Ben bir emniyet
teşkilatı mensubuyum. Bu Blog’da ara sıra güvenlikle ilgili bilgiler
paylaşırım. Ancak ne olduysa son zamanlarda din ile ilgili bilgiler
paylaştığımı fark ettim. Nedenini araştırdığımda son din İslam’ın barışı
hedeflediğini, güvenliği önemsediğini gördüm. Neredeyse her Surede güvenli
ortamla ilgili verilen emirler, öğütler insanlarımız tarafından duymazlıktan gelinmiş, ancak sıra, dini
gelir kapısı yapmaya gelince umulmadık sayıda üşüşmeler yaşanmıştır.
Şu ayetlere bakar
mısınız? Ücret konusuna nasıl dikkat çekilmiş?
“Yoksa sen onlardan bir
ücret istiyorsun da onlar ağır borç altında mı kalıyorlar?” (Kalem 46)
Resulüm de ki: "Ben
sizden buna karşı bir ücret istemiyorum. Ve ben yapmacık yapanlardan, uydurma
şeylerle peygamberlik taslayanlardan değilim." (Sad 86)
“Sizden bir ücret
istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar." (Yasin 21)
De ki: "Buna
karşılık, sizden, Rabbine doğru bir yol tutmayı dileyen kimseler olmanız
dışında herhangi bir ücret istemiyorum." (Furkan 57)
"Ben sizden, buna
karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, yalnız âlemlerin Rabbine
aittir." Şuara 109
"Ben sizden buna
karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine
aittir." (Şuara 127)
"Ben sizden buna
karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine
aittir." (Şuara 145)
"Ben sizden buna
karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine
aittir." (Şuara 164)
"Ben sizden, buna
karşı bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalnız âlemlerin Rabbine
aittir." (Şuara 180)
"Yüz çevirdiyseniz
çevirin. Ben sizden bir ücret istemedim. Benim ücretim, Allah'tan gelecektir.
Bana, Müslümanlardan olmam emredildi." (Yunus 72)
"Ey kavmim, ben,
peygamberliğe karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, beni
yaratandan başkasına ait değildir. Hâlâ aklınızı kullanmıyor musunuz?"
(Hud 51)
“Üstelik sen bu duyurun
için onlardan bir ücret istemiyorsun. Kur'an, âlemler için bir öğüttür.” (Yusuf
104)
“İşte o peygamberler
Allah'ın yol gösterdiği kimselerdir. Sen de onların yoluna uy.” De ki:
"Ben peygamberlik görevime karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Bu
Kur'an âlemler için ancak bir öğüttür." (Enam 90)
De ki: "Ben sizden
bir ücret istemişsem, o sizin olsun. Ücretim yalnız Allah'a aittir. O, her şeye
şahittir." (Sebe 47)
“Allah'a verdiğiniz sözü
basit bir ücret karşılığı satmayın. Eğer bilirseniz, Allah’ın yanında olan,
sizin için daha iyidir.” (Nahl 95)
“Yoksa sen onlardan
vahiyleri duyurmana karşı bir ücret istiyorsun da onlar, ağır bir borç yükü
altında mı kalmışlardır?” (Tur 40)
“Allah'ın Kitaptan
indirdiği şeyi gizleyip onu basit bir ücret karşılığı satanlar, karınlarında
ateşten başka bir şey yemiş olmazlar. Kıyamet günü, Allah onlarla
konuşmayacaktır, onları arındırmayacaktır. Onlar için korkunç bir azap vardır.”
(Bakara 174)
***
Görüldüğü üzere Yüce
Kuran, dinsel hizmetlerde ücret alınmasını onaylamıyor. (Ücret kabul etmeyen din
hizmetlilerini tenzih ederim.) Profesör Mehmet Okuyan da belirtmektedir ki ücret
alanlar çoktur. Bazı sözlerini hatırlayalım:
Cenaze yıkamaktan
para…
Kefenlemekten
para…
Mevlitten para…
Mezarlıkta Kuran
okumaktan para…
Cenaze namazından
para…
Hatimden para…
7’sinden para…
40’ından para…
52’sinden para…
Ramazanda
mukabeleden para…
Bütün bunlara
muska yazanları, okuyup üfleyenleri, sözde cin çıkaranları, TV ekranlarında ahkâm
kesenleri de eklediğimizde tehlikenin boyutu daha iyi anlaşılabilecektir.
Kabul gerekçesi
bahşiş gibi gösterilse de dinimizin gelir kapısı yapılması uygun değildir.
Yoksa ortaçağ karanlığındaki papazlardan ne farkımız kalır ki… Ücretle günah
affediyorlardı. 5-6 asır önce bıraktılar. Biz başladık, bırakamıyoruz.
Bu ayıp bize
yeter…
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder