Peygamber ve Kuranla ilgili açıklamalar yapılmıştır. Buna göre gökleri
ve yeri Allah yaratmıştır. Her şeyi en iyi şekilde bilen Allahtır. Sadece
Allah’a ibadet etmek gerekir. Güvenilip dayanılacak tek varlık Allahtır. Gözler
Allah’ı göremez. Ama Allah, gözleri görür.
Peygamberler,
Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Din görevine karşılık bir ücret
istemezler.
Kuran
ise insanlar için bir öğüttür. Çeşitli başlıklarla verilmiştir ki insanlar ders
alsınlar. Üstelik yanlış yola sapan insanlar "Bize de kitap indirilseydi,
biz de doğru yolda olurduk" diyemesinler.
Surede
ayrıca kıyamet, ahiret, cennet, cehennem, Allah’a ortak koşma, inananlar, inkâr
edenler, önceki nesillerin yok ediliş nedenleri gibi konular işlenmiştir.
Surenin
adından anlaşılacağı üzere hayvanlardan söz edilmiştir. Yeryüzünde yürüyen
hayvanların ve gökyüzünde iki kanadıyla uçan kuşların, insanlar gibi
topluluklar olduğu anlatılmıştır.
Hangi
hayvanlardan hangi yönleriyle yararlanılacağı, mecbur kalınmadıkça hangilerinin
yenilmeyeceği, hangilerinin binek olarak kullanılacağı, etinden, sütünden,
yününden faydalanılacağı açıklanmıştır.
Surede
İbrahim peygamberin, putlara tapan babası Azer'i uyarışına da yer verilmiştir.
Gökte
iken tanrı edindiği yıldızın, ayın ve güneşin bir süre sonra batmaları ile tek
Allah’a yönelişi ifade edilmiştir.
Surede
bir kez daha nelerin yanlış olduğu açıklanmış ve şu tavsiyelerde bulunulmuştur:
İsraf
etmeyin.
Allaha
ortak koşmayın.
Ana
babaya iyilik edin.
Fakirlik
korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin.
Kötülüklerin
açığına da gizlisine de yaklaşmayın.
Haksız
yere Allah'ın yasakladığı cana kıymayın.
Yetimin
malına yaklaşmayın.
Ölçü
ve tartıyı tam bir dürüstlükle yerine getirin.
Karar
verirken adaleti gözetin.
Verdiğiniz
söze sadık kalın.
Allah
buna benzer uyarıları verirken “Bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka
yolları izlemeyin” diyerek öteki yolları, tarikatları yok saydığını
göstermiştir.
Enam
Suresinin diğer bazı mesajları şöyledir:
Dinlerini
parça parça edip fırkalara, hiziplere bölünenlerin işi Allah'a kalmıştır.
Kim
Allah huzuruna iyilikle gelirse ona getirdiğinin on katı vardır. Kötülükle
gelene ise yaptığından fazla ceza verilmez.
Herkesin
kazanacağı yalnız kendisine aittir. Hiçbir suçlu başkasının suçunu yüklenmez.
SAFFAT
SURESİ
Saf
Tutanlar Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetinden almıştır. 182 ayettir.
Saffat
Suresinde Allah’ın bir olduğu, göklerin ve yerin arasındakileri Allah’ın
yarattığı anlatılmıştır.
Toplumlara
uyarıcı peygamberler gönderildiği, öldükten sonra dirileceği, kıyamet gününün
geleceği, insanların yaptıklarına göre cennete veya cehenneme gideceği
belirtilmiştir.
İbrahim
Peygamberin putperestler tarafından mancınıkla, sonradan balıklı göl olan
yerdeki ateş yığınına atıldığı bu surede açıklanmıştır.
Kurban
konusu da Saffat Suresinde anlatılmıştır. Rüyasında gördüğü için İbrahim
Peygamber, oğlu İsmail’i kurban etmek üzereyken Allah tarafından kurbanlık koç
verilmiş, böylece kurban kesimi başlatılmıştır.
Saffat
Suresinde Yunus Peygamberin gemiden atılmakla balığın karnında taşınarak çıplak
bir araziye atıldığı, gölge yapması için üstüne geniş yapraklı bitki
bitirildiği, yüz bin veya daha çok kişiye peygamber olarak gönderildiği
anlatılmıştır.
LOKMAN
SURESİ
Surede
Allah’ın Hz. Lokman’a verdiği hikmetten söz edildiği için Lokman Suresi adını
almıştır. 34 ayettir.
Her
şeyi Allah’ın yarattığı, her şeyi bilen ve gören olduğu, gökleri bir direk
olmadan yarattığı, yeryüzünü sağlam ve yüksek dağlarla döşediği, orada her
çeşit canlıyı yaydığı, öldükten sonra Allah’ın insanları dirilttiği, eğer
yeryüzündeki ağaçlar kalem olsa, deniz de arkasında yedi deniz daha katılarak
yardımcı olsa, Allah'ın kelimelerinin tükenmeyeceği, Allah’ın indirdiği
ayetlere inanmayanların cehenneme gideceği, inanan ve iyi işler yapanlar için
nimeti bol cennetlerin var olduğu anlatılmıştır.
İyi
ve doğru insanların namazı kılacağı, zekâtı vereceği, ahirete de gözleriyle
görmüşçesine inanacakları belirtilmiştir. İnkârcıların ise açık bir sapıklık
içinde bulundukları ifade edilmiştir.
Surede
ayrıca Allah’ın Lokman'a bilgelik verdiği, Lokman’ın ise oğluna şu öğütleri
verdiği açıklanmıştır:
“Allah'a
ortak koşma.”
“Anana
babana iyi davran.”
“Namazı
kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, başına gelenlere
sabret.”
“Küçümseyerek
insanlardan yüz çevirme ve yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Zira Allah, kendini
beğenmiş övünüp duran kimseleri asla sevmez."
"Yürüyüşünde
doğal ol, sesini alçalt. Unutma ki, seslerin en çirkini merkeplerin
sesidir."
Lokman
oğluna; yaptığı iyiliğin veya kötülüğün, bir hardal tanesi ağırlığında bile
olsa ve bu, bir kayanın içinde veya göklerde ya da yerin derinliklerinde
bulunsa bile yine de Allah’ın onu karşısına getireceğini belirtmiştir.
SEBE
SURESİ
Surede
Yemen’de bir bölge ismi olan Seba kelimesi geçtiği için Sebe Suresi adını
almıştır. 54 ayettir.
Sebe
suresinde de Allah’ın yaratıcı olduğu, peygamberin uyarıcılık görevini yerine
getirdiği, ayetleri hükümsüz bırakmak için uğraşanlara elem verici azap
verileceği anlatılmıştır.
İnkârcılar,
ahiret, kıyamet, Allah’a ortak koşma gibi kavramlardan söz edilmiştir.
Allah
tarafından Davud Peygambere üstünlük verilerek demiri şekillendireceği biçimde
yumuşatması sağlanmıştır. Davud’dan geniş zırhlar imal etmesi, dokumasını
ölçülü yapması istenmiştir.
Süleyman
için ise erimiş bakır kaynağını sel gibi akıtarak kaleler, heykeller, kocaman
çanaklar ve yerinden kaldırılamaz kazanlar yapılmıştır.
Surede
ayrıca Sebelilerin yurdu ile diğer memleketler arasında, biri diğerinden
görünebilen şehirler var edildiği, bu şehirler arasında konaklar yapılarak
yürüme imkânları sağlandığı anlatılmıştır. Buna karşılık Sebe halkının
nankörlük yapmaları sonucu yok edilişleri ifade edilmiştir.
ZÜMER
SURESİ
Yığınlar
Suresi olarak anılır. 75 ayettir.
Allah’ın
gökleri ve yeri hak ile yarattığı, geceyi gündüzün üzerine örttüğü, gündüzü de
gecenin üzerine sardığı, insanı tek bir canlıdan yarattığı, anne karnında üç
aşamalı safhadan geçirdiği anlatılmıştır.
Allah’ın;
sözün en güzelini, birbirine benzer iç içe ikili manalar ifade eden bir Kitap
halinde indirdiği, kalplerin, Kuran karşısında yumuşadığı, Kuran’ın, Allah'ın
kılavuzu olduğu, okuyup uygulasınlar diye pürüzsüz Arapça ile indirildiği dile
getirilmiştir.
Surede
kıyamet günü ile ahiretten de söz edilmiş, ayrıca Allah’a ortak koşma ile
ilgili ilginç bir örnek verilmiştir. Buna göre birbiriyle çekişen iki ortağa
bağlı olan bir köle ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir kölenin durumlarının
aynı olmayacağı belirtilmiştir.
Zümer
suresinde son olarak inkâr edenlerin bölük bölük cehenneme, Allah’a karşı
gelmekten sakınanların ise bölük bölük cennete sevk edilecekleri anlatılmıştır.
MÜMİN
SURESİ
Bağışlayan
Suresi olarak anılır. Allah’ın günahları bağışlayan sıfatının yer aldığı üçüncü
ayetteki “gafir” kelimesinden dolayı bu adı almıştır. 85 ayettir.
Surede
Allahtan başka ilah olmadığı, Allah’ın, adaletle hükmettiği, Allahtan başka
yalvarılan tanrıların hiçbir hüküm veremedikleri, Allah’ın, dinlenmek için
geceyi, etrafı görmek için de gündüzü yarattığı, Kuran’ı Allah’ın indirdiği,
inkâr edenlerin ve Allah’a ortak koşanların cehennem halkı oldukları, tövbe
edip Allah’ın yoluna uymuş olan inançlı insanların cennete gideceği
anlatılmıştır.
FUSSİLET
SURESİ
Ayrıntılı
Suresi olarak anılır. Kuran’ın ayrıntılı kılındığını ifade etmektedir. 54 ayettir.
Surede
Peygamber’e, Allah’ın tek bir ilah olduğunun vahyolunduğu, Kuran’ın eşsiz
yücelikte bir kitap olduğu, Allah’a ortak koşanların ve Allah’ı inkâr edenlerin
ateşe sürülmek üzere toplandıkları gün; kulaklarının, gözlerinin ve
derilerinin, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahitlik edeceği, iyilikle
kötülüğün bir olmayacağı, bu nedenle kötülüğü önlemek gerektiği anlatılmıştır.
Sureye
göre gece ve gündüz, güneş ve ay Allah’ın ayetlerindendir. Güneşe de, aya da
secde etme yerine onları yaratan Allah'a secde edilmesi gerekmektedir.
ŞURA
SURESİ
Danışma
Suresi olarak anılır. İnanan Müslümanların işlerini aralarında danışma ile
gördükleri anlatıldığı için bu adı almıştır. 53 ayettir.
Surede
Allah’ın yaratıcılığı, Kuran’ın bir ışık olarak gönderildiği, ölülerin
diriltileceği, peygamberin insanları sürekli olarak İslam dinine çağırması
gerektiği anlatılmıştır.
Ayrıca
bir kötülüğün cezasının, ona denk bir kötülük olduğu, kötülüğü bağışlayanın ve
barışı sağlayanın Allah tarafından ödüllendirileceği ifade edilmiştir.
Yine
insanların Allah'tan başka kendilerine yardım edecek velileri olmadığı
belirtilmiştir.
ZUHRUF
SURESİ
Gösteriş-Süsler
Suresi olarak anılır. Altın gümüş gibi süslerin sadece bu dünya hayatının malı
olduğunu ifade eder. 89 ayettir.
Surede
gökleri ve yeri Allah’ın yarattığı, insanların anlayıp düşünmesi için Arapça
bir Kuran vahyolunduğu, önceki nesillerin, gönderilen peygamberleri alaya
almalarının, onların yok olmasına neden olduğu anlatılmıştır.
Zuhruf
Suresine göre kız çocukları süs içinde yetiştirilmektedir. Ama mücadeleye
gelince beceriksiz olacakları düşünülmüş ve Allah’a havale edilmişlerdir. Biri,
kız çocuğunun doğumuyla müjdelendiği zaman, utancından yüzü simsiyah
kesilmiştir.
Surede
ayrıca önceki nesillerde yaşayan zenginlerin, atalarında gördükleri dini devam
ettirmek istedikleri hissedilmiştir. Gönderilen peygamberler, kendilerine daha
iyi bir din getireceğini bildirmişlerse de inkâr etmişlerdir. Karşılığında da
Allah tarafından yok edilmişlerdir.
DUHAN
SURESİ
Duman
Suresi olarak anılır. Onuncu ayette geçmektedir. 59 ayettir.
Duhan
suresinde Allahtan başka ilah olmadığı, göklerin ve yerin arasındakileri
Allah’ın yarattığı, insanları yarattığı gibi öldükten sonra tekrar dirilttiği,
Allah’ın, geçmiş nesillerde yaşayan insanların da Allah’ı olduğu, Allah’ın
uyarıcı olarak peygamberler gönderdiği, Kuran’ın kutsal bir gecede indirildiği
anlatılmıştır.
Bütün
bunlardan kuşku duyanların üzerine kuşatıp saran inletici bir dumanın ineceği
belirtilmiştir.
CASİYE
SURESİ
Kuran’ın,
bilge ve üstün olan Allah tarafından indirildiği, insanların yaratılışında ve
Allah'ın yeryüzünde yaydığı canlılarda, inanan toplumlar için ibret verici
işaretler bulunduğu, ayetlerle alay edenler için onları bekleyen bir cehennem
olduğu, Allah dışında edinilen velilerin hiçbir yarar sağlamayacağı
anlatılmıştır.
İslam
öncesinde İsrailoğullarına Kitap, hükmetme gücü ve peygamberlik verildiği, Ama
İsrailoğullarının, aralarındaki çekememezlik yüzünden ayrılığa düştükleri ve
bundan dolayı kıyamet günü hesaba çekilecekleri ifade edilmiştir.
Ayetlerin
gelmesiyle birlikte Allah’ın, Muhammed Peygamberi din konusunda yeni bir “yol”
sahibi yaptığı, kendisinin ve insanların bu yeni yol olan İslam dinine uymaları
gerektiği belirtilmiştir.
AHKAF
SURESİ
Kum
Tepeleri Suresi olarak anılır. Adını, Surede geçen ve bir yer olan Ahkaf’dan
almıştır. 35 ayettir.
Her
şeyi Allah’ın yarattığı, Kuran’ın Allah tarafından indirildiği, Muhammed’in,
peygamberlerin ilki olmadığı anlatılmıştır.
İnkâr
edenlerin, cehennemde gördükleri azap karşısında sanki dünyada sadece gündüzün
bir saati kadar kaldıklarını sandıkları belirtilmiştir.
ZARİYAT
SURESİ
Tozutup
Savuranlar Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 60 ayettir.
Surede
koyu bir cehalet içerisinde kalmış aymazların ahirete inanmadıkları için
cehenneme gönderileceği, Allah'a isyandan sakınanların, cennetlerde ve pınar
başlarında bulunacakları, Peygamberin insanlara öğüt vermeye devam etmesi
gerektiği, zira öğüdün insanlara yarar sağladığı anlatılmıştır.
Ayrıca
önceki nesillerin yaşamlarından bazı kesitler sunulmuştur.
GASİYE
SURESİ
Kuşatan
Suresi olarak anılır. Her şeyi örtüp kuşatacak olan kıyamet haberiyle başladığı
için bu adı almıştır. 26 ayettir.
Kıyametin
gelmesiyle yüzleri asılmış bazı insanların koşulları ağır olan cehenneme
gideceği, dünyadaki çabalarından hoşnut olanların ise cennetin güzelliklerinden
yararlanacakları anlatılmıştır.
KEHF
SURESİ
Mağara
Suresi olarak bilinir. Putperest kavimlerinden kaçıp mağaraya gizlenen bir grup
gencin hikâyesi anlatıldığı için bu ismi almıştır. 110 ayettir.
Kehf
Suresine göre hükümdar, Allah dışında tanrılara tapılmasını dayattığı için
gençler üçyüz yıldan fazla mağarada kalmışlardır. Allah bu hikâye ile öldükten
sonra diriltme sözünün gerçek olduğunun ve kıyamet gününün geleceğinden şüphe
duyulmaması gerektiğinin bilinmesini istemiştir.
Surede
biri zengin, diğeri fakir iki insanın hikâyesine de yer verilmiştir. Zengin
olan bağına gittiğinde, bağının kuruyacağını sanmadığını, kıyametin kopacağına
inanmadığını, Allah'ın huzuruna götürüldüğünde bu dünyadakinden daha iyisini
bulabileceğini söyler. Ama görülür ki ürünlerine el konulur. Bunun üzerine
Allah; servet ve oğulların, dünya hayatının süsü olduğunu belirtir.
Suredeki
bir diğer hikâye de Musa ile ilgilidir. Musa genç yardımcısıyla yola koyulur.
Allah tarafından ilim verilmiş bir kişiye rastlarlar. Ama bu kişi yol boyunca
içinde insanlar bulunan bir gemiyi delerek su almasına neden olur. Biraz daha
gidince bir çocuğu öldürür. Son olarak ise yıkılmak üzere olan bir duvarı
onarır. Surede her bir eylemin nedeni ilginç cevaplarla anlatılır.
Kehf
suresinde son olarak yüksek bir mevkinin ve hükümranlığın sahibi konumundaki
Zülkarneyn’den istenen bir talebin yerine getirilişi anlatılır. Buna göre Yecuc
ve Mecuc bozgunculuk yapmaktadırlar. Zülkarneyn ise kavmin insanlarının da
yardımıyla iki dağın arasını demir kütleleriyle doldurtup dağlarla aynı
seviyeye getirince Yecuc ve Mecuc o seti bir daha aşamazlar.
NAHL
SURESİ
Arı
Suresi olarak bilinir. Adını balarısının; dağlardan, ağaçlardan ve çardaklardan
evler edinmesinden almıştır. 128 ayettir.
Surede
tek tanrıya tapma gereği, Allah’ın, Muhammed’den önce de toplumlara
peygamberler gönderdiği, Kuran’ın, ayrılığa düşülen konuları açıklaması için
indirildiği anlatılmıştır.
Allaha
ortak koşma, kıyamet, ahiret yurdu, öldükten sonra dirilme, cennet, cehennem
gibi konular işlenmiştir.
İnsanı
bir damla sudan yarattığı gibi hayvanları ve bitkileri de Allah’ın yarattığı,
hayvanların ve bitkilerin insanlara birçok faydalar sağladığı, Cumartesi
gününü, ibadet için tatil günü yapmanın Yahudilere farz kılındığı hususlarına
yer verilmiştir.
NUH
SURESİ
Nuh’un
peygamber olarak gönderilişi ve mücadelesi anlatıldığı için Nuh Suresi adını
almıştır. 28 ayettir.
Surede
itaat etmeyenlerin Nuh’un gemisi dışında bırakılarak suda boğuldukları
anlatılmıştır.
İBRAHİM
SURESİ
35’den
41’inci ayete kadar İbrahim Peygamberin yaptığı dua anıldığından İbrahim Suresi
adı verilmiştir. 52 ayettir.
Surede
Kuran’ın; kendisiyle uyarılsınlar, Allah'ın ancak bir tek Tanrı olduğunu
bilsinler ve akıl sahipleri iyice düşünüp öğüt alsınlar diye insanlara
gönderilmiş bir bildiri olduğu açıklanmıştır.
Önceki
dönemlerde yaşamış olan Musa, Nuh, Âd ve Semud kavimlerinin yaptıkları hatalar,
yeni nesillere ibret olması bakımından tekrarlanmıştır.
Allah,
insanların düşünüp ibret alması için örnekler vermiştir. Bu manada güzel sözün;
kökü yerde, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzediği ifade edilmiştir.
Dolayısıyla güzel söz, meyve veren ağaca benzetilmiştir.
Surede
kıyamet; alışverişin ve dostluğun olmadığı gün olarak tanımlanmıştır.
İnananların bu gerçeği göz önünde bulundurarak namaz kılmaları ve yoksullara
yardım etmeleri öğütlenmiştir.
ENBİYA
SURESİ
Peygamberler
Suresi olarak anılır. Ağırlıklı olarak peygamberlerden söz edildiği için bu adı
almıştır. 112 ayettir.
Surede
başta Muhammed olmak üzere Musa, Harun, İbrahim, Lût, İbrahim, İshak, Yakup,
Nuh, Davud, Süleyman, Eyyub, İsmail, İdris, Zülkifl, Yunus, Zekeriya gibi
Peygamberler zikredilmiştir. İsa peygamber ise adı belirtilmeden Meryem’in oğlu
olarak anılmıştır. Peygamberlerin ilginç yaşam öykülerine yer verilmiştir.
Surede
peygamberlerin ölümsüz olmadıkları, yemek yemeyen cesetler olarak
yaratılmadıkları ifade edilmiştir.
Muhammed’den
önce de kendilerine vahiy verilenlerden başkasının peygamber olarak
gönderilmediği, önceki peygamberlerle de alay edildiği, ancak alay konusu
ettikleri azabın kendilerini kuşattığı, her canlının ölümü tadacağı, kıyamet
azabının, inkâr edenlere ansızın geleceği, kıyamet günü için adalet
terazilerinin kurulacağı, hiç kimseye zerre kadar zulüm edilmeyeceği, hardal
tanesi kadar bile iyilik yapanların iyiliklerinin hesaba katılacağı
anlatılmıştır.
Surede
Allah’ın, yeryüzüne iyilik ve barış seven kullarının mirasçı olacağı, bu
hususun Tevrat'ta ve Zebur'da da yazıldığı, Kuran'da da yeterli öğütlerin
bulunduğu, dolayısıyla “barış seven kullar”dan beklenen tarzda hareket etmeleri
gerektiği belirtilmiştir.
Sure,
bu mesajın gerçekleşmesi adına Allah’ın, Muhammed Peygamberi bütün dünyaya bir
merhamet, bir sevgi olması için gönderdiğini belirterek son bulmuştur.
MÜMİNUN
SURESİ
İnananlar
Suresi olarak anılır. İnananların başarıya ulaşacaklarından bahsedildiği için
bu adı almıştır. 118 ayettir.
İnananların;
namazlarına devam ettikleri, zekâtı verdikleri, boş ve yararsız şeylerle vakit
geçirmedikleri, iffetlerini korudukları, kendilerine emanet edilen şeylere
dikkat ettikleri, sonuçta cennetin mirasçısı olup sonsuza kadar cennette
kalacakları anlatılmıştır.
Surede
insanın yaratılışı detaylandırılmıştır. Allah’ın insanı süzülmüş bir çamurdan
yarattığı ifade edilmiştir. Anne karnında sağlam bir bekleme yerinde bir
damlacık halinde iken embriyoya çevrilmiştir. Embriyo bir çiğnemlik ete, bir
çiğnemlik et de kemiklere döndürülmüştür. Kemiklere et giydirilmiştir. Sonra da ilk halinden çok farklı bir yaratık
olmuştur.
Sureye
göre toplumlar ecelini öne alamazlar ve de erteleyemezler. Allah tarafından
hepsine uyarıcı peygamberler gönderilmiştir. Ama onlar peygamberleri
yalanladıkları için yok edilmişlerdir. Surenin sonlarında “İnanmayan kavmin
canı cehenneme” denilerek mevcut toplumların Kuran emirlerine uymaları
gerektiğinin altı çizilmiştir.
SECDE
SURESİ
15’inci
ayette geçtiği için Secde Suresi olarak anılmıştır. 30 ayettir.
Surede
Kuran’ın genel nitelikleri sayıldıktan başka Allah’ın, her işi gökten yere
doğru çekip çevirdiği, sonunda hepsinin, bin yıl süren bir gün içinde tekrar
Allah’a yükselip çıktığı anlatılmıştır.
TUR
SURESİ
İlk
ayetinde yer aldığı için Tur Dağı Suresi olarak anılmıştır. 49 ayettir.
Kitapları,
peygamberleri, ahireti yalanlayanların kıyamet günü cehennem ateşine
atılacakları, kötülüklerden korunanların ise cennetlerde Allah’ın kendilerine
verdikleriyle sefa sürecekleri anlatılmıştır.
MÜLK
SURESİ
Yönetim
Suresi olarak anılır. 30 ayettir.
Surede
cehennem mahkûmlarının dünyada iken kendilerine uyarıcı peygamber
gönderildiğini itiraf ettikleri anlatılmıştır.
"Şayet
kulak vermiş veya aklımızı kullanmış olsaydık, şimdi cehennemde olmazdık"
dedikleri belirtilmiştir.
HAKKA
SURESİ
Gerçekleşen
Suresi olarak anılır. 52 ayettir.
Surede
Kuran ve Peygamber hakkında genel bilgiler anlatılmıştır. Ayrıca ölümle
birlikte ortaya çıkacak mutlak gerçeğin 'kıyamet' olduğu belirtilmiştir.
MEARİC
SURESİ
Yükseliş
Yolları Suresi olarak anılır. Adını üçüncü ayetten almıştır. 44 ayettir.
Kıyamet
günü geldiğinde dünyanın alacağı fiziki durum anlatılmıştır. Kıyametle
karşılaşan insanların kendi dertlerine düşmeleri ve diğer insanların tavırları
dile getirilmiştir.
NEBE
SURESİ
Haber
Suresi olarak anılır. Sure, kıyamet günü haberiyle başladığından bu adı
almıştır. 40 ayettir.
Surede
kıyametle ilgili bilgilerle beraber azgın insanların cehenneme, erdemli
insanların ise cennete gidecekleri anlatılmıştır.
NAZİAT
SURESİ
Bir
iki sarsıntı ile kıyametin kopacağı, birdenbire insanların kendilerini mahşerde
buluverecekleri anlatılmıştır.
Bu
arada Musa Peygamber öncesinde Firavun’un iyice azarak kendini tanrı ilan
ettiği, buna karşılık Allah’ın, Firavun’u suda boğarak cezalandırdığı
belirtilmiştir.
İNFİTAR
SURESİ
Parçalanma
Suresi olarak anılır. İlk ayette kıyamet sürecinde göğün yarılmasından
bahsedildiği için bu adı almıştır. 19 ayettir.
Surede
Allah, kıyamet günü öncesinde yanlış davranışlar içine girmemesi konusunda
insanları bir kez daha uyarmıştır.
İNSİKAK
SURESİ
Yarılma
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almaktadır. 25 ayettir.
Surede
Kitabı sağından verilenlerin kolay hesaba çekileceği, Kitabı ardından
verilenlerin ise alevli ateşe gireceği anlatılmıştır.
RUM
SURESİ
Romalılar
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetlerde Persliler ile yapılan savaşta
yenilgiye uğrayan Romalılardan almıştır. 60 ayettir.
Kuran’ın
genel hükümleri anlatılmakla birlikte Allah’ın ayetlerinden birkaçına özellikle
dikkat çekilmiştir. Buna göre insan, topraktan yaratılan bir tür olarak
yeryüzünün her tarafına yayılmıştır.
Allah,
insanların nefislerinden sakinleşeceği eşler yaratmış ve aralarına sevgi ve
acıma koymuştur.
İnsanların
dilleri ve renkleri değişik olmuştur.
İnsanlar
geceleyin uyumuş, gündüzün rızkını aramıştır.
Sureye
göre Allah, korku vermek için şimşeği göstermiş, umut vermek için yağmur
indirip ölümünden sonra toprağı diriltmiştir.
Topraktan
çağırdığında ise insanlar mezarlarından çıkıp gelmişlerdir.
ANKEBUT
SURESİ
Surede
Kuran’ın emrettiği genel kurallara uyulmakla birlikte anababaya iyi
davranılması öğütlenmiştir. Ancak evladına, bilgisi olmayan bir şeyi körü
körüne Allah’a ortak koşması için zorlayan anababalara itaat edilmemesi
anlatılmıştır.
MUTAFAFFİN
SURESİ
Kandıranlar
Suresi olarak anılır. Ölçü ve tartıda hile yapanların kınanmalarından dolayı bu
adı almıştır. 36 ayettir.
Ölçü
ve tartıyla birlikte Kuran ayetlerine inanmayanların dikkati çekilmiştir.
RAD
SURESİ
Gök
Gürültüsü Suresi olarak anılır. 13’üncü ayetinde gök gürültüsünün, Allah’ı
tespih edip yücelttiği anlatıldığından bu adı almıştır. 43 ayettir.
Kuran’ın
genel hükümlerinden söz edilmekle birlikte kendilerine kitap verilen Yahudiler
ve Hıristiyanların, Muhammed’e indirilen Kuran'a sevindikleri, fakat
Müslümanların aleyhinde birleşen bazı grupların, Kuran'ın bir kısmını inkâr
ettikleri anlatılmıştır.
HAC
SURESİ
Hac
ibadetinden bahsedildiği için Hac Suresi adını almıştır. 78 ayettir.
Allah;
İbrahim Peygamberin insanlar için haccı ilan etmesini, yaya veya deve üzerinde
insanların Kâbe’ye gelmelerini istemiştir.
Hac
ziyaretine gelen Müslümanlar kurban kesip fakiri doyuracaklardır.
Surede
kurbanların etlerinin ya da kanlarının Allah’a ulaşmadığı, sadece insanların
erdemli davranışlarının Allah’a ulaştığı belirtilmiştir.
RAHMAN
SURESİ
Merhametli
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 78 ayettir.
Allah’ın,
insanların mükemmel bir yaşam sürmesi için her şeyi yerine getirdiği
anlatılmıştır.
Güneş
ve aydan meyvelere kadar…
Gemilerden
her türlü lüksün mevcut olduğu cennetlere kadar…
Yeter
ki insanlar ölçüyü bozmasınlar, suç işlemesinler.
İNSAN
SURESİ
İlk
ayette insanın son durumuna gelmezden önceki haline dikkat çekildiğinden İnsan
Suresi adını almıştır. 31 ayettir.
İnsanı
Allah’ın yarattığı, Allah’ın dilediğinde kendilerini yok edeceği ve yerlerine
benzerlerini getireceği, Kuran vasıtasıyla insanlara doğru yolu gösterdiği,
şükredici olurlarsa cennetle, nankör olurlarsa cehennemle karşılaşacaklarını
anlatmıştır.
ZİLZAL
SURESİ
Deprem
Suresi olarak anılır. Yerin sarsılması tasvir edildiğinden bu adı almıştır.
Sekiz ayettir.
Surede
deprem, kıyametle özdeşleştirilmiştir.
BAKARA
SURESİ
İnek
Suresi olarak anılır. 67’nci ayette Yahudilere, kesilmesi emredilen inekten söz
edildiği için bu ismi almıştır. 286 ayettir.
Uzun
bir suredir. Birçok konuya açıklık kazandırmıştır.
“Allahulailahe
illa huvel hayyul kayyum…” diye başlayan ve Ayet-el Kürsi diye anılan dua,
Surenin 255’inci ayetidir. Allah’ın izni olmadan huzurunda aracılık etmenin kimsenin
haddine olmadığını belirtmiştir.
Surede
Musa Peygamberin, buzağıyı tanrı edindikleri için kavminin insanlarını
uyardığı, "Allah size bir inek kesmenizi emrediyor" dediğinde
kavminin insanlarının "Bizimle alay mı ediyorsun" diyerek
inanmadıkları, mescitleri, içlerinde Allah’ın adı anılıyor diye engelleyen ve
onların yıkımı için uğraşan kişilerin zalim olduğu, İbrahim Peygamberin,
İsmail'le beraber Kâbe’nin duvarlarını yükselttiği, Kâbe'nin kıble yapıldığı,
kendilerine kitap verilmiş olan Yahudi ve Hıristiyanların Müslümanların
kıblesine uymayacaklarını bildirdiği, Kâbe’de Safa ile Merve’nin Allah'ın
sembollerinden olduğu, hac veya umre niyetiyle Kâbe'yi ziyaret edenlerin, Safa
ile Merve arasında dönmesinin uygun olacağı anlatılmıştır.
Surede
iyilik tanımlanmıştır. Buna göre insanların Allah'a, ahiret gününe, meleklere,
kitaplara, peygamberlere inanması gerekir.
Bu
iyi insanlar; Allah'ın rızasını gözeterek yetimlere, yoksullara, yolda
kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar.
Namaz
kılar, zekât verir.
Verdiği
sözü yerine getirir.
Sıkıntı,
hastalık ve savaş zamanlarında sabreder.
Sureye
göre faiz karışan malın bereketi yoktur. Tefeciler mezarlarından, şeytan
çarpmış kimselerin cinnet nöbetinden kalktığı gibi kalkacaklardır.
Borç
alma ve borç verme durumlarında nelere dikkat edileceği ayrıntısıyla
düzenlenmiştir. Borç verilmesi durumunda bunun mutlaka yazılması istenmiştir.
Ayrıca iki erkeğin tanık tutulması zorunlu görülmüştür. Eğer iki erkek yoksa
bir erkek ve iki kadın gerektiği belirtilmiştir. Gerekçe olarak bu kadınlardan
birinin unutması halinde diğerinin hatırlatması gösterilmiştir.
Surede
orucun kimlere farz kılındığı, hangi hallerde oruç tutulamayacağı, Allah
yolunda savaşmanın normal olduğu, inananlara karşı savaşanların yakalandığı
yerde öldürülmesi gerektiği, zararları yararlarından çok daha büyük olduğu için
içki ve kumarın günah olduğu uyarıları yapılmıştır.
Sure;
evlenme ve boşanma hususlarına da yer vermiştir. Buna göre Allah'a ortak koşan
putperest kadınlarla, onlar inanıncaya kadar evlenilmemelidir.
Sure
inanan bir cariyeyi, ortak koşan hür kadından daha makbul addetmiştir. Ayrıca
kadınları, evlat yetiştiren tarla gibi kabul etmiştir.
Talut
ile Calut’un hikâyesi de Bakara Suresinde yer almıştır.
ENFAL
SURESİ
Ganimetler
Suresi olarak anılır. Savaş ganimetlerinden söz edildiği için bu adı almıştır.
75 ayettir.
Enfal
Suresinde Allah yolunda savaşma gereğinden ve savaşta elde edilen ganimetlerin
bölüştürülmesinden söz edilmiştir.
Karşı
tarafın barışa yanaşması durumunda inananların da yanaşması istenmiştir.
İnananlarla
birlikte Allah yolunda göç edenlerin, savaşanların ve onlara yardım edenlerin
birbirleriyle dost oldukları belirtilmiştir.
ALİİMRAN
SURESİ
İmran
Ailesi Suresi olarak anılır. İmran ailesinden söz edildiği için bu adı
almıştır. 200 ayettir.
Surede
İmran’ın kızı Meryem’den ve Meryem’in oğlu İsa Mesih’den söz edilmiştir.
Sure,
kendilerine kitap verilmiş olan Hıristiyanları ve Yahudileri anlatmıştır. Bazen
iyi yönleri ön plana çıkarılırken bazen de uygun görülmeyen davranışları
ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Öyle ki Hıristiyanlar ve Yahudilerden savaşta
arkalarını dönüp kaçanlar da vardır. Gece secdeye kapananlar da…
Surede
Uhud'da ve Bedir'de yapılan savaşlardan söz edilmiş, savaşta aleyhe olabilecek
davranışlar hakkında bilgiler verilmiştir.
HAŞR
SURESİ
Toplanma
Suresi olarak anılır. Adını topraklarından sürülen kavimden almıştır. 24
ayettir.
Surede
savaşa ve ganimetlere ilişkin bazı açıklamalar yapılmıştır.
CUMA
SURESİ
Toplanma
Suresi olarak anılır. Cuma günü çağrı yapıldığında toplu halde namaza gidilmesi
emredildiği için bu adı almıştır. 11 ayettir.
Surede
ayrıca kendilerine Tevrat verilip de onun buyruklarını tutmayanların durumu,
ciltlerce kitap taşıyan eşeğin durumuna benzetilmiştir.
AHZAB
SURESİ
Topluluklar
Suresi olarak anılır. Adını, Müslüman olanlara karşı savaşmak üzere birleşen
Arap kabilelerinden almıştır. 73 ayettir.
Surede
bazı ikiyüzlü insanların, savaş için cepheye gelmiş olsalar da tehlike
geldiğinde, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimse gibi gözlerinin korkudan
dönmüş bir halde Peygambere baktıkları, tehlike geçip de ganimetleri
paylaşırken, mala düşkünlük gösterdikleri anlatılmıştır.
İnananlardan
erkeklerin ise şehit oluncaya kadar çarpışacakları sözünü verip şehit düşme
pahasına çarpıştıkları belirtilmiştir.
Surede
Peygamber hanımlarının toplum içinde nasıl davranacaklarına ilişkin bilgiler
verilmiştir. İhtiyaç için dışarı çıktıklarında nasıl giyinecekleri
açıklanmıştır.
Peygamber
evinde nasıl hareket edileceği konusuna değinilmiştir.
Ayrıca
boşanma kurallarıyla ilgili ek bilgiler verilmiştir. Başka kadınlarla evlenme
konusu düzenlenmiştir.
NİSA
SURESİ
Kadınlar
Suresi olarak bilinir. Pek çok ayetinde kadınlardan ve kadın haklarından söz
edildiği için bu adı almıştır. 176 ayettir.
Surede
kaç kadınla evlenileceği, geriye zayıf, korumasız, engelli çocuklar
bırakanların cezalandırılacağı, erkeklerin kimlerle evlenemeyeceği, fuhuş yapan
kadınlara karşı dört şahit getirilmesi, eşcinsellik yapan erkeklere eziyet
edilmesi, yetim hakkının gözetilmesi, miras paylaşımında dikkat edilecek
kuralların neler olduğu, kötülükleri yapıp yapıp da ölüm gelip çattığında,
"İşte şimdi tövbe ettim" diyenlerin tövbesinin geçerli olmayacağı
hususları anlatılmıştır.
İnananların
bölükler halinde harekete geçip toplu halde savaşa çıkması, Muhammed’in bizzat
kendisinin de Allah yolunda savaşması ve inananları savaşa teşvik etmesi,
inanmış birinin başka bir inanmış kişiyi öldürmeye hakkı olmadığı, kasten
öldürmesi durumunda cezasının cehennem olacağı, Allah yolunda savaşanlarla
evinde oturanların bir olmayacağı, savaşanlara Allah’ın dereceler, bağışlama ve
merhamet vereceği, savaş için yolculuğa çıkıldığında inkârcıların saldırması
ihtimali varsa namazın kısaltılabileceği, silahların nöbetleşerek korunması gerektiği
bilgilerine yer verilmiştir.
Sure;
kişinin kendisi, anası babası ya da yakınları olsa da tanıklığın doğru
yapılmasını, adaletten sapılmamasını, zengin ya da fakir ayrımı yapılmamasını
belirtmiştir.
Surede
tefecilik yapanların ve halkın parasını haksızlıkla yiyenlerin
cezalandırılacağı, ilimde derinleşmiş olanların ise ödüllendirileceği
açıklanmıştır.
MUHAMMED
SURESİ
İkinci
ayetinde anıldığı için Muhammed Suresi adını almıştır. 38 ayettir.
Surede
Allah’ın insanları denemek için birbirleriyle savaşmasını istediği
belirtilmiştir.
İnkâr
edenlerle karşılaşıldığında boyunlarının vurulması veya esir alınması
istenmiştir.
İnkâr
ettikleri için kendilerinden önce yaşamış olan nesillerin evlerinin,
barklarının başlarına geçirildiği anlatılmıştır.
TALAK
SURESİ
Boşanma
Suresi olarak anılır. Boşanma işlemi anlatıldığından bu adı almıştır. 12
ayettir.
Boşanma
halinde hangi kurallara uyulacağı anlatılmıştır.
BEYYİNE
SURESİ
Kanıt
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. Sekiz ayettir.
Kendilerine
kitap verilmiş olan Hıristiyanlar ve Yahudilerden inkâr edenler ile Allah'a
ortak koşanların, Allah tarafından gönderilen ayetleri ve onları okuyan
peygamberi yalanlamaları nedeniyle cehennem ateşiyle cezalandırılacaklarını
belirtmiştir.
NUR
SURESİ
Işık
Suresi olarak anılır. Adını 35’inci ayette yer alan ve Allah’ın nurunu tasvir
eden ayetten almıştır. 64 ayettir.
Sureye
göre Allah, göklerin ve yerin nurudur.
Nur
Suresi; zinanın hangi hallerde suç oluşturduğunu, cezasının neler olduğunu,
kadınlara zina iftira edenlerin dünyada da ahirette de lanetlendiklerini,
erkeklerin eşcinsellik yapması durumunda eziyet edilerek ceza verilmesi
gerektiğini, cinsel suçları önleme adına bekarların evlendirilmesini, kadınların edep yerlerini korumalarını, erkeklere içine girecekmiş gibi bakmamalarını, el, yüz ve ayak gibi görünmesi zorunlu
olanların dışında ziynetlerini göstermemelerini, başlarındaki örtü ile göğüs
yırtmaçlarını kapatmalarını, yaşlı kadınların hangi hallerde dış giysilerini
çıkarabileceklerini, büyüklerin odalarına hangi hallerde girilebileceğini, erkeklerin edep yerlerini göstermemelerini, kadınlara içine düşecekmiş gibi bakmamalarını açıklamıştır.
Sure; köre, topala, hastaya güçlük olmadığını,
onlara yapamayacakları görev yüklenmeyeceğini belirterek sona ermiştir.
MÜNAFIKUN
SURESİ
İkiyüzlüler
Suresi olarak anılır. Münafıklardan bahsettiği için bu adı almıştır. 11
ayettir.
Münafıklar,
içi başka dışı başka ikiyüzlü insanlardır. Fiziki görüntüleri iyi olsa da
birbirine dayandırılmış kereste gibidirler.
MÜCADİLE
SURESİ
Mücadeleci
Kadın Suresi olarak anılır. Adını ilk ayette geçen eylemden almıştır. 22
ayettir.
Sure,
kişiler arası gizli konuşmalarda dikkat edilecek kuralları açıklamıştır.
Özellikle günah, düşmanlık ve peygambere isyan hususlarında konuşmayı
yasaklamıştır.
Peygamber
ile yapılacak gizli konuşmalar öncesinde sadaka verilmesini öğütlemiştir.
HUCURAT
SURESİ
Odalar
Suresi olarak anılır. Adını dördüncü ayetten almıştır. 18 ayettir.
Sure,
peygamberle konuşurken nelere dikkat edileceğini belirtmiştir.
Yoldan
çıkmış bir adamın getirdiği habere, doğruluğu araştırılmadan inanılmaması
gerektiği vurgulanmıştır.
Surede
inananların kardeş olduğu, birbirleriyle savaşmaları halinde aralarını bulup
barıştırmak gerektiği anlatılmıştır.
Surede
bazı öğütlere de yer verilmiştir. Buna göre insanlar adil olmalıdırlar.
Birbirleriyle alay etmemelidirler. Birbirlerinde kusur aramamalıdırlar. Birbirlerini
kötü lakaplarla çağırmamalıdırlar. Zandan tümüyle sakınmalıdırlar.
Sureye
göre insanlar, bir erkek ve bir kadından yaratılmıştır. Birbirlerini tanımaları
için önce milletlere, sonra da kabilelere ayrılmışlardır.
Sure,
Allah yanında en üstün olanların; ırk, renk, soy ve servetçe değil, günahlardan
en çok korunanlar olduğunu da özellikle vurgulamıştır.
TAHRİM
SURESİ
Yasaklama
Suresi olarak anılır. Adını ilk ayetten almıştır. 12 ayettir.
Surede
eşlerinin, peygambere karşı bir olup arka çıkmamaları öğütlenmiştir.
Nuh'un
karısı ile Lût'un karısı, kocalarına ihanet ettikleri için Allah tarafından
inkâr edenlere örnek verilmiştir.
Firavun'un
karısı ile İmran'ın kızı Meryem de inananlara örnek gösterilmiştir. Çünkü
Firavun’un karısı Firavun'un yaptığı kötülüklere göğüs germiş, Meryem de ırzını
korumayı bilmiştir.
TEGABÜN
SURESİ
Aldanış
Suresi olarak anılır. Adını dokuzuncu ayetten almıştır. 18 ayettir.
Kıyamet
gününün aldanıştan ibaret olduğu belirtilmiştir.
Sureye
göre mallar ve çocuklar bir imtihan aracıdır.
Mallar,
Allah uğrunda harcanabilmelidir.
Ayrıca
Allah’ın yasaklarından sakınılmalıdır. Allah’a itaat edilmeli ve öğütleri
dinlenmelidir.
SAFF
SURESİ
Saf
Tutmak Suresi olarak anılır. Dördüncü ayette inananların saf tutarak Allah
yolunda mücadele etmeleri anlatıldığı için bu adı almıştır. 14 ayettir.
Allah’ın,
kendi yolunda kenetlenmiş binalar gibi saf bağlayarak çarpışanları seveceği
belirtilmiştir.
FETİH
SURESİ
Fethetmek
Suresi olarak anılır. Ayetlerinde birkaç defa fetihten söz edildiği için bu
ismi almıştır. 29 ayettir.
Surede
insanların fetih sonrasında alacakları birçok ganimetlerle ödüllendirildikleri
bildirilmiştir.
Kör,
topal ve hastaların savaşa katılmak zorunda olmadıkları da bu Surede
belirtilmiştir.
MAİDE
SURESİ
İki
ayette İsa Peygamberin Allah’tan istediği sofradan söz edildiği için Ziyafet ya
da Sofra Suresi adını almıştır. 120 ayettir.
Surede
hac, hacda avlanma ve kurban konularına yer verilmiştir.
Abdestin
nasıl alınacağı açıklanmıştır.
Hırsızlık
yapanların ellerinin kesilmesi belirtilmiştir. Tevrat'ta cezaların kısas
yöntemi gözetilerek uygulanması istenirken İncil’de ve Kuran’da Allah'ın
indirdiği hükümlerle hükmedilmesi istenmiştir.
Maide
Suresinde Yahudilerin ve Hıristiyanların gönül dostları edinilmesi
istenmemiştir. Zira onlar birbirlerinin gönül dostlarıdır.
Kişiler
arası ilişkileri bozacağı için içki, kumar, tapılmak için dikilen taşlar ve
şans oklarının kötü şeyler olduğu belirtilmiştir.
Allah’ın
İsa Peygambere verdiği üstün meziyetler de Maide Suresinde açıklanmıştır. Buna
göre beşikte bile insanlarla konuşabiliyordu. Çamurdan kuş şeklinde bir şey
yaratıyor, içine üflediğinde kuş oluyordu. Anadan doğma körü ve cüzzamlıyı
iyileştiriyordu. Ölüleri diriltip mezarlardan çıkarıyordu.
MÜMTEHİNE
SURESİ
Sorgulanan
Suresi olarak anılır. Mümtehine, sınav veren kadın anlamına gelmektedir. Sure
adını onuncu ayette müşriklerden kaçıp inananlara gelen kadınların imtihan
edilmesinden alır. 13 ayettir.
Surede
inanmış kadınların göç ederek gelmesi durumunda inkârcılara geri gönderilmemesi
istenmiştir.
HADİD
SURESİ
Demir
Suresi olarak anılır. 25’inci ayetinde demirin faydalarından söz edildiği için
bu adı almıştır. 29 ayettir.
Dünyada
iken birlikte yaşayan insanların ahiretteki yol ayrımında, birbirleriyle
yaptıkları muhabbet dile getirilmiştir. İnkârcıların, cennete girmekte olan
inananlardan bekledikleri şefaate yer verilmiştir.
TÖVBE
SURESİ
104’üncü
ayette yer verildiği için Tövbe Suresi olarak anılır. Allah’ın, tövbeleri çokça
kabul ettiği ifade edilmiştir. 129 ayettir.
Sure;
çöl Araplarının inkârcılıkta ve ikiyüzlülükte daha beter olduklarını
vurgularken İslam dinine girme hususunda muhacirlerin bir adım önde olduğunu
belirtmiştir.
Surede
savaşla ilgili hususlara sıkça yer verilmiştir. Öncelikle inananların, en
yakınındaki inkârcılarla savaşması vahyedilmiştir. Savaşmanın yasak olduğu
haram aylar çıkınca gözetleme yerlerinde beklenerek Allah'a ortak koşanların
yakalanarak hapsedilmesi veya öldürülmesi istenmiştir.
Peygamberi
bile yurdundan çıkarmaya kalkışan bir toplulukla savaşmanın gerekliliği
vurgulanmıştır. Zira Kureyşlilerin takibi sonunda Peygamber ve Ebubekir bir
mağaraya sığınmışlar ve Allah tarafından görünmeyen askerlerle desteklenerek
kurtulmuşlardır.
Bu
nedenle gerek yaya, gerek atlı olarak savaşa çıkılması ve Allah yolunda cihat
edilmesi tavsiye edilmiştir.
Bu
arada inananların hepsinin birden savaşa çıkmalarının doğru olmadığı, bir
kısmının sefere çıkan topluluk geri döndüğünde korunmaları ve uyarılmaları
ümidiyle arkada kalmaları gerektiği vurgulanmıştır.
Sure,
cepheye gitmeyerek evinde karısıyla oturanların namazlarının kılınmayacağını,
mezarlarının başında dua okunmayacağını hatırlatmıştır.
Surede
zayıflara, hastalara, yardım için verecek bir şeyi bulunmayanlara, sefere
katılmamalarından dolayı bir günah olmadığı belirtilmiştir.
İnananlara
zarar vermek, inkârcılığı pekiştirmek, inananların arasını açmak ve önceden
Allah ve peygamberiyle savaşmış olan adama yataklık yapmak için mescit yapanlar
ya da yaptıranların iyi niyetli olmadıkları anlatılmıştır. Dolayısıyla bu tür
mescitlerde namaz kılınmaması ifade edilmiştir.
Sure;
Tevrat'ta ve İncil'de yer alan bir sözü Kuran'da da tekrarlamıştır. Buna göre
Allah, inananların canlarını ve mallarını, karşılığında kendilerine cennet
vermek üzere satın almıştır. İnananlara düşen görev ise ibadet etmektir.
Allah'ı övgüyle anmaktır. Seyahat ederken oruç tutmaktır. Rükû etmektir. Secde
etmektir. İyiliğe özendirip kötülükten alıkoymaktır. Allah'ın emirlerini
uygulamaktır. Bir daha günah işlememek için tövbe etmektir.
NASR
SURESİ
Yardım
Suresi olarak anılır. Allah’ın yardımı anlatıldığından bu adı almıştır. Üç
ayettir.
Aynı
zamanda “İzâ câe nasrullahi…” diye başlayan namaz suresidir.
İnsanların
kitleler halinde Allah’ın dinine girmeleriyle zafer gününün geldiğini
belirtmiştir. Bu nedenle herkes Allah’ı övgüyle yücelterek anmalıdırlar.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder