Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığınca her yıl hizmet içi eğitim programı hazırlanarak, uygulanmak üzere il emniyet müdürlüklerine gönderilmektedir.
Böylece bir öğretim sezonu boyunca, bütün personel, eksik bilgilerini tamamlama fırsatı bulabilmekte, eskiden bildiklerini bir kez daha hatırlama şansını yakalayabilmektedirler.
Katılımcı personel 15 gün süreyle de olsa, yoğun görev stresinden kurtulabilmektedir. Ayrıca yeni teknolojiyi ve yeni bilgileri edinme şansı bulabilmektedir.
Amir sınıfından seçilen eğitici personel, hem kendilerini geliştirme fırsatı bulmakta, hem de topluluk karşısında hitap etme yeteneğini geliştirebilmektedirler.
Tüm bu faydalarına karşın kimi kilit personelin hizmet içi eğitim kurslarına katılışlarıyla hizmette duraksamalar görülebildiği, bunun için bazı birimlerin bu personel yerine görevi aksatmayacak personeli mükerrer olarak kursa gönderdikleri, eğitici personelin kendi esas görevlerinden uzakta kaldıkları, eğitim şube görevlilerinin nitelikli personelden seçilmediği illerde sağlıklı organizasyonun yapılamadığı gözlemlenebilmektedir.
Buna paralel olarak personel yoklamasının iyi yapılamaması, ders araç ve gereçlerinin zamanında hazırlanamaması, eğitici personelin o gün derse katılamaması durumunda dersin boş geçmesi gibi nedenler beklenen verimin elde edilmesini engelleyebilmektedir.
Bu hususların yerine getirilmesinde gerekli duyarlılık gösterildiğinde hizmet içi eğitimde en üst düzeyde verim alınabilmektedir.
Eğitim Dairesi Başkanlığımız hizmet içi eğitim programıyla birlikte konferanslar verilmesini de istemektedir. Konular çoğu kere program kitapçığında sayılıp dökülmektedir.
Birçok ilimiz konferanslar konusunda gereken ilgiyi göstermekte ve tatbik etmektedirler. Eğitim şubelerinin önemi burada kendini göstermektedir. Görevine müdrik ve eğitim şube müdürlüğünün kaliteli personeli, Eğitim Dairesi Başkanlığınca gönderilen hizmet içi eğitim programı kitapçığını kendisine rehber ederek bu konudaki aktiviteyi en üst düzeyde yürütmektedirler.
Emniyet müdürlüğü üst yönetimi çoğu kere asayişe ilişkin konulara adapte oldukları için programın takibinde güçlük çekebilmektedirler.
Eğitim şube müdürlüğü personelinin, konferanslarla ilgili olarak başarılı bir performans sergileyebilmeleri için aşağıdaki hususlarda kararlı tavır takınabilmeleri gerekmektedir.
Öncelikle bugün hemen hemen her ilimizde bir üniversite veya bağlı bir yüksek okul bulunmaktadır. Gerek buradaki hocalarla, gerekse hâkim, savcı, avukat, doktor, psikologlarla iyi ilişkiler kurmalıdırlar. Konferansçı olarak bu kadrodan yararlanmalıdırlar.
Konferans zamanı iyi seçilmelidir. Haftanın ilk günü yeterli hazırlık ve duyuru yapılamaz. Haftanın son günü yorgunluk belirtileri hissedilebilir. Tatil günleri motivasyon için uygun olmayabilir. Bu itibarla net bir gün ve saat seçilmelidir. Örneğin her hafta Çarşamba, saat 14 gibi.
Emniyet müdürlüğüne ait bir salon yoksa şehrin uygun bir yerinde 100 kişi alabilen, ses düzeni olan, ışıklandırması, havalandırması uygun bir salon seçilmelidir.
Eğitim şube müdürlüğü personeli, konferansçının talebine göre, data şov ya da tepegöz gibi projeksiyon makinesini hazır bulundurmalıdır.
Mutlaka yazı tahtası olmalıdır. Konferansçı için bir masa olmalıdır. Ayrıca bir kürsü bulunmalı, eğitim şubede görevli personelden biri tarafından takdimcilik görevi yapılmalıdır. Yerine göre il emniyet müdürü ya da eğitimden sorumlu emniyet müdür yardımcısı veya eğitim şube müdürü tarafından açış konuşması yapılmalıdır.
Konferansçıya söz verilmeden önce, konferansçının biyografisi takdimci tarafından okunmalıdır. Bu biyografi önceden temin edilmelidir.
Günümüzdeki eğitim sisteminde vücut dili kullanılmaktadır. Konuyla ilgilenen yetkililer iletişimde sözcüklerin rolünü yüzde 10, ses tonu rolünün yüzde 30 olduğunu ifade ederlerken en büyük rolün yüzde 60 ile beden dili olduğunu belirtmektedirler. Bundan dolayıdır ki konuşmacılar çoğu kere masa başına bağlı kalmamaktadırlar. Mikrofon ellerinde iken yazı tahtasını ya da projeksiyon makinesini sağlıklı kullanamamaktadırlar. Bu nedenle yaka mikrofonu temini cihetine gidilmelidir. Günümüzde bazı salonlarda, konuşmacı mahallinde tavandan sarkıtılan mikrofonlar daha da faydalı olmaktadır.
Bilim adamları, konuşmacının, dikkat dağılmadan en çok 100 kişiye hitap edebildiklerini vurgulamaktadırlar. Salon bu nedenle 100 kişilik seçilmelidir.
Bir konferansın uzun sürmesi katılımcıların dikkatlerinin dağılmasına yol açabileceği gibi bıkkınlık da yaratabilir. Bu nedenle anlatım bölümü bir saat civarında tutulmalı, ayrıca 30 dakikalık soru-cevap bölümü ayrılmalıdır.
Konferans etkinliklerinin cazibesini artırmak ve personeli özendirmek için gerek konferans sırasında, gerekse bitiminde bir takım etkinlikler yapılabilir.
Anlatı bölümü bittiğinde, önceden planlanmış bir fotoğraf (dia) gösterisi yapılabilir. Başka bir konferans da personelden veya dışarıdan iyi şiir okuyanlardan birkaç şiir dinlenebilir.
Bir başkasında küçük bir müzik konseri olabilir. Personelimiz ya da dışarıdan birileri enstrümanlarıyla birlikte konferansa, mini bir konserle renk katabilirler.
Bir ya da birkaç personelimiz, örnek olay niteliğinde ilginç anılarını anlatabilirler.
Amatör de olsa bir tiyatro grubunca küçük bir skeç canlandırılabilir.
Bir pantomim, hatta stand-up…
Bütün bunlar 10 ilâ 30 dakika arasında gerçekleştirilebilir. Daha sonra soru cevaplara geçilebilir.
Konferans sonrasında ise topluca bir sanat sergisi ziyaret edilebilir.
Şehrin tarihi bir mekânı gezilebilir. Müze gezilebilir.
Tüm bu etkinlikler sürpriz niteliğinde olacağından personelin ilgisini artırmada önemli rol oynayacaktır.
Eğitim şube müdürlüğü personeli çoğu kere konferans konuları hakkında zorluk çekmektedirler. Ya da hangi konuyu, hangi konferansçıya vermede güçlükle karşılaştıkları görülmektedir.
Önceden hazırlanan konu başlıkları ile konferansçılara gidildiğinde bu sorun çözülmüş olacaktır. Çünkü konferansçı kendi alanına yakın ve uygun konuyu içinden seçecek, hatta öteki konular için bile konferansçı önerebileceklerdir. Bu konu eğitim şube müdürlüğü personelinin yetenekleriyle doğrudan ilgilidir.
Bir fikir vermesi bakımından Eğitim Dairesi Başkanlığınca belirlenenlerle birlikte aşağıdaki konu başlıkları verilmiştir:
Yakalama, Göz Altına Alma ve İfade Alma Yöntemleri
Türkiye’de ve Dünyada İnsan Hakları
Toplumsal Olay Polisliği Açısından Temel Hak ve Özgürlükler
Stres Yönetimi ve Problem Çözümü
Yönetime Katılma
Yönetim ve Örgütsel Davranış
Kitle Psikolojisi, İletişim ve Empati
İletişim Teknikleri
Grup Dinamiği
Halkla İlişkiler
Mesleki ve Örgütsel Açıdan Polis Etiği
Atatürkçü Düşünce Sisteminin Temel Özellikleri
Türkiye’de Aile ve Ailenin Korunması
Düzenli yapılan hizmet içi eğitim programları medya tarafından dikkat çekmezken, dizi konferansların oldukça ilgi çektiği görülmüştür. Bu nedenle medya organlarının önceden bilgilendirilmesi faydalı görülmektedir.
Özellikle üniversite öğretim görevlileri, referans olarak kullandıkları için hangi kuruma, kaç kişiye, hangi konuda konferans verdiklerini belirtir bir yazı istemektedirler. Böyle bir yazı teşekkür mahiyetinde kendilerine verilmelidir. Ayrıca konferansın sonunda konferansçıya, katılımcılardan en yüksek rütbeli tarafından bir plaket takdim edilmelidir.
Konuşmacı için masaya su, salonun uygun bir yerine çiçek konulması, o gün için ücretsiz içecek servisi yapılması gibi ayrıntılar eğitim şube müdürlüklerinin çağdaş, enerjik ve de teknolojik gelişmelere ayak uydurabilen personelinin yetenekleriyle daha da zenginleşecektir.
Çoğu kere dışlanmış gibi addedilen eğitim şube müdürlüğü personelinin, bilgi işlem şube müdürlüğünden de teknik destek alarak yapacakları etkinliklerden sonra gözlerinin parıldayışını şimdiden görür gibi oluyorum. (2003)
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder