Polisin çalışma saatleri ve nöbet süreleri ile ilgili görüşlerimizin neler olduğunu zaman zaman meslektaşlarımızla paylaştık.
Çalışma saati ile ilgili olarak Devlet Memurları Kanununda yer alan haftada kırk saatlik çalışma yanlısı olduğumuzu belirttik. Fazla çalışılmasını gerektiren durumlarda çalışılan süre kadar izin verilmesini ya da çalışılan her fazla saat için ek ücret ödenmesini istedik.
Aynı şekilde bir defada tutulan nöbet süresinin üst sınırının belirlenmesi gerektiğinin altını çizdik. Birim amirlerince belirlenen nöbet sürelerinin o günkü çalışma saatinin tamamı kadar olmaması gerektiği konusunda görüş belirttik.
Bu nedenle geçmişte dile getirilen geri bildirimleri paylaşmak istedik.
Okuyucularımızın beklentileri ve görüşleri nelerdi?
Eleştirileri hangi konularda yoğunlaşıyordu?
İşte bu yazımızın konusu o yorumlardır.
CY: Sözde uzay çağında yaşıyoruz. Halen 12/24 sistemine göre çalışıyoruz. İki metrekarelik nöbet kulübesinde 12 saat tek olarak nöbet tutuyoruz. 10 gündüz, 10 gece toplam 12x20=240 saat yapar. Ek görevlerde hesap edilirse 280 saat yapar. Ayın hemen her günü polis çalışıyor demektir. Yetkililere sesleniyoruz. Bunun ivedi düzeltilmesini talep ediyoruz. El insaf..
HB: Bu işlerin içerisinden kulun çıkacağını sanmıyorum. Böyle gelmiş böyle gider..
SB: Söylediğiniz sözlerin tümüne katılıyorum. Yaptığınız tespitler çok doğru. Özellikle Güneydoğu illerine bakılacak olursa görev yapan arkadaşlarımızın hali ve nöbet yerlerinin durumu acınacak durumda. Bu durumun düzeltilmesi ile ilgili olarak saygıdeğer müdürlerimizden konunun üzerine gitmeleri, en azından bu konular üzerinde çalışmalar yapmaları biz teşkilat mensuplarını son derece memnun edecektir. Teşkilatımızın vatan millet aşkı ile tutuşan, hiç itiraz etmeden görevini layıkıyla yerine getiren arkadaşlar adına isteğimiz budur.
AA: İyi de kim okuyor bu makaleleri.. Bir yetkili cevapladı mı ya da sizi aradı mı? Biz çalıyoruz, biz söylüyoruz. Yani o dedikleriniz ancak masallarda olur. 8 saat çalışmak güzel ama imkânsız. Çünkü kimsenin işine gelmez.
HS: Şanlıurfa’da görev yapıyorum. Aralıksız 50 saat çalıştığımız da oluyor. Hâlâ yapılması gereken tek çözüm var. 40 saati geçen her saat için paramız ödensin.
AÖ: Poliste nöbet süresinden önce başpolisliğe sicil sırasına göre alınması, tazminat alamayan birimlere de en azından terör tazminatının yarısının verilmesi, taltiflerin inisiyatife göre değil yılda 4 defa tüm personele rutin olarak verilmesi uygun olacaktır.
MA: Eşitlik istiyoruz. Çok şey istemiyoruz.
SÇ: Eşim 10 yıldır 12/24 çalışıyor. Bu Doğu bölgesinde 12/12 sistemine göre idi. Bazen onu geceden çıkıp aracın arka koltuğunda uyurken görürdüm. Ben de bir polis memuruyum. Böyle çalışılır mı? Size soruyorum. Çok şey değişmeli..
HH: Her şey tamam da, şu polisin nöbet mahalleriyle ilgili şimdiye kadar bir iyileştirme görmedim. Son derece güvenliksiz, korunmasız ve son derece sağlıksız nöbet yerlerini çok sık gören bir vatandaş olarak bu konuyu hatırlatmakta yarar görüyorum.
TG: Bıktık gurbetlerde sürünmekten. Herkes kendi memleketine artık..
YŞ: Katılıyorum. En zorluk çektiğimiz konu çalışma saatleri.. Vücut bitkin bir halde çalışmaya devam ediyoruz. 12 saat geceden çık. 4 saat istirahat, ondan sonra çalışmaya devam…
MB: Tamamına katılıyorum. Emekliliği hak ettim ama hâlâ ezilmeye devam ediyorum. Allah yeni girenlere sabır versin..
YD: Meslekte 16 yıl geçti. Bana göre polisin 12-12 mi, 12-24 mü, 12-36 mı, 12-48 mi çalıştığı sorun değil. Asıl konu ne kadar çalışırsa o kadar ücret almasıdır. Gece çalışması, gündüz çalışması, hafta sonu çalışması, bayramlarda çalışması ve ek görevlerde çalışması saat saat, ayrı ayrı hesaplansın ki o zaman adalet sağlanır. Eşit işe eşit ücret verilmiş olur. Haftada 40 saat çalışan ve hep gündüz çalışan da, haftada 80 saat hem gece hem gündüz çalışan da, hafta sonu çalışan da, çalışmayan da, bayramlarda 9 gün çalışan da, çalışmayan da, ek görevlere giden de, gitmeyen de aynı maaşı alıyorsa adalet yok demektir. Tek yolu fazla çalışma ücretinin herkese eşit değil, çalıştığı saat ve çalıştığı sisteme göre belirlenmesidir. Bence tek çözüm yolu budur.
ÇS: Doğubayazıt’ta 12/24 esasına dayalı çalışma sistemi mevcut. Fakat sistem şöyle işliyor. Geceden çıktığımızda öğleden önce ne zaman biteceği bilinmeyen ek görev, gündüze geldiğimizde ne zaman biteceği bilinmeyen gündüz görevi ve geceye gelirken de yine o gün öğleden önce ne zaman biteceği belli olmayan ek görev… Sormak istiyorum, bu kadar yoğun çalışan memurlardan nasıl psikolojisinin rahat olması, sağlıklı olması, eşiyle çocuklarıyla arkadaşlarıyla iyi geçinmeleri, halkla iyi geçinmeleri bekleniyor? Bizim bu çalışma sistemini görüp ‘ne oluyor orda’ diyen kimse de çıkmadı. Bazen robot olduğumuz bile düşünülüyor. Ara ara anket yapılıyor fakat değişen hiç bir şey olmuyor. Evet, biz polisiz ve mesleğimizi de, vatanımızı da gerektiğinde gözümüzü kırpmadan canımızı feda edecek kadar çok seviyoruz. Bizler bunları düşünürken bizleri de, ailemizi de, vatandaşları da düşünen birilerini istiyoruz.
MA: İnsan gibi yaşamak istiyorum. Duyun artık. Ailelerimizle dolu dolu vakit geçirmek bizim de hakkımız değil mi?
TD: Ya 8/24 e geçilsin ya da 3500 TL maaş verilsin.
ÖÜ: Çevik kuvvette çalışmakta olduğum zaman zarfında 12/24 bir nimet, 12/36 şahane bir durum iken 12/12 denen durumlarda 24 saat aralıksız bekleme yaptığımız zamanlar oluyor. Sadece adı 12/12. Artık çalışılan fazla saatlerin mesai ücretini beklemek yerine devletimize feda ediyoruz. Zaten başka bir imkân da yok. Ama zaman, paradan daha değerlidir. Bunun bilinmesini de istiyoruz. Para değil, düzenli zaman istiyoruz.
AA: Teşkilatımızda dünyanın hiç bir yerinde olmayan tersi bir şey var: İşi zorlaştırmak. Kendimize gelelim. Çok şey değil, sadece insanca çalışma isteniyor.
GK: Evet bence de çok fazla. Diğer ülkelerde olduğu gibi somut bir şey verilmelidir. Diğer türlü olduğu zaman ise ucu açık olmuş oluyor. Umarım daha iyi bir çalışma sistemi sunarlar. Bu derin bir yaradır.
MC: Biz hâlâ Sinop trafik olarak keyfi bir uygulama ile 12/12 çalışmaktayız. Ki 12/24bizim için ödüldür. Biz hep kendi kendimizi zora sokarız teşkilat olarak. Nerde 12/24..
HM: Bu yazıyı BİMER miydi neydi oraya gönderin. Niye burda çıkıyor anlamıyorum. Bunları biz yaşıyoruz zaten..
AD: Benim çalışma sürem 31 yıl. 31 yıl boyunca 12/24 çalışan bir vücudun ne hale geleceğinin yorumunu yetkililere bırakıyorum. Biz zam falan istemiyoruz. Sadece çalışma saatleri 8 saat olsun yeter..
MD: Emniyette kangren olan çalışma saatleri ile ilgili yazıya teşekkür ederim. Polisin çalışma saatlerindeki bu adaletsizlikler düzelir ümidi ile beklemekteyiz. 657sayılı yasaya tabi olan emniyet teşkilatı neden hâlâ 8 saatlik çalışma sistemine geçmez. Biz, zam falan istemiyoruz. Çalışma saatlerimiz ile derece ve kadromuzdaki eşitsizliğin düzeltilmesini istiyoruz. Yine 10 Nisan geliyor. Asparagas haberler çoğalacak, 12 Nisanda kimse bizim varlığımızı bile anlamayacak. Yazıda belirtildiği gibi insan metabolizması için 12/24 çalışma sisteminin insana ne kadar zarar verdiği bilim adamlarınca defalarca açıklandı. Sayın Halil YILMAZ müdürümüz de bu konu ile ilgili ilk çalışma başlatanlardan.. Yani ergodinamik çalışma şeklini emniyete getirtip uygulatanlardan.. Umarım en kısa sürede bilinen bu sorunlar çözülür.
MY: Nöbet konusunda olduğu gibi birçok konuda standarda oturmamış kavramlar ve uygulamalar var. Bizim hemen her şeyi gözden geçirmemiz gerekiyor. Zamana göre yenilememiz gerekiyor. Kendimizle ilgili olan şeyleri öncelikle yapmamız lazım. Sanırım diğer forum ve yorumlarda gördüğüm, konuların kişilerin takdirine bırakılması ve istismarı... Çoğunluk keyfi ve kural dışı uygulamalardan şikâyetçi ama düzeltilmesi ile ilgili karamsarlık ve çaresizlik göze çarpıyor. Oto, elbise, bina, garaj, araç gereç gibi birçok konuda eski düşüncelerden arınıp yeniden yapıyormuş gibi yenilenmemiz lazımdır. Bazı tabuları yıkmamız gerekir. Telsiz cambazlığı kavramını çürütmeliyiz. İzin, il dışına çıkma, memlekete tayin gibi konularda şeffaf olunmalıdır. Kimlik, silah, telsiz kaybı konuları namus gibi algılanmamalıdır. Nöbet önemlidir. Nöbet tutana mutlaka selam verilmelidir. Uygunsa hatırı sorulmalıdır. Nöbet yeri, kurşun geçirmez olmalı, önünde kolon gibi görüşü engelleyen şeyler olmamalıdır. Ayakta gibi oturacağı tabure ve projektör bulunmalıdır.
Fikirler paylaşıldıkça güzeldir, derler..
Geçmişte yazdıklarımın ambarıdır ÇÖTEN... Bazen polisiye bir anı.. Bazen bir köşe yazısı.. Bir makale ya da söyleşi.. Sıradan ya da sıradışı mesleki yaşanmışlıklar.. Kitap bile var bu ambarda.. Tabii ki zamanı olanlar için..
Emniyet teşkilatımızın sorunlarını her kulvarda bir akademisyen titizliğiyle dile getiren Sn.Erol Özdemir müdürümüze sağlık afiyet ve çalışmalarında başarılar temenni ediyorum.
YanıtlaSilmtbenli@gmail.com